ADALAR POSTASI

Burgazadası’nda Halikia’daki
o istisnai istinat duvarlarına
istinaden…

Fotoğraf: Mukaddes Orçun, “Burgazadası’nda Halikia’daki o istisnai istinat duvarlarına istinaden… Sebahattin İnce…”, Burgazadası (23.1.2014).

günaşırı
Üsküdar’dan
Burgazadası’na
gelip giden
gidip gelen
ADAm
gibi bir
ADAm
gelmiş
geçmiş
düzene inat
geçmemiş de
gelmiş
Marta Koyu’nun
kıyısında Halikia’da
akıp giden toprağa
tam iki senedir
duvar-ı istinat
örmekteymiş!…

kaz ayaklarıyla da
nakış gibi bezemiş
ki belediye’den
diplerine az biraz
da toprak istediği
böylelikle
duyrulur ilgilisine…

amma ve lakin güz vakti
olasılıkla da çevre temizliğine gelmiş
iyi niyetli birileri
kum-çakıl doldurup da
üzerine tel kafesle taş yığdığı
pet şişeleri çöp sanıp atınca
kolları sıvamış haydi sil baştan yine!…

50 küsur senedir Burgazadası’na
günübirlik gidip gelmekteymiş…
100 senelik Adalı’dan da Adalı
aslen Ünyeli Sebahattin İnce’ymiş
ki bir evvel zeman efendisi bilgeymiş…

Stendhal’in Kırmızı ve Siyah’ından etkilenip
İstiklâl Caddesi’nde
kırmızı üzerine siyah harfli ilk tabelayı
63’te Rumeli Hanı’na asmış…

68’de Fener Patrikhanesi avukatı
Büyükada sakinlerinden Kaludi Laskari’den
Galatasarayı’nda İngiliz Sefarethanesi karşısında
Segrado Apartmanı ikinci katındaki daireyi devralıp
mukimi de olmakla terzihane olarak işletip
bu şehrin nice sakinine elbiseler biçip dikmiş…

2003 Kasımı’nın 11’inde 11’de
o bomba yüklü kamyonet infilak edince
tavandaki duy duymuş sesini de
neyseki tutmuş sıvayı o incecik teliyle
yine de beline kadar molozun içine
gömülüvermiş inceden Sebahattin İnce
8 sene akabinde kapatmış kapısını
terzihanesinin de atı alıp Üsküdar’ı geçmiş…

* * *

dünkü gün
gün güneşli lodoslu
pek keyiften bir gün
sevgili Tiraje Hanım’dan yadigâr
sevgili dostum Mukaddes Orçun’un
nazik daveti sayesinde…
Burgazadası sahillerinde seyirle…

keyfi, hasretle sohbeti
yolda tesadüf ettiklerimizle de
uzun tutup varamadık menzile vakitlice…
Sebahattin İnce’ye anca yolda tesadüfle
ayak üstü sohbetle bir dahaki sefere kısmetse
derken…

bugünkü gün
günümüze umut veren bu hikâyeyi
Adalar Postası’yla da paylaşmayı
arzu etmekteyken
akla takılan bir iki suali
sevgili Mukaddes’e sorayım istedim,
demesin mi ki haydi
12:50 Adalar Postası’yla
gel yine Burgazadası’na da
Halikia’daki o istinat duvarını görmeye gidelim bu defa da!

bilmem kaç karış havada kaldıysa akıl zati çelinmeye teşne
soluğu Burgazadası sevâhilinde aldık böylece
dünkü gün misali keyfi sohbeti
yolda tesadüf edilenlerin de hikâyeleriyle
uzun tutunca Gezinti Yolu’ndan Halikia’ya vardığımızda
güneş derya deniz içre yol almaktaydı bile…
renkler, ışık hele de lodosla çalkalanan çakıllı dalgaların sesi…
harikulade, nefessiz bir güzellik…!
hava karardı Arif olan Çağlar dostumuz da
Ada’ya vardı varacak derken
karşılamak gereği doğrusu bu ya pek zor ayrıldık
gözümüzü gönlümüzü bırakarak o harikalar diyarı Halikia’dan…

Halikia’ya istinat duvarını örüp ağaç fidanları diken
evvel zemanda Hüseyin Bey
ki hikâyesi anlatılmalı bilâhire
bugünlerde de Ünyeli Sebahattin İnce,
Burgazadası’na nice ağaç fidanı diken
Sinoplu ‘Çemiş’ İsmail Yılmaz,
seksenlerde gezinti yolu dolgusu yapılırken
Çamakya’da kepçelerin karşısına geçip de
“beni çiğnemedikçe asla…!” diyen Şahin Bey,
tüm bunları hissederek yaşayan ve coşkuyla paylaşan
dahası vaktiyle Ada’ya çıkan traktörleri savuşturmak
bir misal, nice mücadele veren sevgili Mukaddes Orçun,
iskelede on dokuz on biri bekleyen Kınalı’nın kedileri
derken kedisinden köpeğine martısından merkebine
cümlesinin hamisi Burgazadası’nın melekleri
sevgili dostlar Rabia Gürol ve de Ayşe Orbay
velhasılı tesadüf ettiğimiz ve ne yazıktır ki edemediğimiz
ola ki ismini zikretmeyi şu an istemeden es geçtiğimiz
nice ADAm gibi ADAm iyi ki vardınız iyi ki varsınız, sağolunuz varolunuz…!
yoksa nice olurdu cennetten cehennem şu dünyanın hali…
minnetle teşekkürlerimizle yürekler dolusu sevgiler cümlenize…
)O(
Burgazadası-Büyükada
21-22.1.2014

* * *

Fotoğraflar: Adı Cadı Kadın, “Burgazadası’nda Halikia’daki o istisnai istinat duvarlarına istinaden…”, Burgazadası (21-22.1.2014).