Gönderen: adalarpostasi | 31 Aralık 2018

Büyükada Hacopulos Köşkü kıyısına yapılan duvar ve terasların kaldırılması kararı…

9 Aralık 2018 tarihinde Adalar Postası’nda yayımlanan yazıda [Arif Çağlar, “Büyükada’da Hacopulos Köşkü Kıyısına Yapılan Duvar Kalacak mı Kalkacak mı?”, Adalar Postası-2878 (9.12.2018).] uzun bir kurumlar arası yazışma süreci anlatıldıktan sonra tüm duyarlı Adalılar için soru şuydu:

Kurumlar arası tüm bu yazışmalar bir yana sonuç olarak Büyükada’nın sahiline son derece çirkin bir duvar çıkılmıştır. Şimdi ne olacak? Koruma Bölge Kurulu 27.11.2018 tarihinde derneğimize ulaşan bir yazısında 08.11.2018 tarihinde aldığı kararla bu duvar inşaatının kurul üyelerince yerinde inceleneceğini bildiriyor. Bakalım bu incelemeden ne sonuç çıkacak? Duvar kalacak mı, kalkacak mı?

Büyükada Hacopulos Köşkü sahiline yapılan duvar, 27.2.2018.

Bu incelemeden şu sonuç çıktı: 28.12.2018 tarihinde dernek adresimize ulaşan Koruma Bölge Kurulu’nun 22.11.2018 tarihli ve 5108 sayılı kararı bu soruya tatmin edici yanıtı vermiş bulunuyor:

… 15.11.2018 tarihinde Kurulumuz üyelerince yapılan yerinde inceleme sonucunda: … ada silüetini olumsuz etkileyecek ve topografyayı bozacak şekilde ve ölçekte yapılan istinat duvarı ve teras uygulamalarının, Adalar genelinde inşaat yasağının başlayacağı 1 Haziran 2019 tarihine kadar kaldırılmasına, bu süre içinde ivedilikle ada silüeti ve özgün topografyaya uygun öneri projenin Kurulumuza iletilmesine, tescil fişinde sadece kaymakamlık binası işaretli olduğundan parselin deniz tarafında bulunan yapının da korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesine, koruma grubunun II. grup olarak belirlenmesine, yapıya ilişkin rölöve ve restitüsyon projelerinin iletilmesine karar verildi.

(Kararın tümü ve ayrıntıları için lütfen EK’teki belgeye bakınız.)

Büyükada Hacopulos Köşkü sahiline yapılan duvar, 27.2.2018.

Bu sonuçtan anlaşılan şudur:

  1. Adalar her türlü şaşırtma ve karşı propagandaya rağmen 2863 sayılı yasayla SİT alanı olarak koruma altındadır.
  2. Anıtlar Yüksek Kurulu’na bağlı İstanbul 5 Numaralı Koruma Bölge Kurulu korumayla yükümlü ve sorumlu olduğu İstanbul Adaları SİT alanında görevini yerine getirerek koruyucu doğru kararlar alabilmektedir.
  3. SİT alanına yasaya aykırı şekilde tecavüz özel şahıslar tarafından olduğu gibi devlet kurumları tarafından da yapılabilmektedir. Bu ne cüret, bu ne başıboşluk, bu ne sorumsuzluktur denilecek kadar hayret ve esef yaratan bu durum, kamu yaşamını altüst eden bir bozguncu zihniyet ve eylem yandaşlığının devlet kurumlarına sirayet etmiş olduğunu göstermektedir.

Bu sonuçtan çıkan sorular şunlardır:

  1. Duvar kalacak mı, kalkacak mı? Koruma Bölge Kurulu aldığı kararla yönlendirici emri vermiştir ama bilinen bazı örnekler verilen emrin fizikî olarak yerine getirilmediği sürece Adalılar’ın sonucu kuşkuyla izlemelerine neden olacaktır.
  2. Koruma Bölge Kurulu kararında Ada siluetini ve topografyasını bozmayacak yeni bir proje istenmiştir. Bu projenin alınan karardaki gerekçeye uygunluğu ve yeni bir ucubenin ortaya çıkmasının engellenmesi gerekmektedir. Bunun sorumlu kurumlar ve Adalılar tarafından dikkatle izlenmesi nasıl sağlanacaktır?
  3. Koruma Bölge Kurulu söz konusu parselde ek bir yapının korunması gereken II. grup eser olarak tescilini sağlamıştır. Oysa bu parsel daha öncesinden de tümüyle, 1/1 hisse ve I. grup olarak tescillidir —ekteki tescil listesine bakınız. Bu durumda bu parsel üzerindeki tüm yapılar, parseli çevreleyen duvar ve ferfoje parmaklıklar, bahçe yapısı ve korunması gereken bitkiler dahil olmak üzere I. grup tescille koruma altındadır. Ne olmuştur da yeni bir tescil fişi düzenlenen söz konusu yapı üstelik şimdi II. grup olarak yeniden tescillenmektedir? Böyle bir yeni kayıt ancak I. grup yapının bozulduğu ve I. grup eser olarak korunmasının artık olanaksız bir durumda olduğunu akla getirmektedir. Koruma Bölge Kurulu’nun aldığı kararda istenen rölöve ve restitüsyon projesiyle başvurulması gereği Koruma Bölge Kurulu arşivindeki —ve aynı zamanda Adalar Belediyesi arşivinde de bulunması gereken— dosyada bulunan rölöve ve fotoğraf bilgilerini yeniden temel almak zorunda değil midir?
  4. Yapılan ucube duvar ve terasla yasaya aykırı tecavüzün sorumlusu kimdir, kararı alan kimdir, bu yasaya aykırı faaliyetle halktan toplanmış vergi parasının ne kadarı heba edilmiştir, bu gereksiz ve yasaya aykırı harcamanın sorumlusu kimdir, bu gayri kanunî harcama, “istinat duvarı ve teras uygulamalarının” kaldırılmasının masrafları da dahil olmak üzere sorumlusundan ne zaman ve ne şekilde tazmin edilecektir?
  5. Kamu hizmetini ihmal ve iğfal eden sorumlu ya da sorumlular yoksa taltif mi edilecektir?
  6. Adalar Belediyesi yönetimi söz konusu parselin deniz kıyısına yapılan tecavüzü 15.02.2018 yapı tutanağıyla kayda alıp durumu 19.02.2018 tarihli bir yazıyla Koruma Bölge Kurulu’na bildirmekle çok doğru hareket etmiştir ama ucube duvar yapılıp iş bitirilinceye kadar müdahele etmemiş, inşaatı durdurmamıştır. Oysa Koruma Bölge Kurulu 20.03.2018 tarihli bir yazıyla Belediye’ye inşaatla ilgili herhangi bir izin olup olmadığını ve izinsizse 2863 sayılı yasa kapsamında izinsiz inşaata izin verilmemesini ve inşaatın derhal durdurulmasını istemiştir. Belediye’nin izinsiz inşaata engel olmayışının ya da göz yummasının sebebi bilinmemektedir. Adalar Belediyesi daha başka örneklerde de benzer görev ihmalleri sergilemiş olduğu için bu istinat duvarı ve teras yapımlarına iş olup bitinceye kadar niçin müsade ettiği anlaşılmamıştır. Şimdi ucube inşaatın yasaya aykırı olduğu ilân edildiğine göre Belediye yönetimi ilçe halkına görevini niçin ihmal edip gereksiz yere derneğimizi ve Koruma Bölge Kurulu’nu uğraştırdığını ve bu uğraşının ve ucube inşaatın masraflarına niçin sebebiyet verdiğini açıklamak zorundadır. Düzgün ve sorumlu olması gereken Adalar Belediyesi yönetimi ilçe halkına böyle bir açıklama yapacak mı?
  7. Bu örnekte bir kez daha Adalar Belediyesi yönetiminin yanlışı, İAKTAKD’nin (İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği) 09.03.2018 ve 25.06.2018 tarihli dilekçelerine verdiği cevaplarında olduğu gibi (bkz. Arif Çağlar, “Büyükada’da Hacopulos Köşkü Kıyısına Yapılan Duvar Kalacak mı Kalkacak mı?”, Adalar Postası-2878 (9.12.2018).) derneğe bilgi vermemek ve yanlış adrese yönlendirerek yanıltmak şeklinde olmuştur. Adalar Belediyesi bazı dilekçelere düzgün yanıtlar verirken bazı dilekçelere doğru yanıt vermekte zorlanmakta, kamuya ait bilgiyi saklamak yolunu seçmektedir. Bunların örnekleri Adalar Postası’nda derneğimiz tarafından yayımlanmıştır, yayımlanmayı bekleyen örnekler de pek yakında herkesin bilgisine sunulacaktır. Adalar Belediyesi yönetiminin böyle bir yolu niçin seçtiği, kamu hizmetinde bulunduğu ilçe halkından ona ait bilgiyi niçin sakladığını anlamak mümkün değildir. Üstelik bu yanlış yola sapan Belediye yönetiminin kadrosu kendisini halka kamu yönetiminde saydam, katılımcı ve demokrat olarak göstermeye çalışan CHP’nin üyelerinden oluşmaktadır. Acaba bu tür kamu yöneticileri ve siyasi partiler bu yanlış yolu izlemekten ne zaman vazgeçecektir?

Bu sonuçtan çıkan umutlar ise şunlardır:

  1. İstanbul 5 Numaralı Koruma Bölge Kurulu umarız ki diğer 2863 sayılı yasaya aykırı tecavüzleri de engelleyici kararlar alabilecektir.
  2. Hiç değilse bu örnek sayesinde kamu kurumları SİT alanına tecavüzün serbest olmadığını öğrenmiş olur.
  3. Umarız ki bundan böyle Adalar Belediyesi yönetimi ilçe halkı yanı sıra safsatayla değil ciddi olarak Adalar’ın SİT alanı olarak korunması için çaba gösteren kişi ve kuruluşlara karşı “gazını almak” gibi aşağılayıcı ve oyalayıcı, yanlış adrese yönlendirici ve nihayet gereksiz yere bilgi saklayıcı davranış ve eğilimden tümüyle vazgeçer.
  4. Umarız bu örnek Adaların SİT alanı olarak korunması konusunda Adalıların duyarlılığını artırır ve özellikle bu konudaki çabaların boşa gitmeyebileceğini gösterir.
  5. Bu örnekte de görüldüğü gibi SİT alanlarını koruyucu bir takım düzgün yasaların olması iyidir ama yeterli değildir. Uygulamanın da yasanın geçerli olduğunu göstermesi gerekir. Bazı kendi küçük ya da büyük çıkarını da hesaba katarak taraftar olduğu eşkıyaya serbesti tanıyıcı zihniyet ve uygulamalara karşı çıkanları “yasakçı zihniyet” olarak safdışı bırakmaya çalışan çabalar yalnızca SİT alanlarının korunması değil tüm ülkeye verilecek en zararlı tavırdır. Kafaları çok çabuk karışabilecek olanlar için şunu bir kez daha tekrarlamakta fayda var: uyulması ve uygulanması gerekli yasalardan kasıt yalnızca tavizsiz şekilde özgürlük ilkesi üzerine kurulu yasalardır. Ne yazık ki herkes için çok açık olması gereken bu anlayışı kavrayamamış kimesneyle dernek olarak hâlâ karşılaşmak ve gereksiz yere mücadele etmek zorunda kaldığımız için bu önemli hususa burada değinmek zorunda kalıyoruz. Umarız bu örnek, dernek seviyesinde bir örgütlenmeyle dahi olsa hukuk mücadelesinin ve bunun ayrılmaz parçası olan, dilekçeler yazmak ve gerektiğinde zorunlu olarak dava açmak gibi hiç de kolay olmayan bir hayli yorucu çalışmanın en azından halkın kamu yönetimi hakkında bilgilenmesi açısından ne denli yararlı olduğunu göstermiştir.

Arif Çağlar

(İAKTVKD başkanı)

30.12.2018

_____________________EKLER:


Yanıt

  1. Tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. Kurulun karar aldıktan bir hafta sonra yerinde tetkik ve ardından bunu karara bağlamasına da hayret ettim. Dilerim bu karara olumlu oy veren kurul üyeleri görevden alınmaz. Söylememe gerek yok ama herhalde şunları kurula soracaksınız dernek olarak.
    -Duvar kalacak mı, kalkacak mı? Koruma Bölge Kurulu aldığı kararla yönlendirici emri vermiştir ama bilinen bazı örnekler verilen emrin fizikî olarak yerine getirilmediği sürece Adalılar’ın sonucu kuşkuyla izlemelerine neden olacaktır.
    -Koruma Bölge Kurulu kararında Ada siluetini ve topografyasını bozmayacak yeni bir proje istenmiştir. Bu projenin alınan karardaki gerekçeye uygunluğu ve yeni bir ucubenin ortaya çıkmasının engellenmesi gerekmektedir. Bunun sorumlu kurumlar ve Adalılar tarafından dikkatle izlenmesi nasıl sağlanacaktır?
    -Koruma Bölge Kurulu söz konusu parselde ek bir yapının korunması gereken II. grup eser olarak tescilini sağlamıştır. Oysa bu parsel daha öncesinden de tümüyle, 1/1 hisse ve I. grup olarak tescillidir —ekteki tescil listesine bakınız. Bu durumda bu parsel üzerindeki tüm yapılar, parseli çevreleyen duvar ve ferfoje parmaklıklar, bahçe yapısı ve korunması gereken bitkiler dahil olmak üzere I. grup tescille koruma altındadır. Ne olmuştur da yeni bir tescil fişi düzenlenen söz konusu yapı üstelik şimdi II. grup olarak yeniden tescillenmektedir? Böyle bir yeni kayıt ancak I. grup yapının bozulduğu ve I. grup eser olarak korunmasının artık olanaksız bir durumda olduğunu akla getirmektedir. Koruma Bölge Kurulu’nun aldığı kararda istenen rölöve ve restitüsyon projesiyle başvurulması gereği Koruma Bölge Kurulu arşivindeki —ve aynı zamanda Adalar Belediyesi arşivinde de bulunması gereken— dosyada bulunan rölöve ve fotoğraf bilgilerini yeniden temel almak zorunda değil midir?
    -Yapılan ucube duvar ve terasla yasaya aykırı tecavüzün sorumlusu kimdir, kararı alan kimdir, bu yasaya aykırı faaliyetle halktan toplanmış vergi parasının ne kadarı heba edilmiştir, bu gereksiz ve yasaya aykırı harcamanın sorumlusu kimdir, bu gayri kanunî harcama, “istinat duvarı ve teras uygulamalarının” kaldırılmasının masrafları da dahil olmak üzere sorumlusundan ne zaman ve ne şekilde tazmin edilecektir?
    Ve tabiatiyle sizin takdir edeceğiniz hususlara ait sorular…

  2. Çabanız ve başarınız için kutlarım. Bu karar önemli bir emsal teşkil edecektir.

    Konu ile igili gerekli desteği vermeye hazırım.

    Bu sonuç mimari mirasın korunması için halen geçerli olan mevzuatın uygulanmasını zorlamanın ve talep etmenin ne kadar doğru olduğunu göstermiştir.Adalar’ın bu konuda bundan sonraki kazanımlarının başlangıcı olmasını dilerim.
    Saygılar ve teşekkürler,

    Ali ERKURT – Mimar


Yorum bırakın

Kategoriler