Davalar kazanıldı, Yassıada ve Sivriada’yı inşaata açan kararlar iptal edildi, yapılaşma kaçak inşaat durumuna düştü

İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (İAKTVKD) Yassıada ve Sivriada davalarını kazandı. Böylelikle on yılı aşkın bir süredir ısrarla süren mücadele Danıştay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarıyla derneğin lehine sonuçlanmış oldu. Bu konuda dava açan yalnızca dernek değildi, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Adalar Belediyesi de açtıkları ayrı davalarla kazanan taraf oldular.

Yasalara aykırı kararname ve inşaatı hazırlayıcı kararlar

03.04.2013 tarihinde kanun hükmünde kararname (KHK) adı altında kabul edilen 6456 sayılı kanunun 27. maddesinde 3996 sayılı kanuna eklenen

Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir.

şeklindeki bir maddeyle Yassıada’nın ve Sivriada’nın inşaata açılması sağlanmıştı (18.04.2013 tarih ve 28622 sayılı Resmi Gazete). Bu yapılaşma açılımıyla çıkarılan inşaat planlamasına İAKTVKD önce 10.07.2013 tarihinde ve daha sonra yapılan yeni bir plan değişikliğine 01.11.2017 tarihinde tekrar itiraz etmiş, itirazlarla sonuç alamayınca da dava açmıştı.

Bu yasanın öncesinde alınan bir takım kararlarla Yassıada’nın topyekûn inşaata açılması için gereken kılıf hazırlanmıştı:

– Hazine mülkiyetinde olan ve Askeri Alan olarak belirlenen Yassıada, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 27.04.2011 tarih ve 13071 sayılı yazısı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne “müze olarak kullanılmak üzere” tahsis edilmiş;

– Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olan, İstanbul I Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 10.10.2012 tarih ve 01-157 sayılı kararı ile Yassıada’nın I. Derece Doğal Sit durumu kaldırılarak “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” olarak belirlenmesinin uygun olduğuna karar verilmiş dolayısıyla Koruma Bölge Kurulu’nun o güne kadar aldığı doğal sit koruma kararları devre dışı bırakılmış;

– Koruma Bölge Kurulu ise inşaata yardımcı olmak için 16.11.2012 gün ve 819 sayılı kararıyla Yassıada için “tarihi sitin kaldırılmasına” da karar vermiş;

19.02.2013 tarih ve 28564 sayılı Resmi Gazete’de “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile 4 üncü maddeye ‘‘çç) Ön değerlendirme raporu: Mevcut veya potansiyel doğal sit alanlarında ardışık dört mevsim incelemeyi gerektirmeyen raporu” yeterliliği eklenerek inşaat için planlama değişikliği kolaylaştırılmış;

– ve nihayet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 12.06.2013 tarihli planla Yassıada’nın “Askeri Yasak Bölge” fonksiyonunu “Turizm + Kültürel Tesis Alanı”, “Kayalık Alan”  ve “İskele Alanı” olarak değiştirmiş ve “Turizm + Kültürel Tesis Alanı”nda; “otel, bungalov, kafe, restoran, heliport alanı, park, açık hava müzesi, meydan, kütüphane, idari bina, müze, konferans salonu, sergi salonu, seyir terası yapılabilir” hâle getirmişti.

(Konuyla ilgili kronolojik bir döküm için Adalar Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğü’nün 12.07.2013 tarihli bilgi notuna bakılabilir.)

İAKTVKD’nin tüm bu yersiz ve yanlış kararlara itiraz olarak ilgili bakanlık ve kurullara yaptığı başvurular olumlu sonuç vermemiştir.

TBMM’den geçirilen torba yasa ve keyfî kararlar ile sahte ‘demokrasi ve özgürlükler’ yaftasıyla yol verilen inşaî tahribata itirazların ardından dernek her iki ada için de alınan kararlara karşı idare mahkemelerinde dava açmıştı. İşin temelinde yol verilen tahribat ve imha aynı zamanda bir yolsuzluk olmasının yanında sahte bir ‘özgürlük’ ve sahte bir ‘demokrasi’ sloganıyla tezgahlanan genel bir aldatmacanın kılıfından başka bir amaca hizmet etmiyordu ve yeni adıyla “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” inşaat levhası hem afaki hem de nakdî bir yürütmenin ilanıydı.

Sivriada kararı

26.06.2019 tarihli bir kararla AYM önce 03.04.2013 tarihli KHK’nın Sivriada’yla ilgili kısmını iptal etti. Sivriada’yla ilgili kısım daha önce Danıştay tarafından iptal istemiyle AYM’ne havale edilmişti. Plana itirazın ardından 05.02.2018 tarihle açılan davada idare mahkemesi 12.09.2019 tarihinde İAKTVKD aleyhine karar verince istinaf için başvurulmuş, bu üst mahkeme de 10.02.2020 tarihli kararla İAKTVKD aleyhine karar verince dernek hakkını aramak için Danıştay’a başvurmuştu. Ve işte şimdi 2020 Mart ayı içinde iletilen başvuruda Danıştay derneğin haklı olduğuna karar vermiş ve 19.10.2022 tarihli kararı 06.03.2023 tarihinde derneğe bildirilmiştir.

AYM kararı

3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-işlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’a 03.04.2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Ek- 2. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ” … Sivriada’da … ” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, söz konusu iptal kararının, 24 Temmuz 2019 tarihli, 30841 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak da yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar idare Mahkemesince verilen kararda, Anayasa Mahkemesinin yukarıda bahsedilen iptale ilişkin kararının bakılan davada uygulanamayacağından söz edilmiş olsa da; eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkelerine aykırı düşeceğinden bakılmakta olan davada iptal kararının uygulanması gereklidir.

şeklindedir ve dolayısıyla dava anayasaya aykırılık nedeniyle dernek lehine sonuçlanmıştır.

AYM’nin bu kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Dava Dairesi 06.04.2023 tarihli bir kararla idare mahkemesinin daha önceki aleyhte kararını dernek lehine bozmuştur; bu karar 24.04.2023 tarihinde derneğe bildirilmiştir.

Yassıada kararı

Dernek Sivriada’yla birlikte Yassıada’nın da tahribatı için çıkarılan yasa ve plan ve yürütülen uygulamalarla ilgili olarak 2013 yılından beri ilgili makamlara çok sayıdaki itirazda bulunmuştu. Bu itirazların ardından 04.10.2017 tarihle açılan dava sonucunda idare mahkemesi 27.03.2019 tarihinde İAKTVKD aleyhine karar verince istinaf için başvurulmuştu. Bu üst mahkeme de 28.01.2020 tarihli kararla İAKTVKD aleyhine karar verince dernek hakkını aramak için Danıştay’a başvurmuştu.

Derneğin 22.05.2020 tarihinde Danıştay’a iletilen başvurusunda Danıştay derneğin haklı olduğuna karar vermiş, 19.10.2022 tarihli kararı 06.03.2023 tarihinde derneğe bildirilmiş ve davada itirazın temelini oluşturan KHK’nın iptalini AYM kararıyla sağlamıştır. Sivriada konusuna benzer şekilde Danıştay’ın iptal ve yürütmenin durdurulması başvurusu üzerine AYM 16.02.2023 tarihli kararla Yassıada için torba yasayla inşaata açılmasına izin verilen yasalara aykırı KHK’yi iptal etmiştir (23.03.2023 tarihli ve 32141 sayılı Resmî Gazete).

AYM ülkenin hukuk tarihi açısından çok önemli içerikli bu kararını şöyle gerekçelendirmiştir:

A. İtirazın Gerekçesi

3. Başvuru kararında özetle; 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu başta olmak üzere tüm imar mevzuatının planlama faaliyetleriyle ilgili olarak öngördüğü kısıtlayıcı hükümlerin ve usulün amacının kamu yararı olduğu, itiraz konusu kural uyarınca hazırlanan proje ve planların kişilerin Yassıada kıyılarından serbestçe yararlanması hakkını ortadan kaldıracağı, 3621 sayılı Kanun’da yer alan kısıtlamalar gözetilmeksizin kamu yararına aykırı şekilde yapılar inşa edilebileceği, kuralın tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması amacıyla çıkarılan 2863 sayılı Kanun’un öngördüğü kısıtlayıcı hükümleri ve usulü de etkisiz kılacağı, Yassıada’ da yapılacak imar düzenlemelerinin ve uygulamalarının imar mevzuatına uygun olma şartının ortadan kaldırılması suretiyle kurala konu uygulama ve düzenlemelerin mevzuata uygunluğunun idari kurullarca denetiminin imkansız kılınacağı ve bu itibarla imar hukukunda denetimsiz bir alanın oluşacağı, bu durumun ise devletin bu konudaki gözetim ve denetim görevini yerine getirmesine engel oluşturacağı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 43. ve 56. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

B. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu

4. İtiraz konusu kural, Yassıada’ da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin 3621 sayılı Kanun hükümlerine ve mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmamasını öngörmektedir.

5. 3996 sayılı Kanun’un ek 2. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ” … Sivriada’da … ” ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 26/6/2019 tarihli ve E.2018/70, K.2019/54 sayılı kararıyla iptal edilmiş; bu karar 2417/2019 tarihli ve 30841 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

6. Anılan kararda itiraz konusu ibareyle Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerde başta 3621 sayılı Kanun hükümleri olmak üzere diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlerin uygulanmayacağı belirtilmekle birlikte söz konusu yerde yapılacak planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerde hangi ilkelere, kurallara ve sınırlamalara tabi olunacağının düzenlenmediği tespit edilmiştir. Başka bir deyişle söz konusu alanda yapılacak planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerde gerek kıyı hukuku rejimi gerekse imar ve diğer mevzuat rejimi yönünden tabi olunacak herhangi bir kuralın bulunmadığı ve bu konuda denetimsiz bir alan oluşturulduğu ifade edilmiştir. Bu durumun ise Anayasa’nın 43. ve 56. maddeleri ile devlete verilen çevreyi ve kıyıları koruma görevinin yerine getirilmesine engel  olduğu sonucuna varılmıştır (AYM, E.2018/70, K.2019/54, 26/6/2019, § 20).

7. Öte yandan kararda, devletin gözetim ve denetim görevini yerine getirmesini sağlayacak kurallara yer verilmeksizin yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin 3621 sayılı Kanun hükümleri ile diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmadığının belirtilmesinin hukuki belirsizliğe de yol açtığı belirtilmiştir. Söz konusu belirsizliğin ortadan kaldırılmasının, devletin gözetim ve denetim yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için itiraz konusu ibareye konu yere ilişkin olarak Anayasa’ da öngörülen ilkelere uygun yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Bu zorunluluğun gereğini yerine getirmeyen itiraz konusu ibarenin Anayasa’nın 2. maddesiyle bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır (AYM, E.2018/70, K.2019/54, 26/6/2019, § 21).

8. Bakılmakta olan başvuruya konu kural da Yassıada’ da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin 3621 sayılı Kanun hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmamasına ilişkindir. Dolayısıyla kuralın Anayasa Mahkemesinin anılan kararına konu ibareyle benzer nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla kural yönünden Anayasa Mahkemesinin 26/6/2019 tarihli ve E.2018/70, K.2019/54 sayılı kararından ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.

9. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 2., 43. ve 56. maddelerine aykırıdır. iptali gerekir.”

Dikkat edilecek olursa AYM’nin burada saydığı tüm hususlar ülkeyi yöneten bir hükümetin yasaları açıkça çiğnediğini göstermektedir. Ancak bu gerekçeler aynı zamanda Danıştay aşamasına gelinceye kadar davacı derneğin ve diğer davacıların davalarını reddederek aleyhlerinde karar veren mahkemelerin ülkenin yasaları ve uygulamaları gereken adelet ilkesi konusundaki zaaflarını da sergilemektedir.

Yukarıdaki gerekçelerle AYM Yassıada konusunda davacının itiraz ve dava gerekçelerini haklı bulmuştur:

“8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’a 3/4/2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen ek 2. maddenin üçüncü fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE 16/2/2023 tarihinde OYBİRLİGİYLE karar verildi.”

İşin ilginç yanı Danıştay

Başvuru kararında özetle, itiraz konusu kuralın uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği belirtilerek yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talep

etmiş olmasına rağmen AYM Danıştay’ın bu talebini reddetmiştir:

8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’a 3/4/2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen ek 2. maddenin üçüncü fıkrasına yönelik yürürlüğün durdurulması talebinin, koşulları oluşmadığından REDDiNE 16/2/2023 tarihinde OYBİRLİGİYLE karar verilmiştir.”

Yasalara aykırılığı en geniş şekilde gerekçelendiren AYM’nin yasalara aykırı yürütmeyi, yürütülmeyi durdurmamış olması ve bunun olası gerekçeleri muhakkak üzerinde durulması gereken bir konudur.

Şimdi ne olacak?

Şimdi kaçak inşaat durumuna düşmüş olan o koskoca Yassıada beton yığını ne olacak? Bunun cevabını vermek kolay değil çünkü inşaat bittikten sonra kaçak inşaat durumuna düşmüş betonları ortadan kaldıran belediye yönetimi hangi siyasi partiden olursa olsun çok az istisna dışında görülmüş şey değildir. Göreceğiz. Ama o zamana kadar daha başka bir soru önemli: Yassıada’daki beton yığını kimin mülkiyetinde, kimin tasarrufunda? Ve nasıl oluyor da kamu mülkiyetinde Hazine’ye ait olan adanın sınırlı kullanımı için izin verilen diğer bir kamu kurumu Kültür ve Turizm Bakanlığı kaçak durumdaki bu beton yığını inşaatı resmen özel bir işletmeye kiralayabiliyor? Ya da kiracı neye güveniyor ki onca paraya kaçak inşaat kiralıyor? Ve tabii bir de bu kaçak inşaatın bulunduğu ilçenin belediyesi var, kaçak inşaatlara asla izin vermeyen namuslu, yasaları harfiyen uygulayan bir belediye yönetimi de vardır herhalde.

Arif Çağlar

(27.05.2023)


YASSIADA neden ve nasıl YAMYASSI oldu?

“Acılı Yassıada Yahnisi Tarifi…”, Adalar Postası-2707 (16.03.2013).

“Yassıada’nın Doğal ve Tarihi SİT Alanı Konumundan Çıkarılmasına İAKTVKD’nin itirazı var!…”, Adalar Postası-2708 (16.03.2013).

“Yassıada’yla İlgili Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Revizyonu ve Uygulama İmar Planı’na İtirazımız Var!…”, Adalar Postası-2722 (11.07.2013).

“Hayırlısıyla Hayırsız’a Gidiyoruz!… #direnadalar”, Adalar Postası-2723 (18.07.2013).

 • “Yassıada’nın Sırf ‘Demokrasi Adası’ Olabilmesi İçin mi?”, Adalar Postası-2724 (18.07.2013).

“Davacıyız Hakim Bey!… Davamız Yassıada!…”, Adalar Postası-2731 (30.09.2013).

Haluk Eyidoğan, “Adalarımıza Gelirken Kötü Emellerinizi Başka Yerde Bırakınız! (Yassıada ve Sivriada Konusu)”, Adalar Postası-2732 (17.10.2013).

Arif Çağlar, “Yassıada’nın Adını Değiştirmişler!”, Adalar Postası-2733 (16.11.2013).

Sennur Baybuğa, Uğraş Salman, “Yassıada Üzerinde Oynadığınız Oyunlara Son Verin, Adalar Sizin Rant Alanınız Olmayacak!”, Adalar Postası-2737 (8.12.2013).

 • Arif Çağlar, “Yassıada ve Sivriada’da Ne Yapılmalı, Ne Yapılmamalı?”, Adalar Postası-2739 (8.12.2013).

Miyase İlknur, ”Ada Artık Yamyassı”, Cumhuriyet, 22.7.2015.

Miyase İlknur, “Yassıada: Yasak Bölge”, Cumhuriyet, 27.7.2015.

İzel Levi Coşkun, ”Yassıada’nın Cellatlarına Hitaben”, 30.9.2015.

Süleyman Kaya, “Mahkemeden Yassıada’nın İmara Açılmasına Ret”, Zaman, 07.10.2015.

[…] Mahkemeden Yassıada’nın İmara Açılmasına Ret
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 14 Mayıs 2015 tarihinde katıldığı törenle Yassıada ile bitişiğindeki Sivriada’nın imara açılmasına İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi ‘dur’ dedi.
‘Demokrasi ve Özgürlük Adaları’ adıyla hayata geçirilen projenin temeli geçtiğimiz mayıs ayında Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından atılmıştı. Tarihi adanın turizme açılmasıyla otel ve restoranların yapılmasının da önü açılmıştı. İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi’nin önceki gün verdiği kararla, adaya yapılacak bu projeyi iptal etti. […]

Süleyman Kaya, “Mahkemeden Yassıada’nın İmara Açılmasına Ret”, Zaman, 7.10.2015.

“YASSIADA neden ve nasıl YAMYASSI oldu?”, Adalar Postası-2784 (04.02.2016).

Avni Kurtuldu, “Yassıadam (Issız Bir Adaya Düşseniz Yanınıza Alacağınız Üç Şey Ne Olur?)”, Adalar Postası-2792 (19.4.2016).

“Sanki Sir Henri Bulver’in Ruhu Hâlâ Oranın Hâkimi imiş Gibi…”, Adalar Postası-2795 (02.5.2016).

“Yassıada’da Hay ve Huy Âleminden Uzak, Robenson Hayatı Yaşamış Olan Heybeliadalı Vasil’in Hali…”, Adalar Postası-2797 (07.5.2016).

“Memlekette Kandırılan Kandırılana, Kanma, Kandırma…! Aldanma, Aldatma…! Ah…! #Yassıada”, Adalar Postası-2799 (25.5.2016).

“Hafıza-ı Beşer Nisyan ile Malûl Olmuş Yine…!”, Adalar Postası-2818 (06.12.2016).

“Doğal, Arkeolojik ve Tarihi SİT’ini SİT’tirdikleri #Yassıada’nın “imAR pLanında TUrizm ve külTürel teSis aLanları pLanLan”MışMuşMula..!”, Adalar Postası-2828 (15.4.2017).

“Yassıada’yla Birlikte Sarı Mercanları da Yamyassı Oldu da Bitti Maşallah…!”, Adalar Postası-2845 (22.9.2017).

Arif Çağlar, “Yassıada’da Gözler Önüne Serilen Nedir?”, Adalar Postası-2973 (27.05.2020).

Older Posts »

Kategoriler

%d blogcu bunu beğendi: