YASSIADA’nın
DOĞAL ve TARİHİ SİT ALANI
KONUMUNDAN ÇIKARILMASINA
İAKTVKD’nin İTİRAZI VAR!
Tarihi SİT konumundan çıkarılarak;
I. derece Doğal SİT konumu da yenilerde icat olunan
“Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik”te yer alan “Sürdürülebilir (!?) ve Kontrollü (!?) Kullanım Alanı”yla SİTtirilen;
III. derece Arkeolojik SİT konumu da hiç şüphesiz ki bu minvalde 3 vakte değin bir şekilde halledilerek;
ferman-ı-i âli (!) uyarınca
Turizm ve İmar Canavarları’na kurban edilecek
YASSIADA’nın korunmasına dair
İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ’nin (İAKTVKD) ilgili kurumlara itirazı ve bu yanlış kararın tapu kütüğünde kaydının durdurulması hakkındaki başvurusunu yayımlıyoruz.
ADALAR POSTASI
)O(
* * *
İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ
Sayı: 160 (EK’leriyle birlikte toplam 10 sayfa)
Konu: Yassıada’nın Doğal ve Tarihi SİT alanı konumundan çıkarılmasına itiraz ve bu yanlış kararın tapu kütüğüne kaydının durdurulmasıyla ilgilidir
Büyükada, 7 Şubat 2013
Dağıtım:
T.C. ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
TABİAT VARLIKLARINI KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ
Vekaletler Caddesi No.:1, Bakanlıklar-Ankara
T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI
Atatürk Bulvarı No: 29, TR-06050 Opera-Ankara
T.C. İSTANBUL ADALAR İLÇESİ KAYMAKAMLIĞI
Çankaya Caddesi No:44, Büyükada, TR-34970 Adalar-İstanbul
T.C. İSTANBUL ADALAR İLÇESİ TAPU MÜDÜRLÜĞÜ
Çankaya Caddesi No:44, Büyükada, TR-34970 Adalar-İstanbul
T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI
KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
ANITLAR YÜKSEK KURULU
II. TBMM, TR- 06543 Ulus-Ankara
T.C. İstanbul Adalar İlçesi Kaymakamlığı’nın 9.12.2013 – 24.1.2013 tarihleri arasında askıya çıkarmış olduğu ilandan (bkz. EK 1) İstanbul ili Adalar ilçesinde 156 ada 1 no’lu parsel olarak kayıtlı bulunan Yassıada’nın Doğal SİT derecesi durumuna dair 19.7.2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik’te yer alan “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak belirlenmesinin uygun olduğuna dair İstanbul 1. Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 10.12.2012 tarih ve 4438 sayılı Olur’larıyla, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 13/A maddesi 2 bendi uyarınca onanmak suretiyle şimdiye kadar geçerli olan Doğal SİT Alanı konumundan çıkarılmak istendiği yanı sıra TC Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 16.1.2012 gün ve 819 sayılı kararıyla da Tarihi SİT alanı konumundan çıkarılmış olduğunu üzüntü ve endişeyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu dilekçemiz Yassıada’nın Doğal ve Tarihi SİT alanı konumundan çıkarılmasına itiraz ve bu yanlış kararın tapu kütüğüne kaydının durudurulmasıyla ilgilidir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “KORUNAN ALANLARIN TESPİT, TESCİL VE ONAYINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA DAİR YÖNETMELİK” başlığıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren (bkz. EK 2: 19 Temmuz 2012 tarihli ve 28358 sayılı Resmi Gazete’den) Yassıada ve Sivriada’yla ilgili olarak alınmış ve alınacak kararları bağlayıcı nitelikteki yönetmeliğin “BİRİNCİ BÖLÜM”ünün “Amaç” bölümünde yer alan 1. maddede:
“MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı ve sulak alanların tescil, onay ve ilanı ile tabiat varlığı, doğal sit alanı ve özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasların belirlenmesidir.”
denilmekte “İKİNCİ BÖLÜM”ün “Genel İlkeler” bölümündeyse “Korunan alanlara ilişkin genel ilkeler” başlığı altında 5. maddenin “a”, “b” ve “c” şıklarında:
“MADDE 5 – (1) Korunan alanların belirlenmesi, değerlendirilmesi ve korunmasında aşağıdaki ilkelere uyulur.
a) Korunan alanların statüsünün belirlenmesi ve değerlendirilebilmesi için zamana bağlı değişimleri ortaya koyan ekolojik süreçler tanımlanır.
b) Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilemez.
c) Korunan alanların güncel durumu; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi, hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenir.”
denilmektedir.
Dolayısıyla İstanbul Adalar İlçesi Kaymakamlığı’nın askıya çıkarttığı ilanda belirtildiği şekilde alınan karar usulsüzdür çünkü 19.07.2012 tarih ve 28358 sayılı resmi gazetede yayımlanan yönetmeliğe –aşağıda– göre İstanbul 1. Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun yönetmelik tarihinden sonra 3 ay bile geçmeden aldığı 10.10.2012 tarih ve 10-157 sayılı kararı, MADDE 5-c’de belirtildiği gibi, “en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma” yapılmadığı ve dolayısıyla “güncel durumun” usulüne uygun belirlenmediği, bu nedenle de MADDE 5-b’ye göre kararın geçersiz olduğu açıktır.
Ayrıca ilanda belirtildiği şekliyle Bakanlık makamının yönetmelik ve rapor tarihinden önce, yani 27.06.2012 tarih ve 4438 sayılı “olur”unun da, o tarihte ortada olmayan bu yönetmelik ve raporun “olur”u olması kabul edilemez. Tarihler askıdaki ilanda yanlış yazıldıysa da askı süreci yeniden başlatılmalıdır.
Aynı yönetmeliğin 2. Bölüm 5. madde “ı” şıkkında:
“ı) Korunan alanlar ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçların yanı sıra bölgesel ve yerel karakteristikleri de göz önünde bulundurularak korunur.”
denilmektedir.
Oysa Yassıada’nın hangi yerel karakteristiklerinin “turizm ve yerleşim”e açılmasını gerektirdiği meçhuldur ve hiçbir bilimsel raporla temellendirilmemiştir.
Aksine Yassıada’nın “turizm ve yerleşim”e açılması aynı yönetmeliğin yine 2. Bölüm 5. madde “ı”, “j”, “k” ve “l” şıklarında belirtilen:
“i) Tabiat ve biyolojik çeşitlilik değerlerini koruma konusunda toplumun bilinç ve bilgi düzeyinin artırılması ve koruma amaçlarına uygun katkıların sağlanması amacı ile her türlü eğitim faaliyeti ve etkinlik desteklenir, yapılır.
j) Çevre üzerinde ciddi veya tamiri mümkün olmayan tehditlerin varlığında, bilimsel kanıtların ortaya çıkmasını beklemeden gerekli önlemler alınır.
k) Ekolojik dengeyi bozacak herhangi bir faaliyete izin verilmez.
l) Korunan alanların doğallığını muhafaza etmek ve mevcut koruma değerlerinin devamlılığının sağlanması esastır.”
uyulması gereken özelliklere de aykırı olduğu açıktır.
Yine aynı yönetmeliğin “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının ayırt edici özellikleri” başlığı altında 9. maddede sıralanan (1) ve (2) şıklarının ve özellikle (2)’de sıralanan “a”dan “e”ye “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının ayırt edici özellikleri” arasında olması gereken
“a) Peyzajı ile uyumlu insan yerleşimlerini içinde bulundurur.
b) Doğal kaynak yönetim sistemleri ve ilgili kültürel değerleri, ekosistemleri ve habitatları içerir veya korunmasına katkı sağlar.
c) İnsanlar ve doğa arasında dengeli ilişkilerin geliştirilmesine ve muhafaza edilmesine katkıda bulunur.
ç) Uygulanabilir durumlarda yerel halkın sosyal ve ekonomik kazançlarına katkı sağlar.
d) Ulusal, bölgesel ve yerel seviyelerde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ve kalkınmaya destek olur.
e) Ekolojik, ekonomik ve sosyal boyutları dikkate alarak doğal kaynakların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanımına elverişli alanlardır.”
gibi hiçbir özellik Yassıada’da bulunmamaktadır.
Öte yandan şimdiye kadar tüm İstanbul Adaları için olduğu gibi Yassıada için de geçerli olmuş olan 21/07/1983 tarihinde 2863 sayılı yasa olarak TBMM’de kabul edilen ve 18113 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı 23/07/1983 tarihinde yürürlüğe giren “KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU”nun “TANIMLAR VE KISALTMALAR” bölümde SİT alanı şu şekilde tanımlanmıştır:
“Madde 3 – Bu Kanunda geçen tanımlar ve kısaltmalar şunlardır:
a) Tanımlar:
(3) “Sit”; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır.”
Bu yasayla İstanbul ili Adalar ilçesi SİT alanı ilan edilmiştir. İstanbul Adalar ilçesinde bulunan Yassıada da bu ilçenin ve dolayısıyla bu SİT alanının İstanbul Adaları’nın bütünlüğü içinde olması ve barındırdığı doğal özellikler ve tarihi yapılarıyla ve arkeolojik kalıntılarıyla bu SİT alanının önemli bir parçasıdır.
Dolayısıyla son derece doğru ve yerinde olarak Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu’nun, 10.11.1979 gün ve 11572 sayılı kararıyla korunması gerekli Doğal ve Tarihi Alan olmasına; İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 05.04.2006 gün 61 sayılı kararıyla da Tarihi SİT tescil kaydının devamına ve Doğal SİT derecesinin de I. olarak belirlenmesine karar verilmiş ve V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28.02.2011 tarih 3110 sayılı kararıyla da ayrıca III. derece Arkeolojik SİT alanı ilan edilmiş Yassıada’nın İstanbul Adaları’nın bütünlüğünün önemi ve barındırdığı tarihi, doğal ve arkeolojik özellikler nedeniyle SİT alanı konumları sürdürülmeli ve özellikle Yassıada SİT alanı ilan edilmişken yasalarda açıkça belirtilmiş olan bu niteliklerinin yok sayılmaması gerekmektedir.
Dolayısıyla:
1. Yassıada’nın SİT alanı konumu içindeki İstanbul Adaları bütünlüğü içinde doğal, tarihi ve arkeolojik yapısıyla şimdiye kadar korunmasını sağlamış SİT alanı konumundan çıkarılmasının gerekçesi;
2. Bu gerekçenin hangi bilimsel rapor ve belgeye dayandığı;
3. Bu kararın alınmasına temel oluşturmuş düşünce ve tezlerin neler olduğu;
4. Bu kararın hangi yetkililerin resmen geçerli onayıyla alınmış olduğu
5. SİT Alanı olarak ilan edilmiş olan Adalar için son derece önem arz eden 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İmar Planları’nın hazırlanma aşamasında olması ve henüz onaylanmamış olması nedeniyle alınan bu kararda hangi planlama süreç, ilke, kural ve kriterlerine bağlı kalınmış olduğu;
6. Yassıada’nın SİT alanı ilan edilmesini gerektirmiş olan niteliklerle günümüzde SİT alanından çıkarılmasını gerektirecek niteliklerinden hangileri değişerek bu karara gerekçe oluşturmuş olduğu
anlaşılamamıştır.
17 Ağustos 2011 tarihli 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kurullarda yapılan değişiklikle Anıtlar Yüksek Kurulu’nun görev ve yetkileri yükseltilmiş ve özellikle bu dilekçenin konusu olan yanlış kararı düzeltecek güçte bölgesel kurulların aldığı kararları bozabilecek niteliğe kavuşmuştur.
Dolayısıyla Kurulunuz’dan Doğal, Tarihi ve Arkeolojik SİT alanı olan Yassıada’nın Doğal ve Tarihi SİT alanı konumundan çıkarılmasıyla ilgili kararı düzelterek İstanbul Adaları’nın SİT konumunun bugüne kadar olduğu şekilde sürdürülmesinin sağlanması konusunda göstereceğiniz dikkat ve titizliğe güveniyor ve bu dilekçemize olumlu yanıtınızı bekliyoruz.
Saygılarımızla,
Arif Çağlar
(Başkan)
İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ
Güzeller Sokağı No. 30,
Büyükada, TR-34970 Adalar-İstanbul
adalarkoruma@adalarkoruma.org
www.adalarkoruma.org
EK 1: Adalar İlçesi Kaymakamlığı tarafından askıya çıkarılan ilan
EK 2: 19 Temmuz 2012 tarihli ve 28358 sayılı Resmi Gazete’den
Temmuz 2012…
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/07/20120719-3.htm
19 Temmuz 2012 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 28358
YÖNETMELİK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:
KORUNAN ALANLARIN TESPİT, TESCİL VE ONAYINA İLİŞKİN
USUL VE ESASLARA DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
[…]
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı ve sulak alanların tescil, onay ve ilanı ile tabiat varlığı, doğal sit alanı ve özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasların belirlenmesidir.
[…]
İKİNCİ BÖLÜM
Genel İlkeler
Korunan alanlara ilişkin genel ilkeler
MADDE 5 – (1) Korunan alanların belirlenmesi, değerlendirilmesi ve korunmasında aşağıdaki ilkelere uyulur.
a) Korunan alanların statüsünün belirlenmesi ve değerlendirilebilmesi için zamana bağlı değişimleri ortaya koyan ekolojik süreçler tanımlanır.
b) Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilemez.
c) Korunan alanların güncel durumu; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi, hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenir.
ç) Herhangi bir korunan alanın statüsünün değerlendirilmesi için belirlenecek araştırma alanı sınırları; korunan alanın konumu, büyüklüğü ve doğal eşiklerle ilişkisi göz önüne alınarak tespit edilir.
d) Doğrudan ve dolaylı çevresel etkilere karşı hassas tür ve habitatları içeren duyarlı alanlara öncelikli olarak koruma statüsü verilir.
e) Korunan alanlarda tespit, tescil, planlama, koruma, kullanma, yönetim ve izlemeye esas teşkil edecek envanter ve veri tabanı çalışması yapılır veya yaptırılır.
f) Korunan alanlarda ekosistem işlevlerinin sürekliliğini amaçlayan yönetim planı çalışmaları yapılır.
g) Korunan alanların içinde ve birbiriyle ilişkili korunan alanlar arasında, ekolojik koridorlar tesis edilir.
ğ) Korunan alanındaki koruma değerlerine yönelik tehdit analizleri yapılır.
h) Korunan alanlarda bozulmuş ya da bozulmaya yüz tutmuş ekosistem ve habitatların onarılması, ekolojik rehabilitasyonu, ekolojik restorasyonu yapılır.
ı) Korunan alanlar ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçların yanı sıra bölgesel ve yerel karakteristikleri de göz önünde bulundurularak korunur.
i) Tabiat ve biyolojik çeşitlilik değerlerini koruma konusunda toplumun bilinç ve bilgi düzeyinin artırılması ve koruma amaçlarına uygun katkıların sağlanması amacı ile her türlü eğitim faaliyeti ve etkinlik desteklenir, yapılır.
j) Çevre üzerinde ciddi veya tamiri mümkün olmayan tehditlerin varlığında, bilimsel kanıtların ortaya çıkmasını beklemeden gerekli önlemler alınır.
k) Ekolojik dengeyi bozacak herhangi bir faaliyete izin verilmez.
l) Korunan alanların doğallığını muhafaza etmek ve mevcut koruma değerlerinin devamlılığının sağlanması esastır.
m) Korunması gerekli taşınmaz tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve özel çevre koruma bölgelerinin tespiti ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.
[…]
Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının ayırt edici özellikleri
MADDE 9 – (1) Kesin korunacak hassas alanlar veya nitelikli doğal koruma alanlarını etkileyen, bu koruma bölgeleri ile bütünlük gösteren, korumaya katkı sağlayacak, doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetler, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır.
(2) Bu alanlar aşağıdaki özelliklerden bir veya birkaçını bünyesinde bulundurur.
a) Peyzajı ile uyumlu insan yerleşimlerini içinde bulundurur.
b) Doğal kaynak yönetim sistemleri ve ilgili kültürel değerleri, ekosistemleri ve habitatları içerir veya korunmasına katkı sağlar.
c) İnsanlar ve doğa arasında dengeli ilişkilerin geliştirilmesine ve muhafaza edilmesine katkıda bulunur.
ç) Uygulanabilir durumlarda yerel halkın sosyal ve ekonomik kazançlarına katkı sağlar.
d) Ulusal, bölgesel ve yerel seviyelerde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ve kalkınmaya destek olur.
e) Ekolojik, ekonomik ve sosyal boyutları dikkate alarak doğal kaynakların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanımına elverişli alanlardır.
[…]
Doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının tescil ve ilanına ilişkin usul ve esaslar
MADDE 17 – (1) Doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının tescil ve ilanı aşağıda yer alan usul ve esaslara göre yapılır.
a) Tespit yapılan ve değerlendirilmek üzere Bölge Komisyonuna sunulan Tespit Raporu Bölge Komisyonunda değerlendirilir. Değerlendirme sonucu tescil kararı alınmış ise üç suret olarak sunulan karar örneği bir sureti İl Müdürlüğünde kalmak üzere diğer suretleri Genel Müdürlüğe gönderilir.
b) Genel Müdürlük tarafından incelenen Bölge Komisyonu Kararında eksiklik veya hata görülmesi halinde yeniden değerlendirilmek üzere İl Müdürlüğüne gönderilir. İl Müdürlüğü tarafından tekrar Bölge Komisyonuna sunulur. Alınan komisyon kararı Genel Müdürlüğe iletilir.
c) Genel Müdürlük Bakan onayı alınmak üzere kararı Bakanlık Makamına gönderir.
ç) Eğer kararda yapı yasağı var ise; Bakanın teklifi ile Bakanlar Kuruluna sunulur.
d) Bakan onayı veya Bakanlar Kurulu kararı alınması ile tescil işlemi tamamlanmış olur.
e) Kararın ve onayın ve bir örneği Genel Müdürlükte kalmak üzere diğer asılları ilgili İl Müdürlüğünde muhafazası için gönderilir.
f) Kararın dağıtımı ilgili İl Müdürlüğü tarafından yapılır.
g) Tescil edilen doğal sit alanı veya tabiat varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa valilikçe, diğer ilçe sınırları içinde kalıyorsa kaymakamlıkça, tescil kararının valiliğe veya kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde onbeş gün süreyle asılı kalmak üzere ilan tahtalarına asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak ve köy muhtarlığına bildirmek suretiyle ilan edilerek ilana ait tutanak Bakanlığın o ildeki temsilcisine teslim edilir.
ğ) Tescil edilen doğal sit alanı veya tabiat varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa valinin, diğer ilçe sınırları içinde kalıyorsa kaymakamın yazısı üzerine, tapu kütüğünün beyanlar hanesine doğal sit veya tabiat varlığı olduğuna dair kayıt konur.
h) Tescil kaydının kaldırılması bu Yönetmeliğe uygun olarak yürütülür.
ı) Genel Müdürlük gerekli gördüğü durumlarda talep olmaksızın da tespit yapabilir.
[…]
BEŞİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Yönetmelikten önceki mevzuata uygunluk
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce herhangi bir korunan alan statüsü verilmiş alanların koruma statüsü, bu Yönetmelik gereğince yeniden değerlendirme yapılıncaya kadar devam ettirilir. Bu alanlara ilişkin yürürlükteki koruma amaçlı imar planları geçerlidir.
YASSIADA’nın
DOĞAL ve TARİHİ SİT ALANI
KONUMUNDAN ÇIKARILMASINA
İAKTVKD’nin İTİRAZI’na İTİRAZ!
“Ba’de harab-il Basra”… (Mecazen; “Basra yıkıldıktan sonra”… demektir ki “iş işten geçtikten neden sonra”) değil ki İAKTVKD’nin itirazı aksine Kurul’un kuruluş/varoluş amacının tam aksi istikametteki yüz karası kararına karşın Yassıada tarumar edilmeden itiraz ediliyor; ne o itiraz süresi geçmişmiş! Akıllara ziyan!
)O(
Hürriyet, 28.3.2013
Turan Yılmaz/ANKARA
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/22913845.asp
Yassıada ve Sivriada’ya ‘kısıtlamasız’ yatırım izni
‘Kısıtlamasız’ yatırım izni
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki akşam kabul edilen Kamu Finansmanı Tasarısı ile Yassıada ve Sivriada’ya “kısıtlamasız” yatırımın önü açıldı.
Yassıada’ya yapılacak “Demokrasi Müzesi” ile Sivriada’ya yapılacak “amfitiyatro”nun planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeleri, kıyı yasası da dahil hiçbir kısıtlama ya da prosedüre tabi olmayacak. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak bu yatırımları TOBB’un gerçekleştirmesi bekleniyor.
755 MİLYONLUK VAKIF
Tasarıyla, Vakıflar Bankası’nın kurumlar vergisi matrahının yüzde 10’nunun, vakıf kültür varlıklarının onarımında kullanılmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aktarılması uygulamasına da son verildi. Bankanın son 5 yılda Vakıflar’a vermesi gerekirken vermediği 755 milyon liralık bu paya ilişkin birikmiş borcu da, yasanın yürürlüğü uygulamanın başlangıç tarihi olan 2008’e çekilerek siliniyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan muhalefetin eleştirilerini, “Vakıfbank halka açıldıktan
sonra ‘bankanın şu kadar geliri Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ödenir’ gibi bir düzenleme doğru olmamıştır. Halka açık bankaya böyle bir ödeme yaptırılmasını doğru görmüyoruz” diye yanıtladı.
Sosyal tesis önemli
TASARIYLA kamuya ait tatil köyü, termal tesis, eğitim ve dinlenme kampları, eğitim, dinlenme ve spor tesisleri, misafirhane ve diğer sosyal tesislerin ekonomiye kazandırılması da öngörülüyor. Bu tesisler mevzuatta belirtilen usullere göre satılmak, kat ve arsa karşılığı inşaat yaptırılmak, üzerlerinde sınırlı ayni hak tesis edilmek gibi yöntemlerle değerlendirilecek. Tasarıya göre, bakanlık tarafından gerekli görülen durumlarda kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi veya Hazine taşınmazlarının daha etkin ve verimli şekilde yönetilmesi amacıyla, Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazlar trampa edilebilecek.
CHP’den suç duyurusu
CHP, Vakıflar’a ödenmeyen banka payı nedeniyle dönemin Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Vakıflar Bankası yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacak. CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, “Ecdadı ağzından düşürmeyen AKP ecdat yadigarına sahip çıkmıyor” dedi.
Bir Cevap Yazın