Yaz aylarında inşaat yasağını delme marifeti
ya da belediye encümeni nedir?

Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Adalar’da da çok eskiden beri uygulanmakta olan yaz aylarında inşaat yasağı TC Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği (ÇŞİD) Bakanlığı’nın İstanbul Valiliği’ne bağlı ÇŞİD Müdürlüğü’nün kararıyla seçilmiş bölgelerde ilgili belediyenin encümen kararıyla yürürlüğe girmekte ve ‘gereği görülerek’ aynı encümenin alabileceği kararlar marifetiyle delinmektedir. Ve zaten belediye yönetim ve birimlerinin denetlenmesini sağlayacak hiçbir bilgiye ulaşılamadığı gibi encümen kararlarına da hiçbir şekilde erişilemez. Güncel durum budur.
Bu yıl da 25 Mayıs 2023 tarihinde Adalar Belediyesi encümeni 15 Ekim 2023 tarihine kadar inşaat yasağı kararı almış ama buna rağmen Adalar’ın değişik yerlerinde inşaata izin veren encümen kararları eklemeleriyle beton karma kamyonları ve hafriyat vb. gürültüyle tozu dumana katarak inşaat faaliyetine girişilmiştir. İnşaat yasağını bu tür özel izinlerle delmek marifetiyle ilgili birden çok örnek bulunuyor, bunların arasından bir örnek olarak Büyükada Açelya Sokak’ta başlatılan inşaat faaliyeti geçtiğimiz günlerde İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin (İAKTVKD) Adalar Belediyesi’ne ekteki dilekçeyi göndermesine neden oldu. Derneğin belediyeye yönelttiği çok açık ve basit soru öz olarak şuydu:
[…] Adalar genelinde inşaat yasağına uyuluyorken hangi özel encümen kararı ve özel gerekçeyle bazılarına inşaat izni veriliyor? […]
Belediye encümeni üyesi de olan belediye memuru Hüseyin Yılmaz’ın verdiği basit cevap ekte görüldüğü gibi kısaca şöyle:
[…] Kanununa göre kişisel bilgiler verilemez. […]
Demek ki belediye encümen kararlarının kamu bilgisine açık olması istenmiyor ve gerçekten de belediye kişisel bilgi içersin ya da içermesin tüm encümen kararlarını kamudan gizleme kararı almış bulunuyor (bkz. Adalar Belediyesi internet sayfası). Örneğin Adalar İlçesi’nde tüm yurttaşları ilgilendiren genel bir karar olmasına rağmen encümenin 25 Mayıs 2023 tarihinde aldığı 15 Ekim 2023 tarihine kadar sürecek inşaat yasağı kararı dahi belediyenin internet sayfasında bulunmuyor.
Bu örnek çok temel bir siyasi eylem olarak kamuyu yok saymanın, yok etmenin ipucunu da veriyor. Belediye memuru Hüseyin Yılmaz verdiği cevapta
[…] 5393 sayılı Belediye Kanununda Encümen Kararlarının yayınlanması zorunluluğu da bulunmadığından […]
diyerek encümen kararlarını kamudan saklama işgüzarlığını —Turgut Özal’ın o ünlü ‘benim memurum işini bilir’ yamultmasını— işini bilen memur olarak geçerli kılıyor. Aynı memurun ve yöneticilerin bilmediği, daha doğrusu bilmek istemediği şey ise 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu. Bu yasaya göre
[…] En basit anlamıyla bilgi edinme hakkı, bireylerin kamu kurum ve kuruluşlarının görevlerinden dolayı sahip oldukları bilgilere erişim hakkıdır. […]
(bkz. “Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu” yayınları arasında internet’ten ulaşılabilen: 25 Soruda Bilgi Edinme Hakkı (Güncelleştirilmiş 2. Baskı, Ankara 2021). Ayrıca bütün düzenlemeler, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun (BEDK) internet sitesinde yer alan Bilgi Edinme Hakkı Mevzuatı (Güncellenmiş 2. Baskı, Ankara 2021) başlıklı elektronik kitapta yer almaktadır.)
Kamu kurum ve kuruluşlarının sahip oldukları kayıtlarda yer alan kanun kapsamındaki her türlü veri ve belgeyi gerçek ve tüzel kişilerin dilekçeyle yazılı başvurularında açıklamak zorunda oldukları aynı yasayla düzenlenmiştir. Kamu kurumunun açıklayamayacağı bilgi ve belge için aynı yasanın tanıdığı istisnalar ise:
[…] Yargı denetimi dışında kalan işlemler, devlet sırlarına ilişkin bilgi ve belgeler, ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi ve belgeler, istihbarata ilişkin bilgi veya belgeler, idari soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler, adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler, özel hayatın gizliliği, haberleşmenin gizliliği, ticari sırlar, fikir ve sanat eserleri, kurum içi düzenlemeler, kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler, tavsiye ve mütalaa talepleri ile yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. […]
olarak ifade edilmiştir. Tüm ayrıntılara BEDK internet sayfasındaki yayınlardan bakılabilir. Burada sözü edilen istisnaların hiçbiri Adalar Belediyesi’nin hiçbir kararı için geçerli değildir.
Belediye memuru Hüseyin Yılmaz’ın ve tabii belediye yönetiminin yasaya aykırı olarak sakladığı ama kamuya ait olarak açıklaması gereken bilgi ve belgeler için uydurduğu kişisel bilgiler ya da özel hayatın gizliliği gibi bahanelerse yine BEDK tarafından çok somut olarak tanımlanmıştır:
[…] ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ 1 – MADDE 21. Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir. […]
(T.C. BEDK KARARLARI IŞIGINDA BiLGi EDiNME HAKKI KANUNU, 2. BASKI, OCAK 2022.)
Bu tanımlamada da görüldüğü gibi belediye yönetiminin ve belediye memurunun kamuya ait bilgiyi kamudan saklamak için uydurduğu kılıf boş laftan, düpedüz tahrifattan ibarettir. 24/10/2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 1.1 “Amaç” başlıklı 1inci maddesinde ifade edilen
[…] Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. […]
[…] BİLGİLENDİRME
Adalar Belediye Encümeni tarafından görüşülerek karara bağlanan konuların içeriğinde; öncelikli olarak vatandaşların TC kimlik numaraları, ad ve soyadları, işyeri veya ev adresleri, imar verileri, ihale bilgileri vb. gibi kişisel bilgiler yer almaktadır.
Bu bilgilerin kamuya açık olan internet sitemiz olan http://www.adalar.bel.tr adresimizden paylaşımı özel hayatın gizliliği noktasında; 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile hukuk ve mevzuat kurallarına aykırılık teşkil ettiği gibi, bu bilgilerin kötü amaçlı kullanılması sonucunu doğurabileceğinden, olası bir mağduriyet yaşanmaması adına ve ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanununda Encümen Kararlarının yayınlanması zorunluluğu da bulunmadığından, web sitemizde Encümen Kararları yayınlanmayacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. […]
http://www.adalar.bel.tr/kurumsal-sayfasi/encumen-kararlari/sayfa-1/
Bu bilgilendirmeyi alenen ilan eden belediye yönetimi ve encümeni halkı bilgilendirme kahramanlığına soyunmak isterken, kamuya ait bilgiyi kamudan çaldığını itiraf ediyor, yani şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Bilgisi dahilinde olması gereken yukarıda sözü edilen yasaları bilmezden geldiği gibi aynı zamanda tahrif ediyor, “kötü amaçlı kullanılması”na örnek oluyor. Burada ilan edilen “kişisel verilerin korunması”nın Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’yla birlikte nasıl uygulanacağını BEDK’nın internet sayfasındaki açıklamalarından okuyup öğrenebilirler; herkesi cahil sanıp böyle saçma sapan “bilgilendirme”lerle halkı aldatmaya kalkmasınlar.
Kamu, devlet, belediye kurumlarının “demokratik ve şeffaf yönetimin gereği” yasaları tanımak istemeyen, kendini bilmez memur ve yöneticilerle karşı karşıya olduğumuz açıktır. Üstelik bu durum çok istisnai özel bir durum da değildir, yıllardan beri sayısız örnekle süre gelen Adalar Belediyesi, İBB gibi belediyelerle de sınırlı kalmayarak tüm ülkeye yayılmıştır; kamu yönetimi ve kamu memurlarına araz olmuş şekilde yasaları ve dolayısıyla vatandaşı hiçe saymak gibi salgın bir hastalıktan ibarettir. Kötü yönetimlerin ve kötü memurların bu örneklerle yaptıkları şey “Türkiye’nin düzgün yasaları vardır ama uygulanmaz” genel yargısını ispattan ibarettir.
Kamu bilgisini saklamanın kötü sonucu
O hâlde encümen kararları pekâlâ kamu kurumu kararlarıdır, özel şahıslarla ilgili bilgi içerse bile kararın tümü kamu bilgisine açık olmak zorundadır. Kaldı ki bu özel örnekte encümenin inşaat yasağına uymaması için karar aldığı inşaatçı ticari sicil kaydı olan bir şirkettir, özel şahıs değildir. Ve zaten belediyeden istenen bilgi de öz olarak encümenin kendi kararına karşı aldığı bir istisnaî uygulama kararının gerekçesidir. Bu gerekçe hiçbir şekilde kişiye özgü bilgi olamaz. Buna rağmen bu tür bilgiyi kamudan saklamanın kötü yanı, işin içinde aynî ya da nakdî çıkar ilişkisi olduğu şüphesine yol açabilecek olmasıdır. Üstelik söz konusu çıkar ilişkisi tamamen yasaya aykırı olmasına rağmen belediye yönetiminin, çalışanlarının, encümenin kul köle olup boyun eğmek zorunda kaldıkları bir yüksek ve alçak makam emri de olmuş olabilir.
Kısacası böyle hâller yönetimi ve kararlarıyla kamuya açık ve saydam bir kurum olması gereken her kamu kurumunu, buradaki örnekte Adalar Belediyesi çalışanlarını yolsuzluk şaibesi altında bırakır, bir takım iktidar ve para gücü olanlara kul köle eder. Kim bilir, belki de Adalar’da özellikle 1/1000 KANİP ve 1/5000 KANİP askıya çıkmadan hemen önce böyle bir emir, böyle bir fırsat çıkmıştır.
1/1000 KANİP ve 1/5000 KANİP askıya çıkmadan
Adalar İlçesi’nin özel durumunda tam da 14-28 Mayıs 2023 genel seçimlerine bir iki hafta kala o zamanlarki ÇŞİD bakanı “Adalar’ın yeni imar planları haftaya askıya çıkacak!” diye aklı sıra “müjde” vermişti, belki de bu “müjde” milletvekili seçilmek için yaptığı propagandanın bir parçasıydı, söz konusu zat bakanlıktan milletvekilliğine geçti ama müjdesini verdiği şey ilan ettiği tarihte olmadı, yeni planlar “müjde”den iki ay sonra 28 Temmuz 2023 tarihinde askıya çıktı. Şimdi ekteki belediye ruhsat levhası fotoğraflarındaki ruhsat tarihlerine bakınız ve şu soruyu sorunuz: Acaba yeni planlara göre yapılacak binalar inşaatçıya yeterince çıkar sağlamadığı için mi alelacele temel atılmıştır, inşaatçıya istisna sağlayan ve kamudan gizlenen encümen kararı bunun için mi çıkarılmıştır?
Belediye encümeni kararlarının önemi
Encümen kararlarınının kamu bilgisinden niçin saklandığı ise belediye encümenin görevlerinde açıkça ifade edilmiştir. Belediye encümeniyle ilgili ayrıntılı bilgi 5393 sayılı belediye yasasında yazılıdır. Burada önemli olan yasanın Madde 34’te ifade edilen encümenin görev ve yetkileridir ki bunlar arasında özellikle şunlar var:
[…] kamulaştırmalar, ihaller, planlanmamış harcamalar, cezalar, uyuşmazlıklarda tasfiye kararları, gayrimenkul satış, tahsis ve kiralama kararları, umuma açık yerlerin çalışma saatlerinin belirlenmesi […]
Görüldüğü gibi bu kararları almakla görevli belediye encümenleri bir belediyedeki en temel, en önemli kararları alıyor, bu en temel, en önemli kararlar kamudan saklanıyor ve herhalde bu pek önemli görevi nedeniyle encümen üyelerine kamu bütçesinden ek para da veriliyor. “Encümen Üyelerine Verilecek Ödenek MADDE 36” ile belirlenmiş:
[…] Belediye encümeni başkan ve üyelerine, nüfusu 10.000’e kadar olan belediyelerde (3.500), nüfusu 10.001–50.000’e kadar olan belediyelerde (4.500), 50.001–200.000’e kadar olan belediyelerde (6.000) ve 200.001’in üzerinde olan belediyelerde ise (7.500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine bu tutarların yarısı ödenir. […]
Diğer belediyeler ne yapıyor?
Diğer belediyeler de encümen kararlarını saklıyor şeklinde bir genelleme için 2019 mahalli seçimlerindeki sayıya göre ülkenin 1389 belediyesinin internet sayfasını incelemek gerekir. Birkaç örnekte İBB gibi bazı büyük şehir belediyesi ve değişik partilerin yönetimde olduğu bazı belediyelerin de encümen kararlarını sakladıklarını hemen görmek mümkündür.
Değişik partilerin arasında ülkenin tek TKP’li belediye başkanının yönettiği Tunceli Belediyesi’nin saydam belediyecilik iddiasına rağmen encümen kararlarını sakladığını öğrenmek ise ülkede kamu anlayışında istisnasız temel bir bozukluk olduğunu gösteriyor.
Kamu yönetim ve kararlarının saklanmasıyla kamu kuruluşlarının denetlenmesini olanaksız kılan bu üzücü durumu değiştirmek için ne yapmak gerekiyor? Çünkü böyle gittiği sürece halkın kendi örgütlenmesiyle kendi kendini yönetebilmesi bir aldatmacadan ibaret. Belediyeler kamu bilgisini saklayıp halkı uyutmak için çiçek böcek festivali, kültürel uyutmalar, konferans, sinema günleri, şenlikler düzenliyor, müzeler, kültür merkezleri kuruyor. Bütün bu uyutma programına katılanlar da dolaylı yoldan belediyenin asıl olanı saklayıp tali olanla halkın gözünün boyanmasına yardım etmiş oluyor. Belediye meclislerinin halka açık olması, her türlü hileyle belediye stepnesi olarak iş gördürülen kent konseyleri de bu uyutmaya, bu aldatmaya dahildir.
Oysa bir kamu kurumu olan belediye kendi personeli dahil hiçbir özel şahısla hiçbir özel ilişkiye giremez; belediyenin tüm işi külliyen kamuyu ilgilendiren işlerdir, hiçbir işi kişisel iş değildir —özel ilişkileri çok seviyor olmalarına rağmen! Dolayısıyla belediyede alınan kararlar dahil her türlü uygulama kamu bilgisine açık olmalıdır. Bunların kamu bilgisine açık olmaması belediye denilen kamu kurumunu kamu denetiminin dışına çıkarır.
Sonuç olarak en aşağı kadameden en yüksek kademesine kadar kamu işinde çalışan memur icra ettiği mesleğin ahlak ilkesinden sapamaz yani kamu bilgisini kamudan saklayamaz.
Sorunu çözebilecek doğru yol
Yukarıda bir örnek üzerinden ayrıntılarıyla anlatıldığı gibi içinde bulunduğumuz bu kamusal felaketten tek çıkış yolu kamu kurumlarının kamu bilgisini, özellikle belediye encümen kararlarını eksiksiz olarak kamu bilgisine açmasıyla mümkündür. Yerel yönetimlere talip siyasi partiler ya da bağımsız adaylar bu konuyu derhal uygulanacak hedef ve ilke olarak programlarına almalı, bunu yapmayana halk oy vermemelidir. Bu anlayışta bir seçmen kitlesi ne zaman oluşur, ayrı konu tabii. Ama işte tam burada özellikle kamu anlayışıyla sağcı partilerden farklı bir konumda olan, olması gereken, sol cenahtaki partilere büyük işi düşüyor: kamu yönetiminin ve kamu memurlarının çalışmalarını saydam kılacak uygulamayı güçlü bir kamu baskısı hâline getirmek. Elbette sahte diplomalar, liyakatsiz atamalar, partilerin kamu yönetiminde bilgisiz ve tecrübesiz başkanları seçimlerde aday göstermeleri —bu konuda da Adalar Belediyesi ibreti âlem için örnektir— gibi keyfi kararları engelleyecek güçlü bir siyaset çalışması gerekiyor.
Arif Çağlar
(05.08.2023)




Yorum bırakın