Gönderen: adalarpostasi | 26 Şubat 2021

Burgazadası’ndaki Kamhi-Grünberg Evi

Burgazadası’ndaki Kamhi-Grünberg Evi

Burgazadası’ndaki Kamhi-Grünberg Evi fotoğrafları, 1968.
Gönül İzgi Koleksiyonu
SALT Araştırma Arşivi


Burgazadası’ndaki Kamhi-Grünberg Evi fotoğrafları, 19??.
Vedat Sadioğlu Koleksiyonu
SALT Araştırma Arşivi


Burgazadası’ndaki Kamhi-Grünberg Evi zemin ve birinci kat planları.
Vedat Sadioğlu Koleksiyonu
SALT Araştırma Arşivi


Nezih R. Aysel, “Adada Tasarlamak: Güzel Sanatlar Akademisinin Adalar’daki Mimarlık İzleri”, Mimar.ist 68 (Mayıs 2020)51-62.

Adada Tasarlamak: Güzel Sanatlar Akademisinin Adalar’daki Mimarlık İzleri

[…] Konut uygulamalarında, yerel değerleri çağdaş bir bağlam içinde kendine özgü bir gelişim izleyen Utarit İzgi, mimari kimliğini izleyebildiğimiz önemli işlerinden birini Burgazada’da gerçekleştirmiştir. İzgi’nin literatürde yalnızca kendi ismiyle anılan az sayıdaki uygulamalarından biri Kamhi-Grünberg İkiz Villası (1968), Burgazada’nın Heybeliada’yı izleyen İndos bölgesi sırtlarında oldukça dik bir yamaca inşa edilmiştir. Merdivenli bir yolun üzerinde yer alan yapı, iki ayrı parselin komşuluk mesafelerinin ayrılmasının yarattığı olumsuz koşulları çözümlemek amacıyla, parsellerin birleştirilmesi sonrasında, ikiz villa olarak çözümlenir. (Resim 6) İzgi, topoğrafyanın zorluğunu binanın zemin katının sırtını bir sete yaslayarak çözümlemiş, evin girişini setli düzenlenen arka bahçe üzerinden vermiştir. Evin yer, zemin ile kurduğu ilişki, M3 Mimarlar ortaklığında tasarladığı Kunt Yalısı (Pendik, 1964) ile benzeşir.(16)

Kamhi-Grünberg İkiz Villası, benzer ölçülerde, ortak bir bahçeyi kullanan, birleştirmiş iki parselin arasına yerleştirilen bahçe-avlu ile hem ayrı hem bütün olarak tasarlanmıştır. Konutlar, ara avlu üzerinde yer alan bağımsız ulaşımlı küçük bir sofa-balkon ve saçağın sürekliliği ile bütünleştirilir. Bu ara mekân/avlu, yapıların ikiz ev arketipi bağlamından sıyrılarak çözümlenmesine olanak verir. Bu yaklaşım, İzgi’nin Mahmut Bir ile birlikte yaptığı ve erken uygulamaları arasında yer alan Feneryolu Haluk Şaman İkiz Villası ile güçlü bir tematik bağ içerir. Her iki yapıda planlamanın ana belirleyicisi ikiz yapıların arasında yer alan ara avlu ve galeri boşluklarıdır.

Kamhi-Grünberg İkiz Villası’nda, mimari dilin belirleyici öğeleri beyaz beton narin iskelet ile onun tamamlayıcısı olan ahşap yüzeylerin yarattığı kontrast etkidir. Kunt Yalısı’ndaki (1964), narin iskelete eklemlenen ön üretimli ahşap paneller ile oluşturulan yüzeylerin, bu düşüncenin başlangıcını oluşturduğunu söylemek yanıltıcı olmaz. İzgi’nin dönem içindeki diğer uygulamalarında izlenen brütalist anlayış bu yapıda açıkça izlenir. Yapının betonarme karkas sistemi, delikli metal ara kalıp kullanılarak dökülmüş, dış yüzeyinde beyaz çimento kullanılmıştır.(17)

İzgi’nin konut uygulamalarında tasarım-teknoloji ilişkisinin geçiş dönemi eşiği olan yapı, aynı zamanda mimarın gelenek ve yapı-yer ilişkisini önemli ölçüde tartıştığı örnekler arasındadır. İlk uygulamalarından itibaren izlenen sofa-salon, daha sonraki dönemlerde Adnan Kunt Yalısı ve Kamhi-Grünberg İkiz Villası’nda mimara has bir yorumla galerili ve katlı bir salona dönüşecektir.(18) Yapının deniz yönüne yerleşen sofa-salon, arka bahçe ile bir galeri aracılığıyla ilişkilenir. Deniz yönünde sürme alüminyum doğramaların bütünüyle açılmasıyla, salon ve bahçe birleşir. Yapının deniz/manzara yönündeki açıklığını denetleyebilmek amacıyla, üst kat terasları çelik çatı sistemine asılarak, görüş alanının açılmasına özen gösterilmiştir. Bahçe kotunda yer alan sofa-salonun, yapısal zorluklara karşı tasarlanan geniş açıklığı, çevre ile bütünleşme, peyzajı yaşam alanına katmak üzere planlanmıştır. Strüktürün olası sehim/sarkma kusurlarıyla birlikte yapının tasarımının ve yaşantısının bir parçası olması kabul edilmiş olmalıdır. İzgi’nin mekânın doğa ile bütünleşmesi adına strüktürel bir zorluğu, kusuru kabullenmiş olması tasarım açısından değerli bir tartışmadır.

Kamhi-Grünberg İkiz Villası, biraz da konumunun yarattığı bir etki ile tüm bağlamını, yöneldiği ve sürekliliğinin parçası olan peyzaj ile kurar. Deniz yönünde yer alan geniş terasları, iki yöne açılan sofa galerisi ile Adalı kimliğini dönemin modernist bağlamı içinde yeniden yorumlayan özgün bir dile sahiptir. Yapının çevre ile ilişkisini güçlendiren ve kimliğini belirleyen dilin araçları olarak kullanılan narin strüktür, çatıya asılı teraslar, büyük cam yüzeyler ve ahşap kullanımı, aynı zamanda mimarın tasarım-teknoloji bağlamındaki üretimini hatırlatır. Bu bağlamda ikiz ev, Utarit İzgi’nin Kunt Evi ile başlayan, malzeme ve teknolojiyi, tasarımın yapıyı çözümleyen ve bütünleştiren bir aracı olarak kullanan araştırmalarının örnekleri içinde değerlendirilmelidir.(19) […]

  1. “Adnan Kunt Villası” (1968) Asım Mutlu, Utarit İzgi, Esat Suher, Arkitekt, 04(332), s.151-153.
  2. “…Utarit İzgi Mimarlık Bürosu’nun ikinci ve farklı bir brüt beton uygulaması [Pendik Kunt Evinden sonra, yaza-rın notu], Burgaz Adası’nda, 1968 yılında yapılan ikiz yalı-larda yer almıştır. Akademi’deki eğitimini üstlendiğim İnce Yapı ile ilgili olarak dış ülkelerdeki gelişmiş yapı teknolojisini incelememize dayanan araştırmaları sürdürürken, A.B.D.’den kürsüye getirdiğimiz dokümanlardan yararlana-rak farklı bir çözümü devreye soktuk. İlke bakımından, ana kalıbın içinde bölge ayırımı sağlayan delikli metal bir ölü kalıp kullanmaya dayanan bu sistemde, dışta beyaz, içte siyah malzeme ile üretilen iki farklı beton, aynı anda döküle-rek ara kalıbın deliklerinden birleşme sağlanıyordu.” İzgi, U. (2000) “Beyaz Beton”, Mimarlık, 294, s.58-60.
  3. İzgi’nin mesleki çalışmalarında önemli yer tutan konut uygulamalarında, katlı konutların (evin yaşantısının merke-zine oturan) salonlarının bir galeri ile üst katta odalar ara-sında uzanan sofa/oturma mekânı ile bütünleştirildiği izle-nebilir. Kamhi-Grünberg İkiz Villası ve Adnan Kunt Evi’n-de galeri boşluğu, evin girişini de içine alarak üç ayrı kotu buluşturan zengin bir hacim yaratır.
  4. İkiz yapılardan birinin yakın zamanda el değiştirmesi ile birlikte hem yapının içinde hem de ön bahçe seti ve setin alt tarafında değişiklikler yapılmış, doğramalar görece aslına yakın detaylarda yenilenmiştir.

Utarit İzgi (26.8.1920-23.02.2003)

1920 yılında İstanbul”da doğdu. Galatasaray Lisesi ve Güzel Sanatlar Akademisi Y. Mimarlık bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Akademinin Mimarlık Bölümü”nde Yapı dersi ve Proje asistanlığına atandı, birkaç yıl sonra ayrıca İnce Yapı dersi asistanlığıyla da görevlendirildi.

İTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Kürsü”sünde yeterlik tezi hazırlayarak asistanlık devresini tamamladı. Sırasıyla İnce Yapı, Mimari Proje Atölyesi ve Y. Dekoratif Sanatlar Bölümü İç Mimarlık Atölyesi öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürdü.1961-1962 yılları arasında bir devre Y. Mimarlık Bölümü Başkanlığı yapan Prof. Utarit İzgi, Akademi ve Mimarlar odası temsilcisi olarak ulusal ve uluslararası mesleki seminer, panel, sempozyum ve kongrelere katıldı. Bu faaliyetleri ile ilgili tebliğleri ve Akademi, Mimarlık, Yapı, Tasarım dergilerinde yer alan makaleleri dışında, DGSA tarafından yayınlanan “Pencere, Hafif Bölmeler ve Yardımcı Koruyucular” başlıklı iki ciltlik kitabı hazırladı. Mimarlıkta Süreç – Kavramlar – İlişkiler Başlıklı kitap YEM Yayınları tarafından 1999 yılında basıldı. Belde Batum Aysel ile hazırladıkları Kapılar – Hafif Bölmeler Başlıklı 3. kitabın baskısı YEM Yayınevi tarafından yapıldı.

Proje ve Uygulamalar

1975 yılında ayrıldığı Akademik kariyer dışında, gerek tek başına gerekse meslektaşları ile birleşerek, 1952 yılından bu yana çalışmalarını özellikle : (Yaklaşık 200 yapının Mimarlık – İç Mimarlık – Hareketli Mobilya ile ilgili hizmetleri)

Yarışma – Teklif alma yoluyla 1. ödül ve Yapı yapma hakkı alınan yapılar:
– 1958 Brüksel Sergisi,
(Utarit İzgi – Muhlis Türkmen – Hamdi Şensoy – İlhan Türegün)

– Ankara Otobüs terminali,
(Asım Mutlu – Utarit İzgi – Esat Suher – Yılmaz Zenger – Ünal Demiraslan – Zühtü
Müridoğlu)

– Harbiye Başak Sigorta – Ziraat Bankası Şubesi,
(Asım Mutlu – Utarit izgi – Esat Suher

– Nova Baran İş Merkezi – Şişli
(Utarit İzgi – Ataman demir – Nihat gök)

– Feneryolu Nedim Karakurt Villası (1956, Mahmut Bir ile)

– Pendik A.Kunt Yalısı (1964, A.Mutlu, E.Suher ile)

– Ankara Gima Mağazası İç Mekan Düzenlemesi-Mobilyalar (1967, Önder Küçükerman ile)

– Burgaz İkiz Yalı (1968)

– Taksim Fransız Konsolosluğu ve Kültür Ateşeliği İç Mekan Düzenlemesi (1977, M.Demirkan, A. Muslubaş ile)

– Beylerbeyi Jak Kamhi Yalısı (1979, M.Demirkan, A. Muslubaş ile)

– Kanlıca Ferit Edgü Yalısı (1980, M.Demirkan, A. Muslubaş ile); Mecidiyeköy Pamukbank İç Mekan Düzenlemesi-Mobilyalar (1981)

– Maçka Ö.Olcay Apartmanı (1984, Dilek Akbeğ ile)

– Adabank Genel Müdürlüğü İç Mekan Düzenlemesi-Mobilyalar (1985, D.Akbeğ ile)

– Yeniköy Sami Kamhi Köşkü (1986, A. Demir, N. Gök ile)

– Eski Eser Konut-Koruma-Yenileme (1989, A Demir, N. Gök ile)

– Uskumruköy Evleri (1996, Belde Batum ile); Çiftehavuzlar Fazilet Apartmanı (1998)

– Mecidiyeköy Profilo alış veriş merkezi (1998, B.Batum Aysel, B. Gücüyener ile)

-Adabank Genel Müdürlüğü İç Mekan Düzenlemesi-Mobilyalar (Yenileme 1998, D.Akbeğ ile)

Ödüller:
– D.G.S.A. Mezunları Derneği Onur Belgesi 1981
– Mimar Sinan Üniversitesi 100. Yıl nedeniyle Osman Hamdi Onur Ödülü 1988
– T. Mimarlar Odası 1.Ulusal Mimarlık Sergisi Yapı Dalı Başarı Ödülü 1988
– 9 Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Ödülü 1985
– T.M.M.O. Mimarlar Odası Büyük Kent Şubesi Meslekte 50.Yıl Ödülü 1996
– Serbest Mimarlar, Müşavirler Derneği Büyük Ödülü 2002
– 8.Ulusal Mimarlık Sergisi Büyük Ödül – Sinan Ödülü 2002


İdil Erkol, “Ölümünün 3. Yıl Dönümünde Utarit İzgi’yi Anıyoruz!”, Arkitera, 22.02.2006.

Ölümünün 3. Yıl Dönümünde Utarit İzgi’yi Anıyoruz!

Bundan 3 yıl önce, 22 Şubat 2003 günü, 83 yaşında kaybettiğimiz Prof. Utarit İzgi mimar kimliği ve eğitmenliği ile bir döneme damgasını vurmuş çağdaş bir mimardı. İzgi’yi ölümünün 3. yıl dönümünde saygıyla anıyoruz.

Utarit İzgi Hakkında

1920 yılında İstanbul’da doğan İzgi, 1941’de Galatasaray Lisesi’nden ve 1946’da Güzel Sanatlar Akademisi Y. Mimarlık Bölümü”nden mezun oldu. Aynı yıl Akademi”nin Mimarlık Bölümü”nde Yapı dersi ve proje asistanlığına atandı, birkaç yıl sonra bu görevlerine, İnce Yapı dersi asistanlığı da eklendi. İzgi, asistanlık devresini tamamladıktan sonra, sırasıyla İnce Yapı, Mimari Proje atölyesi ve Y. Dekoratif Sanatlar Bölümü İç Mimarlık atölyesi hocası olarak çalışmalarını sürdürdü.

Utarit İzgi, bir dönem Mimarlık Bölüm Başkanlığı yaptığı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi”nde mimarlık eğitim düzeyinin, mesleki pratikle paralellik gösterecek şekilde geliştirilmesi, çağdaş ve katılımcı bir yönetimin yapılanması aşamalarında öğretim kadrolarıyla, öğrenci temsilciliklerinin birlikte çalışmaları ilkesine dayanan bir sistemin kurulmasını destekleyerek bu konuda çaba gösterdi. İzgi, 1997 yılında Arredamento Mimarlık dergisi için Uğur Tanyeli ile gerçekleştirdiği ropörtajında D.G.S.A. için düşündüğü eğitim sistemini şöyle anlatıyordu:

“…Ben öğrencinin muhakkak yönetime katılmasını, öğrenciye verilmesi gereken hakların ona verilmesini istiyordum. Bunun suistimali olursa hemen onun önlemini alırız.

Yani hırsızlık olacak diye her yeri kapatıp oturamazsın. Bir yerde bir bozukluk varsa, onun üstüne gideriz, onun kurallarını koyarız. Öğrenciye kendi sorunlarını anlatmak üzere bir toplantıya giremezsin demek kadar saçma birşey olamaz. Bir şey daha var, ben üniversiteyi yalnızca eğitimi ön plana alan bir kurum olarak görmüyorum. Eğitim bugünün olanaklarıyla öğrencinin kendi kendine yapacağı bir şey. Üniversite bir meslek okulu gibi eğitim yapılan bir yer değil. Bir üniversite sisteminin içinde öğrencinin bulunmasını, o potansiyeli, hem onların yetişmesi için, hem de araştırmada veriler toplamak üzere öğretim üyesiyle birarada değerlendirilebilecek bir olanak olarak görüyorum. Bu belki biraz ütopya ama. Eğer biz üniversiteyi evrensel bir çizgiye götürmezsek, yani benim bir öğrencim yabancı bir üniversitenin öğretim üyesiyle çalışmalarını sürdüremiyorsa, bu iş bitmiştir. Üniversitenin çatısı olmaz. Bir başka şey de, öğrencinin yalnız öğretim üyesiyle değil, ünlü bir mimarla, gerek dış ülkede, gerek Türkiye”de çalışan pratik içindeki bir mimarla da proje yapma hakkı olmalı. Bu, eğitim sisteminin içinde yer alabilmeli.”

İzgi atölyede tashih verirken…

Öğrencileri tarafından “sert hoca” olarak anlatılan İzgi, yazılarında, öğrenciye karşı “sert” tavrının Sedad Eldem’den kendisine intikal ettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Hoca olmak çok ciddi bir iştir. Ben bu iş için çok vakit ayırdım.” Katı ve disiplinli duruşuna rağmen onun disiplinine uyan öğrencilerle iyi ilişkiler kuruyordu. Eski öğrencilerinden Ersen Gürsel, 1993 yılında Mimarlık Dergisi’nde yayınlanan yazısında İzgi’yi “yaratıcılığı engellemeyen nadir bir eğitici-mimar” olarak tarifliyor:

“Utarit İzgi’ye göre hoca, hiç kimsenin kimliği ile uğraşmayı düşünmez. Öğrencilerine biçim vermek onun işi değildir. Çevresine mimar gibi bakmayı salık veren bir güvence kaynağıdır. Öğrencilerinin kişiliklerinin, yaratıcılıklarının gelişmesine özen gösteren bu düşünce yapısı, sanırım Utarit Hoca’nın önemli bir özelliğidir. Onun öğrencisine olan sevgisi, eğitimine verdiği önem ve saygınlıkla özdeşleşmiştir.”

1975 yılında ayrıldığı akademik kariyerinin yanı sıra İzgi, öğrencilik yıllarından başlayarak, meslek pratiğinin içinde de yerini aldı. Önceleri Sedad Eldem, Feridun Akozan ve Mehmet Ali Handan’a yardım eden İzgi, daha sonra arkadaşı Mahmut Bir ile yarışmalara girmeye, ardından iş almaya başladı.

Brüksel Uluslararası Sergisi Türkiye Pavyonu, 1958

Kamuoyu mimarı ilk kez, 1958 yılında Brüksel Uluslararası Sergisi Türkiye Pavyonu için açılan yarışma ile tanıdı. Muhlis Türkmen, Hamdi Şensoy ve İlhan Türegün ile birlikte katıldıkları yarışmada birinci olup pavyonun inşası için Brüksel’e gitti. Türkiye Pavyonu, sergide büyük beğeni toplarken, Türkiye’de o güne kadar görülen en nitelikli binalardan birine ev sahipliği yaptı. İzgi, binanın sanatlar sentezine olanak sağlaması bakımından da çok önemli etkisi olduğunu ifade ediyordu. Sergiden sonra paketlenerek Türkiye’ye getirilen bina, Gülhane’ye kaldırıldı ve zamanla yok oldu.

Emin adımlarla ilerleyen kariyeri boyunca, mimarlık tarihinde önemli yer edinen; Ankara Otobüs Terminali (Asım Mutlu, Esat Suher, Yılmaz Zenger, Ünal Demiraslan, Zühtü Müridoğlu ile), Harbiye Başak Sigorta-Ziraat Bankası Şubesi (Asım Mutlu, Esat Suher ile) ve Nova Baran İş Merkezi (Ataman Demir, Nihat Gök ile) binalarını inşa etti.

1952’den 2003’e kadar 144 yapı ve iç mimarlık projesine imza atan İzgi, sabit ve hareketli mobilya konuları üzerinde de önemli çalışmalarda bulundu. Çalışmalarını, D.G.S.A. tarafından yayınlanan “Pencere, Hafif Bölmeler ve Yardımcı Koruyucular” başlıklı 2 ciltlik kitabı, 1999 yılında YEM tarafından yayınlanan “Mimarlıkta Süreç-Kavramlar-İlişkiler” başlıklı kitabı ve 2003 yılında YEM tarafından yayınlanan, Belde Batum Aysel ile beraber hazırladığı “Kapılar” başlıklı 2 ciltlik kitabı ile kalıcı eserlere dönüştürdü. 1953 yılında Gönül İzgi ile evlenen Prof. Utarit İzgi 2003 yılında vefat etti.

Utarit İzgi”nin birçok dergide yayınlanan mobilya tasarımlarından biri


Mimar Utarit İzgi‘nin Burgazadası’nda Kamhi-Grünberg ailelerinin sayfiye evi olarak 1968 yılında tasarladığı yapının
Gönül İzgi ve Vedat Sadioğlu koleksiyonlarındaki fotoğraflarını erişime açan

SALT Araştırma Arşivine
1001 teşekkürlerimizle…
)O(


Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Kategoriler

%d blogcu bunu beğendi: