Gönderen: adalarpostasi | 27 Ocak 2014

Adalar’da 2014 yerel seçimlerine hangi ilkeyle hazırlanılmalı?

kimden: ARİF ÇAĞLAR
kime: adalar.postasi@gmail.com
tarih: 27 Ocak 2014 15:35
konu: Adalar’da 2014 yerel seçimlerine hangi ilkeyle hazırlanılmalı?

Adalar’da 2014 yerel seçimlerine hangi ilkeyle hazırlanılmalı?

DSC07396

Fotoğraf: Adı Cadı Kadın, “Sandık…!”, Büyükada (29.3.2009).
)O(

Adalar İlçesi’nde siyasi oluşum çabası içinde olan bazı adreslere 2013 Aralık ayı başında aşağıdaki öneriyi göndermiştim. Olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadım. Bu öneriyi ilçedeki iki yöneticisine gönderdiğim Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi 10 gün önce 12 kadın adayla HDP partisinin şemsiyesi altında Adalar İlçesi’nde yerel seçimlere katılacağını ilan etti. Adayların “kadın” olmasını siyasi bir erdem gibi sunmanın yanlışlığı bir yana yerel siyaseti etnik aidiyet ve dini inanç temeli üzerinden tanımlayan ve bunun popülist yaklaşımıyla oy toplamak peşinde olan bir partiyle işbirliği yapmanın Adalar İlçesi’ne kazandıracağı hiçbir şey olmadığı açıktır.

Daha da büyük bir yanlış belli bir potansiyeli olabilecek bu partinin ilçeyle ilgili hiçbir program sunmadan adaylarını ilan etmesidir. Daha önce CHP’den adaylığını ilan eden Atilla Aytaç’la ilgili yayımladığım eleştiri [ADALAR POSTASI-2727 (4.9.2013): adalar ilçesi’nde önümüzdeki yerel seçimler… ] sadece onunla değil, ilçeyle ilgili somut çalışma ve programı olmayan her türlü siyasi parti ve adaylarıyla ilgiliydi.

Belki şimdiden sonra bir çalışma ve baskı grubu oluşturabilecek bir birlik kurulabilir umuduyla aşağıdaki öneriyi Adalıların eleştirisine sunmak istedim.

Arif Çağlar

* * *

Adalar İlçesi’nin Yönetimi İçin Siyasi Birlik Önerisi

Siyaset olarak küçük ama seçim sandıklarında topladıkları oy sayısıyla iki büyük siyasi parti ve bunların küçük ortakları dışında özlemi çekilen düzgün siyaset yapacak kim var? Bu kim sorusu karizmatik bir kişi aramanın ötesinde düzgün siyaseti taşıyacak bir anlayışı ve onun örgütlenişini gündeme getiriyor. Böyle bir anlayış ve yapılanma olmadan da yaklaşan yerel ve genel seçimlerde alternatif şahsiyet aramanın ya da bunun benzeri bir şekilde ehven-i şer bir siyasi partinin listesine oy vermenin yanlışlığını belirtmek ve tartışmaya açmak gerekiyor. (1)

Bu iki oy sayısı büyük siyaseti küçük partilerden biri AKP diğeri CHP. AKP’nin militan din ve talan siyasetinden başka hedefi ve temeli yok. Bunu örgütleme ve satabilmedeki başarısı arkasından sürüklediği oy sayısında görülebilir, ki o sayı bile ülkenin bir demokrasi aldatmacası ya da karikatürü olan seçim sisteminin kötü ürünü olduğu malum. Yerel seçimlerde de büyük rol oynayan bu önemli seçim oyunu üzerinde ayrıntılı şekilde ayrıca durmak gerekiyor. (2)

Diğer parti olan CHP içinde barındırdığı ama parti yönetimi ve yönelişinde egemen olamayan dürüst insanlara rağmen yapılanışı, programı (eğer böyle bir şeyden söz edilebilirse) ve parti içi demokrasisi olarak basit bir popülizm ve iktidar ya da muhalefet oranına uygun çıkar paylaşımı peşinde olmaktan öteye gidemiyor.

Bu irili ufaklı siyasi yanlışların dışında en genel anlamıyla solda siyasi bir oluşum ve birlik için fazlasıyla dağınık arayışların ve kısmen parti ya da STK v.b. oluşumların en temel ilkelerde birleşmesi gerekiyor. Hep söylenen, hiç yapılamayan ve yaptırılmayan bu siyasetin ilkeleri ve bir de bunların hayata geçirilmesini sağlayacak uygun yapılanma, örgütlenme tekniklerinin oluşturulması gerekiyor. (3)

Üzerinde anlaşılabilecek ilkeler şunlar olabilir:

1) Her türlü etnik özelliği ve dinî eğilimi kamu yönetimi, kararları ve kamu kurumları dışında bırakan yani şu anda ülkedeki tüm büyük siyasi partilerde yaygın olan bu iki boyutu ilke olarak kabul etmemek; pratikte yani her türlü siyasi söylem, slogan, simge v.b.’de etnisite ve din olgusu ve eğilimine yer vermemek, bunların dışındaki hedef ve programları gündeme getirmek.

2) Kamu zenginliğinin ve kuruluşlarının, her türlü siyasi ve mali kamu gücünün din ve etnisite çıkarı ya da desteği dışında kullanılması ilkesiyle hareket eden ve bu zenginlik ve gücün yönetiminde yasasızlığa ve yolsuzluğa izin vermeyen, kamu çıkarını ve refahını özel sermaye çıkarından üstün tutan anlayışta birleşmek. Bu temel anlayış içinde örneğin her yerleşim biriminin (ilçenin v.b.) kendi özelliklerini ortaya koyan ve bunları geliştiren ve koruyan somut bir plan çıkarılmalıdır. (4)

3) Bu ilkelerin siyasetini gerçekleştirebilmek için “bu ilkeler bizde zaten var, hepiniz buraya gelin” yerine bu ilkeleri zaten benimseyen tüm örgütlerin birliği gerekiyor çünkü bu ilkelerin dışındaki tüm diğer hedef, eylem, söylem, ve geçmişler, deneyimler bu ilkeleri de içinde bulunduran birbirlerin biraraya gelmesini engelliyor. O halde hiç kimseyi yaptığından vazgeçirmek değil, ne yapıyorsa onu da yapmasına engel olmak değil, sadece bu temel ilkede bir siyasi ortaklığı (koalisyonu) yürütebilmeye çağırmak gerekiyor.

2014 seçimleri için çok geç ama daha fazla gecikmeden

2014 Mart ayında yapılacak yerel seçimler için bu ilkelere “evet” diyecek siyasi parti ve diğer toplum kuruluşları (vakıfları, dernekleri v.b., forumları, kişileri) biraraya getirecek bir cephe, bir tartışma, düşünce ve siyasi baskı grubu oluşturmak gerekir. Bunun adı platform ya da cephe v.b. ne olursa olsun yapılacak iş bu asgari müştereklerden şaşmayacak bir belediye başkanı ve partisini ya da çeşitli meclislere seçilecek adayları desteklemektir. Bundan sonraki seçimlere bu müşterekler üzerinde daha ayrıntılı, tanıcı ve taraftar toplayıcı çalışmayla girilebilir ve şimdiye kadarkilerin hepsinden farklı bir yönetim sağlanabilir. Adalar İlçesi böyle bir siyasi birliğin örneği ve öncüsü olabilir. İlke ve koşulların somut olarak şu andan itibaren hızla belirlenmesi ve katılacaklarla ilişki kurularak bu birliğin, koalisyonun oluşturulması için gecikmemek gerekiyor. Birliğe katılanların işleri birbirlerine bırakmadan, birbirlerinin üzerine yıkmadan, adeta birbirleriyle yarışırcasına yapılacak bir çalışma hem şu andan itibaren yapılacak siyasi yönlendirme, hem muhalefet hem de bundan sonraki ilk yerel seçimlerde ciddi bir iktidar adayı olabilmenin gereğidir.

———————–

(1)
Ülkede “etkin siyasi parti” denebilecek 77 siyasi parti var ve bunların yarısından çoğu “sol”da olan ya da kendini “sol”da sanan partiler.

(2)
Seçim sistemi ve siyasi parti ve seçim yasaları ayrıca incelenmesi 2014 yılındaki üç seçimde bilinçli yurttaş sayılabilecek seçmenin nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda büyük önem taşıyor. Bu konuyu ayrıca tartışmak gerekir. Bu ülkede ne yazık ki demokrasi olabilecek en asgari haliyle yani “seçim sandığından çıkan oy sayısı” olarak anlaşılıyor ve böyle de uygulanıp yaşanıyor. Bunun da en “ileri” değil en “geri” demokrasi olduğu aşikâr. O halde yapılması gereken demokrasinin tüm unsurlarını harekete geçirmek. Bu da önümüzdeki seçimler için şu demektir: yönetime gelmesi için desteklenecek parti, belediye başkanı ve meclise seçilmek isteyenlerden şimdiden oluşturulacak bir “ilçe yönetiminde ilkeler ve olmazsa olmazlar” listesine uyması konusunda söz almak ve aksi halde kendisine hiçbir destek sağlanmayacağını şimdiden bildirmek.

(3)
Birlikteliğin olabilmesi ve sürebilmesi için bunun nasıl işleyeceği ve uyulması gereken kurallar son derece önemli ve ne yazık ki bu ülkenin siyasi geçmişinde ve şimdisinde bu konuda oluşmuş, dayanak ya da temel alınacak bir örnek yok. Ancak şimdiye kadar yaşanan hüsranların bir yenisine izin vermeyecek, hep aynı yanlışı yaşamayı engelleyici bir yapı kurulabilir. Bunun da ancak son derece somut bir işleyişin tanımlanması ve birlikte kabul edilmesiyle olacağı açık. Örnek: haberleşme ve tartışma şekli ve ortamı konusunda anlaşmak; işleyişin demokratik olabilmesi için ancak belirlenen ortak ilkeler konusunda karar alınması ve karar alma şeklinin belirlenmesi v.b.

(4)
Adalar İlçesi için çıkarılacak plan ve dolayısıyla yönetim hedefleri ve olmazsa olmazları en somut şekilleriyle sıralanmalı. Özellikle Adalar İlçesi gibi koruma altında olan ve bu açıdan hemen hemen her konusu tartışılmış olan bir ilçede bunu yapmak zor değildir.
Örneğin Adalar İlçe’si için çıkarılacak listenin ilkeleri şunlar olabilir:
1. Adalar ilçesinin en büyük düşmanı turizm ve bundan Adalar’ın her türlü korunması gereken yapısını bozan turizme karşı çıkmak gerekir.
2. 2863 sayılı yasanın tanımladığı koşullardan ödün verilmemelidir.
3. Bu iki maddenin tam anlamıyla uygulanmasını engelleyici ve her türlü hile, aldatmaca, yolsuzluk ve yasasızlığa karşı çıkılmalıdır.

Bu temel ilkelere uyularak her konuda yapıcı koruyucu ve geliştirici olanak aranmalı ve gerçekleştirilmesi için çalışılmalıdır (sağlık sorunu, eğitim sorunu, ulaşım (Adalar’a ve Adalar içi ulaşım), çöp, bitki örtüsü, kıyılar, denizden yararlanma olanakları, Adalar’ın özgün yapılarının korunması ve modern mimariyle desteklenmesi, sokak ve meydanların korunarak düzenlenmesi v.b.


Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Kategoriler

%d blogcu bunu beğendi: