Gönderen: adalarpostasi | 17 Haziran 2024

17 Haziran 2023 günüydü, Berzeglerden Korhan Bey sonsuzluğa yürüdü…

17 Haziran 2023 günüydü, Berzeglerden Korhan Bey sonsuzluğa yürüdü…

#KorhanBerzeg (09.01.1940-17.06.2023)

“Hayat dağ yamacında kıvrılıp giden, sonu gelmeyen bir patikadır…”*

Gönen Sızıköy, 03.07.2018.

2000li yılların başı Adalar Postası’nda bir “hoşör bey” evet henüz daha tanışmazdan önce böyle takmıştık aramızda adını! Zarif endamına yaraşır biçimde takım elbisesinin ceket cebinde her daim renkli bir mendil, başında fötr şapkası, elinde evrak çantasıyla yaz-kış mesaiye gidiş ve dönüş vapuru yolcularından; yol boyu elinden düşürmediği gazetesini katlar, vapurun Büyükada iskelesine yanaşmasıyla da derhal inerek hızlı ve çevik adımlarla diğer yolculardan açık ara önde tutardı Şemsi Molla Sokağı’ndaki evinin yolunu…

Tiraje (Dikmen) Hanım’ın evinde tanıştıydık çok geçmeden de… O günden itibaren de zamanı yitirdiğimiz o masalsı atmosferdeki evlerinde Sevgili Angela Hanım’ın maharetiyle birbirinden zarif bir biçimde düzenlenmiş sofralarda nefaset tatlar eşliğinde sayısız defalar bir arada Selçuk Esenbel, Huricihan İslamoğlu, Erzen Onur, Füsun Başer Rose, Rone Rose, Eda Soykan, Claudia Turgut, Turhan Turgut, Gündüz Vassaf misal dostlarıyla da tanıştık dost olduk. Ne güzel sohbetler ettik, ne çok güldük ne çok eğlendik…

Müthiş okur, gündemi sıkı sıkıya takip eder, içten güler, görmüş geçirmiş olduklarıyla da harman edip ne hoş sohbet ederdi. Şaşarım hâlâ, hayatımın en büyük münakaşasını da Korhan Bey’le yaptıydım yine bir sofra başında, üstelik de bir değil iki defa, birer ikişer içeriye kaçıştı masa başındakiler, biz de fırsattan istifade kapıştıydık bir güzel! Ekseriya ters köşeden ısrarla hamleder, haklı ya da haksız… Dediğim dedik astığım astık kestiğim kestik! Nuh der Peygamber demez, müstehzi bir aldırmazlıkla damarınıza basıp çileden çıkararak sizi dediğinize diyeceğinize bin pişman eder. Olsun varsın çok geçmeden de alır gönlünüzü yine, nazdan nazik bir biçimde…

Adalar’ın doğal ve kentsel değerlerinin korunması uğruna ortak dostlarımız Büyükada sâkinlerinden Tiraje Dikmen yanı sıra Burgazada sâkinlerinden Mukaddes Orçun’la verdikleri yaman mücadeleyi anmadan geçmek olmaz. Vapurla geçerken Buragazadası sahillerinden görünsün diye Su Sporları Klübü’ne konularak Ada siluetinin canına okuyan reklam panosunu bin bir uğraşıyla kaldırtmaları mesela… Yazmalısın Sevgili Mukaddes tüm bunları mutlaka ama mutlaka…

11 Haziran 1996 günü HABITAT Konferansı’nda Ada Dostları Derneği’nin kurucu üyelerinden Büyükada sâkinlerinden Korhan Berzeg’in (Doç. Dr.), sunmuş olduğu “Adalar: Motorlu Araçsız Yaşam ve Yapılanmanın Durdurulması” başlıklı bildirisiyle araba sevdasının altında yatan asıl tehlikeye dikkatleri çekmişliği de böylelikle akla geliverdi: 

[…] Şurası muhakkak ki, Adalar’ın geri kalan dörtte üçünü yapılanmaya açmanın yarattığı iştah, Adaları motorlu araçlara açma gayretinin altında yatan ana sebeptir. Adaları karşı kıyılardaki taş yığınına çevirecek bu olasılıktır ki herkesi büyük bir azimle —pilli araçlar, dar raylı trenler gibi havayı kirletmeyen araçlar da dahil— tüm çağdaş motorlu taşıtlara karşı koymaya ikna etmelidir. […]

Klasik müziğe bilhassa da operaya merakı ve de evvel zaman içindeki doberman köpeklerinden Ice’ın salon beyefendisi edasıyla pati pati üzerine atıp da Cecilia Bartoli’ye pek âlem eşliği!

On yedi sene boyunca oturduğumuz Hristos tepesi eteklerindeki evimizin önünden köpekleriyle dakika sektirmeden muntazaman geçişiyle gün Korhan Bey’le başlar, Korhan Bey’le biterdi. Cehennem sıcağı bir yaz günü bu defa bahçevanları Mustafa eşiliğinde penceremizin önünden geçiyor Berzeg çiftinin köpekleri… Bir de ne göreyim pek âlem Lexy ağırdan alıyor yine, Mustafa önde diğer köpekler ardında hınzır Lexy ise bacağını kaldırıp da yol kenarındaki çalıyı işaretliyor nümerosunda! Az sonra da Âşıklar Yolu istikametinde giden kervana bir baktı, bir de geldiği yola! Gerisin geriye derken Angela Hanım’ı telaşla arayıp sizin akıllı bıdık vazgeçti yürüyüşten, ayrıldı kafileden eve dönüyor galiba diye haber verişim, anımsadıkça da anar pek eğlenirdik birlikte…

80’lerine merdiven dayamış Çerkez delikanlı sabah akşam köpekleriyle çamlıklarda muntazaman yaptığı yürüyüşler yanı sıra yakın zamana değin haftada üç defa tenis oynamaya geçerdi karşıya… Bir gece Büyükada’daki evlerinde —ki tarihi ahşap bir köşktür— mutfağa bir iniyor ki tutuşmuş alev almış buzdolabı, tuttuğu gibi çıkarıyor bir başına bahçeye!

Angela ve Korhan Berzeg, Gönen Sızıköy, 03.07.2018.

1-4 Temmuz 2018’de misafir etmişlerdi bizi köy evlerinde… Birlikte yürüdüydük patikalarda Angela Hanım, Korhan Bey, Selim ve beraberimizde Tina da elbette… Biteviye çeltik tarlalarının arasında ulu ağaçlar altında aile kabirlerini de ziyaret etmiştik. Günün birinde işyerinde bir telefon geliyor Korhan Bey’e… Babanız Muhsin Berzeg’in mezarının nakli gereğiyle nereye defnedilmesini arzu edersiniz?” diye… Muhsin Bey 1940’ta askeri hekim olarak bulunduğu görev yerinde üzerinde çalıştığı bir ilacı kendi üzerinde deneyip de henüz 30 yaşında hayatını kaybedince o gün defnedildiği mezarından seneler seneler sonra askeri törenle Gönen’e nakille Sızıköy’e defnedilmişti.

9 Ocak 2023’teki 83. doğum gününü ortak dostlarımız Claudia ile Turhan Turgut’la birlikte kutlamıştık evimizde bir güzel muhabbetle, kutlayacağız da bundan böyle… Gelecek sene pek sevdiğiniz o arpacık soğanlı yahniyi yapacağız, olmazsa olmazınız kırmızısından şarap kadehlerimizi bu hayatta sizi tanımış olduğumuza şükrederek yaşadığımız biribirinden keyifli zamanları yâd ederek kaldıracağız. Sofra başında gözlerimiz sizi arayacak, ışıklar içinde bir görünüp bir kaybolacaksınız belki de…

Büyükada, 19.02.2017.

Giyimine kuşamına, evine bahçesine, sohbetine yansıyan renkli dünyasını dostlarıyla doyasıya paylaştı. Atalarının Kafkasya’dan gelip yerleştiği köyünde bir sabah sırra kadem basıp tam da kendisine yaraşır bir biçimde kelimenin tam mânâsıyla “sonsuzluğa yürüdü” Sevgili Korhan Bey… Memleketin “en aranılan adamı” oldu böylelikle de!

Angela Hanım tarafından yapılan tabloda Korhan Bey çamlıklarda köpeğiyle yürüyüşte…

Günün birinde Büyükada’da çamlıklarda yine karşımıza çıkıp da son zamanlarda sıklıkla yinelediği “Nerelerdesiniz? Görünmüyorsunuz bu aralar?” sualini soracak derken de…

Evet evet çamlıklarda karşılaşacağız yine bir sabah erken yahut gün batarken, bir yaz günü belki Ağustos böcekleri sesleri eşliğinde, karlar altında ya da ve siz Ice’la geçerken kocaoğlan Cuma’yla sımsıkı dolanacağım bulduğum ilk ağacın gövdesine, uzaktan uzağa ve daima muhabbetle selâmlaşacağız yine…

Emine Çiğdem Tugay

)O(


Gönen Sızıköy, 03.07.2018.
Gönen Sızıköy, 03.07.2018.


*(der. ve çev. Osman Bleda), Beyaz Dağ’dan Bakınca (Çerkes Öyküleri), İstanbul (1997)63-64:

[…] Hayat, dağ yamacında kıvrılıp giden, sonu gelmeyen bir patikadır. Bulutsuz bir gökyüzü, sabah şebnemi, meyva ve sebze bahçelerindeki kuş cıvıltılarıyla dağ eteklerinde, geniş ve düz bir ovada başlar. Yaşa ve sevin!

Sonra ilk adımlar gelir, bir seyahat duygusu, uzak ülkelere yola peri masalı kahramanlarının veda edişi ve köyünün dünyanın merkezi olmadığını keşfedişin. Hayatında ilk defa maviliklere uzanan karla örtülü tepeler, başdöndürücü yükseklikler ve dağ tepelerindeki göllerle karşılaşırsın. Macera hevesine kapılır, hayatın sona ermeyeceği düşüncesiyle ve yarının getireceklerinden bîhaber onun kadehinden yudum yudum içersin.

Daha da yükseklerde, toprak kaymalarıyla yer değiştiren yüksek dağ otlakları vardır, ikide bir o patika uçurumların ağzıyla kucaklaşır; halbuki hayattaki en güzel şey bulutların ötesindedir; yüce dağlarla nefesin kesilir.

Bir gayret daha ve kendini çıplak kayalarla kalın buzların sessizliğinde, nehirlerin başladığı ve dağ keçilerinin yurt edindiği yerde bulursun. Bu noktadan patika seni tepeye götürür, kalbin hızlı hızlı çarparken adımların tökezlenir. Favorilerin siyahken tırmanmaya başladın; şimdi ise sakalın bembeyaz…

Gençliğim uzaktaki bir dağ tepesinin gerisinde sürüden kaçmış bir tay gibi. Arada bir acıklı kişneyişi beni uyandırıyor…

Karlı dağda dikilip katetmiş olduğum patikayı örten mavimsi sise bakıyorum. Önümde kardan şapkasıyla gök mavisi bir tepe yukarılara uzanıyor. Onu tırmanacak olsam daha uzakları görebileceğim. […]


Yorum bırakın

Kategoriler