Adalar İlçesi’nin SİT konumunu tehdit eden
1/1000 ölçekli planın temelini
1/5000 ölçekli plan oluşturuyor!

Cemal Nadir Güler, “Büyükada’da Apartmanlar Yapılıyor”, Akbaba, 1937.
Adalar İlçesi’nin SİT konumunu tehdit eden 1/1000 ölçekli planın temelini 1/5000 ölçekli plan oluşturuyor.
Adaları Koruma Derneği (İAKTVKD – İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği) 1/1000 ölçekli planın temelini oluşturan 1/5000 ölçekli planda neye itiraz ederek dava açmıştı?
Bu dava beş yılı aşkın bir süredir sürüyor.
Adalar İlçesi’nin SİT konumunu tehdit eden 1/1000 ölçekli planın temelini 1/5000 ölçekli plan oluşturuyor. İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) tarafından 2011 tarihinde askıya çıkartılıp itiraz dilekçelerine rağmen askı süresi sonunda yürürlüğe giren bu plandaki yanlış ve eksiklere karşı Adaları Koruma Derneği dava açmıştı. Bugüne kadar süren ve beş yılı aşan bu uzun süre içindeki plan ihlalleri, İBB, ÇŞB (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) ve Adalar Belediyesi’nin bu davalı planı dahi keyfî olarak değiştiren kısmî plan değişiklikleri ve uygulamaları 1/1000 ölçekli plan tartışmalarında ayrıntılarıyla bilinmesi gereken önemli olgulardır. Adaları Koruma Derneği son beş yılda tüm bu ayrıntılarda değişik yollardan mücadele etti ve Adalar İlçesi halkını bilgilendirdi. Yapılan mücadele ve içerikler “Adalar Postası”nda yayımlanmıştır.
Tüm bu mücadeleyi ve ayrıntılarını konu başlıklarıyla daha sonra tekrar ve ayrı ayrı ilan etmek üzere burada sadece 1/5000 ölçekli plan davasında Adaları Koruma Derneği’nin plana itiraz tezlerini Ada halkının dikkatine sunuyoruz.
Şunun da bilinmesinde yarar var: Adaları Koruma Derneği’nin 1/5000 ölçekli plan davası bugün Danıştay’da temyiz aşamasındadır. Bu plana özel parseller bazında değil bir bütün olarak dava açmış iki kuruluş daha vardır: Mimarlar Odası İstanbul Büyükşehir Şubesi’nin davası idare mahkemesinde bilirkişi raporu aşamasındadır; Adalar Kent Konseyi davası davacı aleyhine sonuçlanmıştır (CHP’nin belediye başkanı Farsakoğlu döneminde Farsakoğlu’nun kendisini bu konseye başkan seçtiremeyince çalıştırtmadığı eski Adalar Kent Konseyi – 2014 yılında hileli seçimle yönetime gelen şimdiki kukla kent konseyi değil).
Arif Çağlar
Adaları Koruma Derneği Başkanı
* * *
1/5000 ölçekli plan davasında Adaları Koruma Derneği’nin plana itiraz tezleri
1.
Askıya çıkarılan plan şu anda halen yürürlükte olan 1994 tarihli ve onaylı 1/5000 ölçekli nazım planı “Sentez Raporu”nun 2. cildinin 2. sahifesinde “Amaçların Açıklanması” bölümünün 10., 11., 12., ve 13. paragraflarının ihlal edilerek korumacılık ilkeleri dışına çıkmaktadır. Bu sebeple ilgili kısımların iptali gerekmektedir.
2.
Yine şu anda halen yürürlükte olan 1/5000 ölçekli nazım planında korunmuş olan bölgeler askıdaki planda “revizyon” adı altında gereksiz şekilde kullanıma açılmıştır. Bu bölgeler ilk bakışta dikkati çekmeyecek şekilde de olsa “bir ve birden fazla yapı yapılabilir” ve “arazideki mevcut yapılar bu emsale tabi değildir” gibi koşullarla nüfuz sahiplerinin kullanımına müsait hale getirilmiştir. Oysa “Doğal SİT” bölgelerinde söz konusu ihtiyaçların mevcut yapılara fonksiyon kazandırılarak giderilmesi, kamu arazileriyle kamuya mal olmuş sahalarda yeni yapılanmaların düşünülmemesi koruma ilkesi açısından daha uygun olmasına rağmen yaptığımız itiraz kabul görmemiştir.
3.
Nazım plan yapım tekniği itibariyle 1/5000’lik planlara parsel bazında yaklaşılmaması gerektiği halde, askıya çıkarılan bu planda değişik ölçülerdeki hazineye ait ve çeşitli vakıf arazi ve arsalarının ve muhakkak surette anıldığı isimle kullanılması, teşvik edilmesi plan hükmü haline getirilmesi gereken “bağ ve bostan”ların da çeşitli adlara kurban edilerek yapılaşmaya açıldığı görülmektedir, bu aykırılığın da iptali gerekmektedir.
4.
1/5000’lik bir planın en genel anlamda hükümler ihtiva etmesi gerekirken askıya çıkarılan bu plan parsel ölçeğinde hükümler getirmekle 1/5000’lik plan felsefesine, ilkelerine ve tekniğine aykırıdır. Ayrıca askıya çıkarılan planda kamu malı niteliğindeki yerler ve yeşil alanlar “rekreasyon” adı altında kamu malı olmaktan çıkarılmıştır.
5.
Kıyı şeritlerini ve yeşil sahaları özel mülkiyetin tasallutu altına alınabilecek, hukuk hilelerine maruz bırakabilecek bir şekle dönüştürmüştür. Askıya çıkan planda şu anda yürürlükte olan planda korunmuş olan kıyı şeritlerine gereksiz müdahaleler yapıldığı çok açık görülmekte ancak nedenlerine dair bir gerekçeye rastlanmamaktadır. Askıya çıkarılan planda dikkati çeken bu şekildeki yapay müdahaleler bugünkü doğal haliyle zaten rekreasyon ve rehabilitasyon mevkiinde olan Adalar’ın korunması amaç ve ilkelerine ve bu niteliklerin bilimsel verilerine aykırıdır.
6.
“Koruma Amaçlı İmar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulanması Denetimi, Müelliflerine İlişkin Usul ve Esaslara Ait Yönetmelik”in plan hazırlama ile ilgili 6. maddesinin “f” bendinde “Plan hazırlama süreci içerisinde idarelerce plan yapılacak alanda ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin ilgili bölümleri, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren işyeri sahipleri ve etkilenen hemşerilerin katılımı ile plan kararlarının oluşturulmasından önce sorular, olanaklar, vizyon, hedefler, araçlar, stratejilerin oluşturulması üzerine ve taslak planın oluşturulmasından sonra taslak planın görüşülerek koruma bölge kuruluna sunulacak son şeklini alması için asgari iki toplantı düzenlenir.” denilmektedir. Amaç bu planların hazırlanmasında halkın katılımını en geniş şekilde sağlamaktır. Adalar’ın planlarının hazırlanmasında bu usul gerektiği gibi izlenmemiştir, en azından derneğimiz askıya çıkarılan bu planlarla ilgili hiçbir toplantıya çağrılmamış ve davet edilmemiştir. Bu yönüyle plan hazırlanış metodu da hatalı ve hukuka aykırıdır.
7.
Planlama Tekniği Açısından Hatalar:
7.1.
Hazırlanan plan teknik açıdan yanlıştır: açık kahverengi olması gereken alanlar sarı renkte (yani Adalar’da olmayacak şekilde “yeni konut gelişme alanı” olarak) gösterilmiş ve bu renkle ilgili açıklama da yanlış yapılmıştır. Planda mevcut meskun konut alanının bir bölümü açık sarı renkli lejant ile taranmıştır oysa açık sarı lejant potansiyel konut alanları için kullanılmalıdır.
7.2.
Lejantta kentsel ve doğal SİT alanlarında kullanılması yasa gereği gereken tanımlamalar dışına çıkılmaması gerekirken bu planda “kültür parkı” gibi yönetmelikte tanımlanmayan lejantlar kullanılmıştır.
7.3.
Özel mülkiyet alanlarını değişik şekilde tanımlamaya çalışan ancak 1/1000 ölçekli imar planlarında olması gereken ayrıntılara gereksiz yere girilmiş ve bunun ne amaçla yapıldığı anlaşılmamaktadır.
7.4.
Planın “Genel Hükümler A.18” maddesinde İBB “Plan Notu”nda “Bina tabanı inşaat alanı 200 m2’yi geçemez” şeklindeki sınırlandırmayı “konut”lar için ifade ederken yapılan plan sınırlamayı “bina”lar için getirmekte ve bu farklı ifadeyi açıklamamakta dolayısıyla “konut+ticaret” alanları dahil her türlü inşaat için belirsizlik yaratmaktadır.
8.
Planlama İlkeleri Ve Kamu Yararı Açısından Hatalar:
8.1.
Koruma amaçlı hazırlandığı iddia edilen bu plan daha önceki planlardan çok daha az koruma, çok daha fazla yapılaşma ve kamu alanı ve yeşil alana tecavüz anlayışıyla yapılmıştır.
8.2.
Bu plan Adalar’ı günübirlik turistlerin gezeceği yer olarak tanımlamaya yöneliktir. Adalar’ı korunması gereken sayfiye yeri niteliğinden çıkartmaktadır.
8.3.
Özellikle yeşil alanlar kamuya ait alanlar olarak değil, özel alana dönüştürülmeye yol açacak şekilde belirlenmiş ve böylelikle koruma ilkesi zedelenmiştir.
8.4.
Koruma amaçlı olarak yapıldığı iddia edilen bu plan daha önceki planlara göre daha az korumacı bir yaklaşımda olmakla planın yapılış nedeniyle çelişmektedir.
9.
Plandaki Alan Tanımlamalarıyla İlgili Olarak:
9.1.
Planda “konut+ticaret” şeklinde yeni alanlar açılmış ve böylelikle korunması gereken alanların niteliği yapılanmaya açılacak şekilde değiştirilmiştir.
9.2.
“günübirlik kullanım alanı”, “rekreasyon alanı” ya da “kültür parkı” şeklinde yapılanmaya açık alan kullanımları getirilmiştir.
9.3.
Hazine alanlarına “yeşil alan” ya da “park” lejantı getirilmesi gerekirken bu alanlara “rekreasyon” fonksiyonu getirilmiştir. “Rekreasyon” fonksiyonu getirilen alanların kamu mülkiyetine geçmesi gerekmeyebilir. Oysa “park” ya da “yeşil alan” fonksiyonu getirildiğinde bu alanların imar planı uygulamaları ile kamu mülkiyetine geçmesi gerekmektedir. Bu noktada kamu mülkiyeti ve özel mülkiyet dengesinde kamudan çok özele ağırlık verilmiştir.
9.4.
“rekreasyon alanları”nda “park alanı” lejantından farklı olarak inşaat hakkı verilmektedir. “Rekreasyon” fonksiyonu getirilen alanlarda kafe, kahvehane, lokanta, gazino gibi tesisler için özel mülkiyete yapılaşma hakkı verilmektedir. Bu şekildeki tanımlamalar koruma ilkesine aykırıdır.
9.5.
Adalar’ın bütününde orman arazisi ya da yeşil alanlar içinde yapılanmaya açılacak alanlar işaretlenmiştir.
9.6.
Özellikle I. derece ve II. derece koruma alanları bir alt seviyeye, II. derece ve III. derece alanlara kaydırılmıştır.
9.7.
Özellikle kıyı şeridinin hiçbir şekilde halkın serbest kullanımına kapanmaması gerekmektedir. Kıyılar ticari kullanıma açılamaz. Kıyılarda dolgu alanları ancak bakanlık kararıyla (belediyeler hükmüyle değil!) inşa edilebilir. Bu kurala dikkat edilmesi ve gerekli yerlerde kıyı kenar çizgisinin düzeltilmesi gerekmektedir.
9.8.
Kıyı kenar çizgisi önemlidir ve kıyı yasasını ve eski planlardaki korumayı ihmal etmemesi gerekmektedir.
9.9.
Kıyılardaki kaçak iskelelerin meşrulaştırılmaması gerekmektedir.
9.10.
Plan bütününde Adalar’a ulaşım ve özellikle Adalar’da ulaşımla ilgili motorlu araçları yasaklayıcı ve Adalar’ın bugüne kadarki motorsuz araç niteliğini koruyucu hiçbir özellik ve sınırlama getirilmemiştir.
9.11.
Plan bütününde Adalar’ın hiçbirinde arıtma tesisine yer verilmemiştir. Arıtma tesisleri mecburidir ve bu husus 3194 ekinde de belirtilmiştir. Planda kanalizasyon akıtma noktaları ve denizin kirlenmemesiyle ilgili hiçbir belirleme de bulunmamaktadır.
9.12.
Plan bütününde özellikle Adalar’ın en değerli hazinesi olan flora ve faunasının (bitki ve hayvan örtüsünün) korunmasıyla ilgili hiçbir not düşülmemiştir.
9.13.
Benzer şekilde Adalar’ın özellikle kıyılarını kapsayan denizin temiz tutulması gerekliliği belirtilmemiş, bu konuda alınması gereken önlemler belirtilmemiş ve şart koşulmamıştır.
9.14.
Planda mavi renkte gösterilen alanlar belediyeye ait alanlardır ancak bu alanların konut olarak yapılaşmaya açılması engellenmemiştir.
9.15.
“Ağaçlandırılacak alan” tanımsız bir lejanttır. Bu lejantla getirilen fonksiyonun denetiminin nasıl ve kim tarafından yapılacağı belirsizdir.
9.16.
Planda kamuya ait yeşil alanların (sadece yeşil renkle işaretlenmiş olup başka bir tarama olmayan alanlar) dışında yeşil renkli ve farklı taramalarla belirlenmiş ve özel mülkiyetleri de içeren alanlar bulunmaktadır.
9.17.
Planda bazı yeşil alanlar için kültür, doğa ve spor, rekreasyon ve eğlence parkı v.b. tanımlar yapılmıştır. Plan hükümlerinde bu alanlar için emsal verilmiş olması yapılaşmaya yol açıcıdır. Oysa plan kararları mevcut yeşil alanların mutlak şekilde korunmasını sağlayacak yaklaşımda olmalıdır.
9.18.
Burgazadası’nın kuzey batısında bulunan kayalık burun, hemen batısındaki çakıllı plaj ve arkasındaki yamaç “kültür parkı” olarak işaretlenmiştir. Üzerinde bir miktar gecekondu olmakla beraber, halen oldukça el değmemiş bir durumda bulunan bu bölgede yapılanmaya izin verilmemesi, bölgenin yeşil alın şeklinde işaretlenerek tanımlanması doğru olacaktır. Planın izin verdiği müdahaleler gerçekleştiği takdirde söz konusu alan önemli doğal özelliklerini yitirecektir.
9.19.
Sahil boyunca yapılanmış olan kaçak dolguların bu plan aracılığıyla meşru hale getirilmesine izin verilmemesi gerekmektedir.
9.20.
Birinci derece doğal SİT alanı içinde kalan daha küçük ölçekli bazı parseller ikinci ya da üçüncü derece SİT alanı olarak işaretlenmiştir. (Büyükada’da Aya Yorgi’nin güneyinde bu şekilde işaretlenmiş bir alan göze çarpmaktadır.) Oysa üçüncü derece SİT alanlarında yapı yapılabilmektedir ve bu engellenmemiştir.
9.21.
Sedef Adası’nda konut yükseklikleri 3,5 metre’den (tek kattan) 6,5 metre’ye (iki kata) çıkarılmıştır ve bu Sedef Adası’nı koruyucu değil yeniden yapılaşmaya açcı niteliktedir.
9.22.
Burgazadası’nın batı cephesinde çok özel doğal yapıya sahip ve korunması gereken Zarifi Vakfı’ndan Silahtarağa vakfına devredilen arazi “kültür parkı”olarak yapılaşmaya açılabilecek bir lejant getirilmiştir.
9.23.
Burgazadası’nın kuzey yamacında bazı sokaklar dahi koruma planında olmaması gereken şekilde taranmıştır.
9.24.
Burgazadası’nın batı cephesindeki gecekondu alanları konut alanları içerisinde taranmıştır.
9.25.
Planda kültür, doğa ve spor, rekreasyon ve eğlence parkı v.b. gibi lejantlar kullanılmıştır. Bu lejantların gösteriminde yeşil renk kullanılmakla birlikte bu alanlar gerçekte yeşil alanların inşaat alanı olarak kullanıma açılmasını sağlayan lejantlardır. Diğer bir deyişle bu lejantlar “Plan Yapımına ait Esaslara Dair Yönetmelik”in ekinde bulunan plan lejantlarında yer almamaktadır. Oysa bu planda kullanılan lejantların planlardaki açıklamalarına bakıldığında ortak biçimde imar hakkı getirilebilmektedir. Bu durum kamu varan kavramını da doğrudan zedelemektedir. Örneğin Burgazadası’nın kuzey batısında bulunan kayalık, hemen batısındaki çakıllı plaj ve arkasındaki yamaç, üzerinde bir miktar gecekondu olmakla beraber, halen oldukça el değmemiş bir durumdadır. Bu alan planda ‘kültür parkı’ olarak gösterilmiştir. Planın izin verdiği müdahaleler gerçekleştiği takdirde söz konusu alan önemli doğal özelliklerini yitirecektir.
9.26.
Kaşık Adası’nın özellikle kıyı şeridinde yapılanmaya açık bir tanım olmaması gerekmektedir.
9.27.
Kaşık Adası’nın bitki yapısının korunması dikkate alınmamıştır. Kaşık Adası üzerinde maki, fıstık çamı ve servilerin oluşturduğu çok özel bir bitki örtüsü bulunmakta ama planda adanın üzerinde yeşil renkli bir lejant lekesi bile bulunmamaktadır!
9.28.
Büyükada’da Aya Nikola mevkiinde kıyı yapısı bozulmuştur.
9.29.
Tüm adalarda bostanların “kentsel tarım alanı” olarak korunmuş olması gerekirken plan üzerinde eski bostanların bu şekildeki tanımı eksiktir. Özellikle Büyükada’da Aya Nikola mevkiinde adanın en eski ve en büyük bostanı bu şekilde korunmamıştır.
9.30.
Büyükada’nın doğu yamacında, Aya Yorgi’nin aşağı kısmında orman arazi içinde yapılaşmaya açılacak şekilde belirlenmiş iki alan görülmektedir. Burada anlaşılmaz şekilde bir II. derece işaretlemesi vardır oysa bu alanın I. derecede korunması gerekmektedir. Benzer şekilde birinci derece doğal SİT alanı içinde kalan küçük ölçekli bazı parseller ikinci ya da üçüncü derece SİT alanı olarak işaretlenmiştir. (Büyükada’da Aya Yorgi’nin güneyinde bu şekilde işaretlenmiş bir alan göze çarpmaktadır..) Üçüncü derece SİT alanları yapılaşmaya açılabileceği için söz konusu yerler koruma kapsamı dışına çıkarılmış bulunmaktadır.
9.31.
Büyükada’nın doğu yakasında ahırların bulunduğu alan yapılaşmaya açılacak şekilde taranmış ve koruma dışına çıkarılmıştır.
9.32.
Büyükada’da Aya Nikola kıyısı ve şeridi şu andaki kaçak yapılaşmaya meşruiyet kazandıracak şekle getirilmiş ve koruma kapsamı dışına çıkarılmıştır.
9.33.
Büyükada’da Viranbağ mevkii III. derece olarak işaretlenerek konut dahi yapılabilir hale getirilmiş ve koruma kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Yukarda sıralanan nedenlerden dolayı askıya çıkarılmayan mütemmim raporlarıyla birlikte 21 Ekim 2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıkarılan “1/5000 ölçekli Adalar İlçesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı”na, koruma amacı taşımaktan uzak olması, bu konuda kendinden önceki planların da gerisinde olması, bilimsel değerlere yabancı olması, hukuki değer taşımayışı, muvazaaya açık, yanıltıcı ve eşitlik ilkelerine uymayan tercihleriyle suça teşvik edici öğeler içerdiğinden diğer yasal haklarımızın saklı kalması koşuluyla yaptığımız itirazlar da nazara alınarak yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep ederiz.
Bir Cevap Yazın