1- Ömer Faruk Berksan: “Heybeliada Gönüllüleri Derneği 2011 yılında başladığı temizlik atılımına hız kesmeden devam ediyor…”
2- Serap Uzunlar: “ADALAR POSTASI aracılığıyla sorduğum; sorup sorup cevap alamadığım; cevaplarınızın merakla beklendiği sorularımı cevaplamanızı rica ederim!..”
3- Mustafa Farsakoğlu: “Baktım bir mahkeme kararı, bazı dosyaların numaraları verilmiş. Son 1-1.5 ay içerisinden sanıyorum, 8 ihale yapılmış, bunlar küçük ihaleler…”
4- Oğuz Kaan Salıcı: “Adalar’dan geliyorum. Oradaki arkadaşların selamı var…”
6- Sevgi Korkut: “Tarihî Yarımada’nın silüetinin bozulma tartışmaları devam ederken Adalar’ın da silüetinin bozulduğu ortaya çıktı…”
9- Yusuf Bahar: “Kartal Motor İskelesi’nden kalkacak motor saat 16:45’teydi ve 15:15’ten 16:45’e kadar çocuklarımız soğukta, yağan yağmurun altında iskelede beklemek durumunda kaldılar!…”
10- Ari Çokona: “Asaletin rengine bürünmüş erguvani karabaşlar gibi topraklarına tutkuyla bağlı insanların hikâyeleri…”
11- Salih Tuna: “Eşref Edib de Heybeliada’daki evinden bir sabah alınıp…”
13- Ayşe Özdem: “6 Ocak, Ada’da haç atma töreni. Su sıcaklığı 5 derece…”
15- Nino Varon‘dan Adalar…
_____________________________________________
ADALAR POSTASI’na,
En başarılı Heybeliada Gönüllüsü
Süleyman Durmuş
Heybeliada Gönüllüleri, 2011 yazında ilkokul çağındaki 200’den fazla gençle birlikte yerleşim bölgesinde bir temizlik kampanyasına başlamış, haber basında geniş yer bulmuştu.
Heybeliada Temizlik Hareketi şimdi de Süleyman Durmuş yönetiminde üniversiteli gençlerden oluşan ekiplerle bu defa ormanlık bölgede devam ediyor. Maalesef ormanımızda yıllardan bu yana birikmiş naylon torbalar, kırık camlar ve sair taşlaşmış çöpler bulunuyor. Geçtiğimiz haftalarda, her seferinde yüzlerce torbadan oluşan kamyon dolusu çöpler, gençler tarafından toplandı. Heybeliada ormanının neredeyse yarısı temizlendi. Bahara kadar diğer yarısı da temizlenecek şekilde hazırlık yapılıyor.
Yüzümüzü kızartan bu ortam, Süleyman Durmuş’un ekibiyle her geçen gün biraz daha temizleniyor, güzel hâle getiriliyor. Masrafları Heybeliada Gönüllüleri Derneği tarafından karşılanan ve tamamen bir gönüllü hareketi olarak devam eden çalışmada, Süleyman Durmuş gereğinde cebinden de para koyarak hizmetine devam ediyor.
Bu emeğin boşa gitmemesi, devamının sağlanabilmesi için Orman Şefimiz Sayın Yüksel Özcan’dan bir ricamız var. Temizliği tamamlanan yerlere çöp bidonları veya çöp naylonları yerleştirebilirler mi?
Temizlik tamamlanabilirse Mayıs ayının ilk Pazar günü yani 6 Mayıs Hıdrellez günü, Çam Limanı’nda temizliğe katılan tüm ekiple birlikte Süleyman Durmuş’un başkanlığında bir piknik yapılacaktır. Piknikte çeşitli gösteriler de bulunacak adeta bir şenliğe dönüşecektir.
Şimdiden tüm Ada sakinleri davetlidir.
Temizlik etkinliğinin diğer Adalar’a da örnek olmasını diliyor, Süleyman Durmuş’u bu yılın en başarılı Heybeliada Gönüllüsü ilan ediyoruz.
Faruk Berksan
Heybeliada Gönüllüleri Derneği Başkanı
_____________________________________________
From: SERAP UZUNLAR
Subject: cevaplarının merakla beklendiği sorular!
Date: January 24, 2012 3:44:32 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Cevaplarının merakla beklendiği sorular!…
Adalar Orman İşletme Şefi Yüksel Özcan Beyefendi;
ADALAR POSTASI aracılığıyla sorduğum; sorup sorup cevap alamadığım; cevaplarınızın merakla beklendiği sorularımı cevaplamanızı rica ederim!
1) Sizin ormana girmeniz yasak mı? (Bu sorunun cevabı evet ise diğer soruları cevaplamanız gerekmez.)
EnSonHaber (12.10.2010)‘de yayımlanan, “Adalar Kaymakamı Mevlüt Kurban, ‘mal zilyetine’ tecavüz ettiği gerekçesiyle de Adalar Orman İşletme Şefi Yüksel Özcan’ın ‘orman alanına girmesini’ engelleyen bir karar çıkarttı.”
2) Tabelaları neden ormandaki ağaçlara çivilediniz? Ağaçlara herkes çivi çakabilir mi yoksa sadece ormancılar mı çakabiliyor? Tabelaların ağaçlara çivilenmesinin, ağaçlara zararı var mıdır, yok mudur?
Zaman (28.1.2012)‘da yayımlanan, “Uzmanlar, kabuklarının ağaçları dış etkenlerden koruduğunu vurgulayarak, gövdeye kadar çakılan çivilerin geri döndürülemez hasarlara sebep olduğunu, özellikle çivilerdeki paslanmanın öz suyuna geçmesiyle ağacın kurumasına sebep olduğunu vurguluyorlar.”
yorumu doğru mu, doğru değil mi?
3) Lido’nun selvilerine ne oldu?
ADALAR POSTASI-2635/10 (11.1.2012)‘da yayımlanan Belediye Başkanı’nın açıklaması: “Lido’nun sınırları içerisinde doğrudur kaç adet olduğunu bilmiyorum, selvi ağaçları vesaire vardı, bunları Orman’a bildirirler, iş yapan, inşaat yapan insanlar veya bahçe düzenleyecek olanlar, bunlar onlarla Orman İdaresi’ni ilgilendirir. Belediye’yi değil! Efendim kendi mülkü içerisinde izni olmadan, onun kontrolü olmadan, onayı olamadan ağaç kesemezler. Ağaçları bildiğim kadarıyla bir başka yere nakletmişler, nereye naklettiklerini de bilmiyorum çünkü beni ilgilendiren orada yapının ruhsatsız olup olmaması…”
Salıcı, CHP’nin İstanbul’daki 6 belediyesinde arama yapıldığını söyleyerek, “Biz bunu zaten söylüyorduk. CHP’ye baskılar devam edecek. Biz de buna daha sert tepkiler vereceğiz. Biz bunu tamamen siyasi bir saldırı diye okuyoruz,” dedi.

DHA, 24.1.2012
Dilhun Gençdal, Yaşar Kaçmaz / İstanbul (DHA)
http://www.dha.com.tr/adalar-belediye-baskani-mustafa-farsakogludan-aciklama-sosyalmedya-son-dakika-haberi_262701.html
* * *
_____________________________________________
GazeteVatan, 24.1.2012
Özgür Altuncu, Özgür Arslan / İstanbul (DHA)
http://haber.gazetevatan.com/ugur-mumcu-anmasinda-izdiham/426630/1/Gundem
Uğur Mumcu anmasında izdiham!
CHP İstanbul İl Örgütü, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’yu öldürülmesinin 19. yıldönümünde Harbiye’deki anıtı başında andı. Anma törenine katılan yaklaşık 200 kişilik grup, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Şişli Belediyesi’ne ait bir minibüsten ise yürüyüş boyunca “Uğurlar olsun” türküsü çalındı.
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, yürüyüş sırasında CHP’li Adalar Belediyesi’nde yapılan aramayla ilgili konuştu. Salıcı, “Adalar’dan geliyorum. Oradaki arkadaşların selamı var,” dedi. İstanbul’daki toplam 12 CHP’li belediyeden 6’sının “uyduruk ihbar mailleriyle” basıldığını öne süren Salıcı, bir AKP’li belediye hakkında kendilerinin de İçişleri Bakanlığına mail attığını ve sonucu takip edeceklerini söyledi. […]

_____________________________________________
Sevgi Korkut
Zeytinburnu’nda inşaatı devam eden 3 binanın tarihî yarımadanın silüetini bozduğu ortaya çıktıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, yarımadayı korumaya aldı. Geçtiğimiz Ekim ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Tarihî Yarımada’nın silüetini koruma altına alan “Silüet Ana Planı”nı kabul etmiş ve 1/100 binlik imar planlarına işlemişti. Aralık ayında yapılan çalışmalar neticesinde ise bu planların 1/5 binlik koruma planları Büyükşehir Meclisi’nde kabul edildi. Son olarak Büyükşehir Meclisi’nin ocak ayı oturumlarında ilçeler bazında maksimum yükseklik seviyeleri de belirlendi. Ancak İstanbul’un birçok noktasında yükselen gökdelenler şehrin silüetinin bozulmasına yol açıyor. 2010 yılında inşasına başlanan 44 katlı 4 gökdelen Kınalıada’nın yarısını kaplamış durumda. Gökdelenlerin bulunduğu Göztepe’de diğer yapılar ise en fazla 10-12 katlı. Bu tarz yapıların şehrin kalbine hançer gibi saplandığını ifade eden Cengiz Bektaş, silüeti koruma kurulunun oluşturulmasını öneriyor.
_____________________________________________
AdaGazetesi, 24.1.2012
Avedis Hilkat
http://ada-gazetesi.com/wp/?p=2729
ADALILAR LEFTER’E SAHİP ÇIKMALI!
Ben Lefter’i sahada izleyemedim, birkaç siyah-beyaz görüntü o kadar ama bütün futbolu takip eden ve bu sporu icra edenler 104 yıllık Çınar’ın, koca bir dalı olan Lefter’in gölgesinde büyümüştü hepsi. O gölgenin serinliğinde içmişlerdi sularını ve gönüllerini Fenerbahçe’yle ödüllendirmişlerdi. Rekorların, birbirinden güzel gollerin, futbol camiasına yaşattığın zaferlerin, saha dışına taşıdığın büyük Fenerbahçe sevgin bizi bir adım daha yaklaştırdı sana. Bugün birlikte değiliz maalesef. Sana olan saygımız sevgimiz değişmedi. Türk Futbolu’nun Ordinaryus’u hakkımız bin kere helâl olsun. Türk Futbol Tarihinde ‘ORDİNARYUS’ ünvanıyla adını altın harflerle yazdıran LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS’e Adalılar sahip çıkmalı. Büyükada’da adının bir sokağa verilmesinin yanında Kadıköy, Yoğurtçu Parkı’nın karşısındaki caddeye paralel olarak konulan heykelinin bir kopyasının da Büyükada’da dikilmesi manidar olacaktır. Günümüz Türkiye’sinde özellikle futbol severlerin gönlünde taht kuran ve yetişen yeni nesile çok güzel örnek olacak bu davranış Adalar’dan futbolcu yetişmesine ivme kazandıracaktır.
_____________________________________________
Aksiyon, 23.1.2012
http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-31672-turk-sporunun-lefterleri.html
Türk sporunun Lefter’leri
Önceki hafta 86 yaşında hayatını kaybeden ve görkemli bir törenle defnedilen Rum asıllı Lefter Küçükandonyadis, geçmişte Türkiye’yi başarıyla temsil etmiş azınlık sporcularını akıllara getirdi.
Türk futbolunun ordinaryüsü Lefter Küçükandonyadis’in ölümü, bu topraklarda yaşayan farklı renkleri bir kez daha biraraya getirdi. Tıpkı 1900’lü yılların başında olduğu gibi. Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki tören Yunanistan medyasında da geniş yer buldu. Genel hatlarıyla Yunan gazeteleri Lefter’e gösterilen vefaya şapka çıkarttı. Ama bazıları Lefter’in Türkiye’de azınlık, Yunanistan’da ise yeniçeri olduğunu, buradan hareketle iki arada bir derede kaldığını dile getirdi. Belki de bu ifadelerde haklılık payı vardı. Zira 6-7 Eylül olayları ve öncesinde çıkartılan Varlık Vergisi, Türkiye’deki azınlıkları bir hayli etkilemişti. Oysa 20. asrın başında Türk sporcularla Ermeni ve Rum sporcular aynı bayrak için mücadele ediyordu. Mesela, Osmanlı’yı temsilen 1912 Stockholm Olimpiyatları’na giden iki sporcumuz Vahram Papazyan ve Mıgır Mıcıryan azınlık mensubuydu.
F.Bahçe‘nin stadına adını veren eski başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu, Varlık Vergisi’nin ardındaki en önemli isimlerden biriydi. Ne ilginç bir paradokstur ki Lefter’in cenazesi bu stattan kalktı. Lefter, A Milli Takım formasını 50 kez giydi. 7 kez kaptanlık yaptı. 1944’te Yunanistan’a karşı oynanan milli maçta gol attı. Yunanlılar bu maçta onu portakal yağmuruna tuttu. 6-7 Eylül olaylarının yaşandığı 1955’te ise Türkler Büyükada’daki evini taşladı. O gün başına gelebilecek tehlikelerden onu takım arkadaşları korumuştu. Lefter, yıllar önce Sabah Gazetesi’ne verdiği bir röportajda Büyükada’da yaşadığı o günü şöyle anlatmıştı: “15 gün önce gol attığımda omuzlardaydım. O gün ise kayalar ve boya tenekeleriyle karşılaştım. En kötüsü harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. Evde ne pencere, ne kapı kalmıştı. Kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar. İstanbul’dan Emniyet Müdürü evime geldi. Gece gördüğü manzara karşısında ‘Aman Allah’ım’ demişti. Çok sordular kim yaptı diye; ama o gün de söylemedim, bugün de söylemeyeceğim.”
F.Bahçeli futbolcular Lefter için endişelenmiş ve Büyükada’ya gitmişlerdi. Melih Ilgaz, İbrahim Kösem, Niyazi Tamakan ve Şükrü Ersoy, o günlerde Lefter’i korumak için evinde kalacaklardı. Lefter, Futbol Federasyonu’nun ‘Altın Şeref Madalyası’nı alan ilk futbolcuydu. Türk futboluna büyük hizmetler vermişti. Ama yaşadıkları adeta bir dramdı. Spor tarihimiz Lefter gibi azınlık olup da Türk sporuna büyük hizmetler veren sporcularla dolu. İçlerinden bazıların hikayeleri de Lefter’i aratmayacak cinsten. F.Bahçe’nin yanı sıra G.Saray ve Beşiktaş’ın da Lefter gibi tarihe mal olmuş futbolcuları vardı. […]
_____________________________________________
From: ADALAR SPOR
Subject: [Lefter Küçükandonyadis İdman Sahası-Lefter Küçükandonyadis Spor Kompleksi] Bugün U-16 Takımımızın…
Date: January 24, 2012 5:17:46 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Adalar Spor U-16 takımı yarı yolda kaldı!…
Adalar Spor’un idman yapacağı bir saha olmadığından bugün saat 16:00-18:00 saatleri arasında U-16 takımımızın idmanı Kartal Bulvar Sahası’nda yapılacaktı. Önce motor tahsisine dair Adalar Belediyesi’yle görüşüldü ve saat 15:15’de Adalar Belediyesi’nin önünden motor kaldırılacağı söylendi. Okullarından çıkan 18 Adalı gencimiz, Adalar’dan Mahir Etişken, Murtaza Garip, Aydın Kar Abileri eşliğinde Belediye’ye ait motorun içinde yarım saat bekletildi daha sonra da “Bu sefer kendi imkânlarınızla gidecekmişsiniz,” talimatı verildi diye 15-16 yaşlarında olan 18 Adalı çocuğumuz motordan indirildi. Kartal Motor İskelesi’nden kalkacak motor saat 16:45’teydi ve 15:15’ten 16:45’e kadar çocuklarımız soğukta, yağan yağmurun altında iskelede beklemek durumunda kaldılar!
Prens Motorları Başkanı Sayın Erdoğan Güçlü’ye herhangi bir ödeme almadan çocuklarımızı Kartal’a ulaştırdıkları için teşekkür ediyorum. Ayarladığımız otobüs yaklaşık 2 saat kadar Kartal’da beklemek durumunda kaldı. 16:00-18:00 saatleri arasında ayarladığımız Kartal Bulvar sahasına ancak 18:00’de ulaşabildik!
“Sahamız yok, çocuklarımız perişan oluyor,” diyoruz, bağırıyoruz, haykırıyoruz her şey tamam da bazı olanaklardan bu çocuklarımız fayadalanamazsa biz çocuklarımıza nasıl spor yaptıracağız? İşimize gelince geleceğimizin teminatı çocuklarımız, işimize gelince saatlerce sefil durumda bırakan idarecilerimiz. İdman sahamız yok, çalışma alanımız yok, dar imkânlarla imkân yaratıyoruz ufak tefek ricalarımızın yerine gelmesi bu kadar mı zor? Çocuklarımız bugün bir o iskeleye, bir bu iskeleye köşe kapmaca oynadı, bu çocuklara yazık değil mi?
Sevgili Adalılar, sizden ricam yaptığımız çalışmalar çocuklarımız için, sizler de çocuklarınız için yanımızda olmaya devam edin.
Saygı ve sevgilerimle,
Yusuf Bahar
_______________________________
“Beraberdir adalılar! Dil, din, mezhep, ırk bilmezler. Aynı teknede gibidir onlar, beraber giderler balığa, yangına, düğüne, içmeye… Anakara karışmazsa yüzyıllarca daha yaşarlar burada, ada’da…” Serbest gazeteci ve fotoğrafçı Sami Solmaz’ın Beyoğlu’nda İstanbul Yunan Konsolosluğu’na ait Sismanoglio Megaro binasında gerçekleştireceği sergisinde tarihten izler barındıran ada topraklarında yaşayan insanlara dair çektiği kareleri sanatseverlerle paylaşıyor.
Sami Solmaz, İstanbul’un en güzel, en çok korunmuş beldesi olan Adalar’da dil, din, mezhep farklılıklarını bir kenara bırakıp yaşamlarını barış içinde geçiren insanların özel anılarını Ada topraklarında fotoğraflıyor. Serginin kitabından diğer bir yazar Ari Çokona, sergideki fotoğrafları “Asaletin rengine bürünmüş erguvani karabaşlar gibi topraklarına tutkuyla bağlı insanların hikâyeleri,” olarak tanımlıyor.
_______________________________
_______________________________

_______________________________


Bir Cevap Yazın