
31 Mart 2019 tarihinde yapılan “Mahalli İdareler Genel Seçimi”yle birlikte Adalar Kent Konseyi de yeni bir döneme giriyor. Daha doğrusu girecek, eğer Adalar Belediye Başkanlığı belediye yasası ve ilgili tüzük gereği kendi bünyesinde böyle bir birimin kurulması için gerekli kent konseyi seçimli genel kurul toplantısı çağrısını yaparsa.
Adalar Belediye Başkanlığı’nın seçimli genel kurula hangi kuruluşları delege göstererek oy kullanmaları için davet edeceği konusunda sorduğu soruya derneğimiz henüz yanıt alamamıştır.
Adalar Kaymakamlığı ise CHP’nin Adalar’da kuruluşu olan dernek ve vakıflar listesinin bildirilmesi isteğine bu konuda bilgisi olmadığını ileri sürerek yanıt vermiştir. Adalar Kaymakamlığı derneklerin, siyasi parti ve sendikaların kayıtlı bulunduğu İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü’yle aynı idareye, İstanbul Valiliği’ne bağlıdır. Adalar’da kuruluşu bulunan derneklerle ilgili doğru ve düzgün bir liste İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü’nden de alınamamıştır.
Kamuya ait bu tür bilgilerin öğrenilmesinin zorluğundan bağımsız olarak derneğimiz İAKTVKD yapılabilecek bir Adalar Kent Konseyi seçimli genel kuruluna katılmama kararı almıştır.
Adalar kamuoyuna karşı duyduğumuz siyasî sorumluluk gereği olarak derneğimiz yönetim kurulunun aldığı bu kararı gerekçeleriyle birlikte açıklıyoruz.
Arif Çağlar
İAKTVKD Başkanı
Derneğimizin Sayın Üyeleri,
Aşağıdaki yazışmalar sonucunda derneğimiz yönetim kurulu 2019-2024 dönemi Adalar Kent Konseyi seçimli genel kurulu toplantısına katılmama ve delege göstermeme kararı almıştır.
Bu kararı gerekçeleriyle birlikte dernek üyelerine duyuruyoruz.
Bu yazının ekinde konuyla ilgili olarak Adalar Belediye Başkanlığı’na ikinci kez verilmiş dilekçeyi de bilginize sunuyoruz. Bu dilekçelere henüz cevap alınamamıştır. Gelecek cevabı sizlere de duyuracağız.
Konuyla ilgili düşüncelerinizi lütfen tüm dernek üyelerinin adreslerine 09.06.2019 Pazar günü saat 10:00’a kadar gönderiniz.
Selamlarımızla,
Arif Çağlar
(06.06.2019)
Sayın Yönetim Kurulu Üyeleri,
31 Mart 2019 belediye seçimini izleyen 3 ay yani 30 Haziran 2019 tarihine kadarki süre içinde Belediye Kanunu’nun 76. maddesine ve buna bağlı olarak Kent Konseyi Yönetmeliği’ne göre belediye başkanı yeni bir kent konseyi kurulması için seçimli bir genel kurul çağrısı yapar. Adalar gibi 2007 yılından beri zaten kent konseyi kurulmakta olan bir ilçede herhalde genel kurul çağrısı yapılacaktır ama böyle bir genel kurul toplantısı için yeni belediye başkanı henüz bir çağrı yapmamıştır ve derneğimizin seçimli genel kurulda hangi vakıf ve derneklerin oy kullanma hakkı olduğuna dair bildirilmesini istediği listeyi de henüz göndermemiştir.
Derneğimizin bu yeni dönemde kent konseyi genel kuruluna katılıp katılmayacağı, delege gönderip göndermeyeceği konusunda yönetim kurulu kararı alması ve bu kararını üyelerine ve nihayet Adalılara da açıklaması doğru olacaktır.
Alınacak karara dernek üyelerinden gelecek eleştiri ve yanıtları yönetim kurulu değerlendirmek ve gerekiyorsa aldığı kararı gözden geçirerek yeni bir karar almak zorundadır.
Dolayısıyla yönetim kurulu üyelerinin konuyla ilgili kararı gerekçesiyle birlikte önemlidir. Benim kararımı aşağıdaki satırlarda açıklıyorum. Diğer yönetim kurulu üyeleri de konuyu tartışarak ve kendi gerekçelerini ekleyerek kararlarını diğer yönetim kurulu üyelerine bildirirse ortak alınmış bir karara ulaşabilir ve bunu yazışmalarımız ekinde dernek üyelerine açıklayabiliriz.
Benim konuyla ilgili düşüncelerim ve kararım şöyle:
- 2014 yılında kent konseyi genel kurulunda başkan ve yönetim kurulu seçiminde hile yapılmış olması ve son 5 yıl içinde böyle bir hileyle yönetimi ele geçirmiş olanların bütün bir Ada halkıyla alay eder gibi umursamazlıkla kent konseyini işgal etmiş olmaları Adalar İlçesi için kötü bir tecrübe olmuştur. Adalar Belediyesi yönetimi böyle bir şeye neden izin vermiştir, ilçenin belediyesini neden böyle bir duruma düşürmüştür, bunlar ayrı konudur ve zaten 2014-2019 dönemi belediye yönetiminin ilçeye verdiği diğer zararlar düşünülecek olursa kendi kuruluşu olan kent konseyini de kent “konŞeysi” olarak alay edilecek hale düşürmesine şaşmamak gerekir. Sonuç olarak belediye bünyesinde kurulma olanağı olan kent konseyi birimi, olması gerektiği gibi değil sahibinin sesi olarak çalışmış ve ilçe halkının yönetim deneyimine 5 yıl gibi önemli bir süreyi kaybettirmiştir.
- Derneğimizin hileli seçimle ilgili davası 2014 yılından beri sürüyor ve şu anda Danıştay aşamasında. Davanın birçok ayrıntısı dernek üyelerine ve Ada halkına defalarca açıklanmıştır. [bkz. Arif Çağlar, “Kent Konseyi’yle İlgili Zorunlu Bir Açıklama, Adalar Postası-2770 (2.5.2015).; Arif Çağlar, “Bir Aczin İlanı Olarak Adalar Kent Konseyi Yönetimi’nin Açıklaması”, Adalar Postası-2805 (14.8.2016).; Arif Çağlar, “Siz Kim, STK Kim, Demokrasi Kim”, Adalar Postası-2806 (17.8.2016).] Ülkemizin hukuk sisteminin işleyişi ve özellikle hileli seçim konusundaki yasa, yargı ve ahalinin davranış şekli de malumdur. Derneğimiz hileli seçim sonucuna itibar edilmemesi ve meşruiyet kazandırılmaması için 2014 yılından bu yana kent konseyi denilen belediye biriminden uzak durmuştur.
- Düzgün, doğru, ahlaklı ve sorumululuğunun bilincinde bir kent konseyi yönetimi ve çalışmaları önemlidir çünkü kent konseyi, belediye yönetimini ağır baskı altında tutan, kârdan ve her türlü fırsattan yararlanmaktan başka hiçbir şey düşünmeyen ve bunun için yasaları çiğnemekten çekinmeyen irili ufaklı sermaye sahiplerinin ve basit insanların uygar kent yaşamına tecavüzüne karşı belediye yönetiminin yanında yer alabilecek ve böylesi saldırıları göğüsleyebilecek, belediyenin hem içinde hem de dışında olmakla belediye yönetiminin yanında yer alabilecek önemli bir güçtür, eğer belediye uygar bir belediye yönetiminden yanaysa. Özellikle Adalar gibi sit alanı olarak tümüyle koruma altında olan bir ilçede kent konseyinin önemi daha da büyüktür. Derneğimiz bu nedenle 2007 yılında kurulan Adalar Kent Konseyi’nde yer almış hatta yönetim kadrosunda bile bulunmuştur, şu son kötü 5 yıl hariç.
- Derneğimiz İAKTVKD Adalar ilçesinde yerleşik her kuruluş ve her birey gibi kent konseyinin doğal üyesidir. Genel kurul dahil her toplantıya katılma, dinleme, söz alma hakkı vardır. Engin Damcı’nın veciz ifadesiyle, fiziken orada olmasak bile her zaman gölgemizle de olsa ruhen kent konseyinin içindeyiz. Orada ne yapıldığını, ne yapılması gerektiğini biliriz, ifade ederiz, yapılanları izleriz. 2014-2019 dönemi için açtığımız dava bunun göstergesidir.
- Derneğimiz 2019-2024 dönemi için kent konseyine delege gösterecek mi, yönetime katılacak mı? Son beş yıl içinde yaşananlar, kent konseyi gibi ilçenin tüm birey ve kuruluşlarına açık, geniş yelpazesi olan bir birimde, siyasal bilinci gelişmiş ve daha da önemlisi siyasî ahlakı olan ilkeli insanların birlikte çalışabileceklerine olan güven ve inancı sarsmıştır. Bunun en basit göstergesi o çok basit ama o derecede de açık seçim hilesi konusunda karşılaştığım herkesin hiçbir itirazı olmadan “haklısınız” demesi ama buna karşılık kamuda ve hele şu son dönemde kent konseyi yönetimine yapılan eleştirilerde bile bir kez olsun bu konuyu dile getirmemiş olmalarıdır. Bu tuhaf davranış, politik aktivite gösteren bu insanların demokrasi ve meşruiyet ilkesi konusunda güvenilmez olduklarını göstermiştir. Ama şu da var: derneğimizin bu konudaki ilkeli davranışı ve titizliği etkisini zaten göstermiştir ve en azından bu kez yapılacak kent konseyi seçimli genel kurulunda daha dikkatli davranılacaktır. Son sıralarda duyulan, duyurulan belediye ve kent konseyi yasa ve yönetmeliğine aykırı hazırlıklar ve iddialar usulsüzlüklerin süreceği izlenimi yaratmaktadır. Yine de bunların hepsini afakî kabul edip yok sayarak kendi ilke ve gücümüze göre karar vermemiz gerekir. Kurulduğu günden bu yana ve özellikle son yıllarda derneğimizin üzerindeki iş yükü olağanüstü derecede artmıştır ve bu yükü büyük çapta yönetim kurulu üyeleri taşımaktadır. Kent konseyine delege tayin ederek kent konseyindeki çalışmalarda aktif olarak yer alınması sonucunda delegeyle yönetim kurulunun sürekli bir haberleşme ve karar alma zorunluluğu içinde olacak olması bizim ek olarak kaldırabileceğimiz bir yük değildir. Biz dernek ve yönetim kurulu olarak şu anda üzerimizdeki iş yükünü bile zor kaldırıyoruz, yeni bir iş cephesi açacak gücümüz yoktur.
- Yukarda yaptığım açıklama ve saydığım nedenlerle 2019-2024 dönemi kent konseyi çalışmalarına derneğimizin delege göstermemesi ve kent konseyi çalışmalarına belki çok gerekli haller dışında aktif olarak katılmaması gerektiği kanısındayım. Umarım yeni dönemin belediyesi ve kent konseyi derneğimizin üzerindeki birçok yükü üstlenecek bir politik bilinçle çalışır. Derneğimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra yapacağı çalışmalarla da belediyenin ve kent konseyinin çalışmalarına zaten yardımcı olmaktadır.
Sizlerin de gecikmeden kararınızı bildirmeniz dileğiyle ve selamlarımla,
Arif Çağlar
(04.06.2019)

Bir Cevap Yazın