ŞEHR-i İSTANBUL’un
CİĞERLERİNİN SÖKÜLMESİ
CÂİZ midir
ŞEYHÜLİSLÂM EFENDİ…?
YÜREĞİMİZ CIZZZ ediyor da CIZZZZ…!

Uğur Şahin, “Botanik Bahçesi Müftülüğe Devredildi”, BirGün, 1.8.2017. https://www.birgun.net/haber-detay/botanik-bahcesi-muftuluge-devredildi-172508.html
Canımdan can alsalar bu denli canım acır mıydı diye düşündüm o sabah
Uğur Şahin, “Botanik Bahçesi Müftülüğe Devredildi”, Birgün, 1.8.2017.
künyeli haberi okuyunca…
[1 Ağustos 2017 günü ilgili habere tesadüfle kaleme aldığım bu yazı son halini almayı bekler bir vaziyette türlü hengâmede bir kenarda kala kalmış az evvel tesadüfle bir hayli gecikmeli de olsa Adalar Postası’nda sefere çıkıyor anca…]
Oysa handiyse gerçeküstü iyi havadislerle başlamıştı dingin gün ki ardından böylesi bir fırtınanın kopacağını nasılsa anlayamadık…

f: Nazım Dikbaş, Roma Bostanı, Cihangir, 23.7.2017.
İlkin #Beyoğlu Semt Dernekleri tarafından açılan davada, Beyoğlu Kentsel SİT Alanı Koruma Amaçlı İmar Planları’nın iptaline karar verildiğine; Cihangir’de nefes alabileceğimiz, ortak ürettiğimiz, ortak paylaştığımız, birbirimizi bulabildiğimiz müşterek bir yeşil alana zamanını, emeğini ve sevgisini veren Roma Bostanı İnsanları’nın bu kararı hep birlikte kutladıklarına dair Korhan Gümüş kanalıyla Adalar Postası’na ulaşan 🎥: İlham Olsun, Emsal Olsun… adlı videoyu izlemiş, ne vakittir yitirdiğimiz umudu yeniden filizlendirmiştik…
Peşi sıra da @passatempoduo’nun “keyifli dinlemeler” mesajıyla Burgazadası sahillerinden “Maria, Mari” ezgilerine tesadüfle… Ne de güzel bir gün başlangıcı bu böyle demeye kalmadan da kâbus çıkageldi…!
O cânım İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi, “Osmanlı döneminde bu alanda Şeyhülislâmlık bulunduğu” gerekçesiyle İstanbul Müftülüğü’ne devredilmiş…! Sen akıl ve ruh sağlığımızı koru ya rabbim…!
Vaktiyle iki Hanım Sultan’ın konaklarının yanması üzerine arazisinin İÜ Botanik Bahçesi yapılmak üzere tahsis olunduğunu Botanik Bahçesi sakinlerinden duymuştum. Evvelinde Şeyhülislâmlık’mış demek ki, peki ya daha evvelinde Yeniçeri Ağaları Kapısı mıydı derken onun da evvelinde ne idi? Velhasılı melanur bu gerekçenin akıl almaz ipiyle inilir mi hiç o gaya kuyusuna, Allah muhafaza…!
Atatürk’ün gerçekleştirdiği 1933 Üniversite Reformu’yla Türkiye’ye davet olunarak İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde göreve başlayan Ord. Prof. Dr. Alfred Heilbronn’un (1885-1961) İstanbul Üniversitesi’ne bağlı bir botanik bahçesi kurulması fikri üzerine 1934’te ivme kazanan düzenleme çalışmalarında kendisine büyük destek veren Ord. Prof. Dr. Leo Brauner (1898-1972) ve bahçe uzmanı W. Stephan’ın katkılarıyla 1935 yılının ilkbaharında hizmet vermeye başlayan İÜ Botanik Bahçesi’nin (Hortus Botanicus Istanbulensis) 12 Aralık 2003 günü yapılan bir bilimsel toplantının ardından “İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi” olarak adı değiştirilmişti.
İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi’nde ağaç, çalı, otsu, tropik ve subtropik yaklaşık 5000 bitki yer almaktadır. Bahçe, bitki çeşitliliği ve Türkiye’de en eski botanik bahçesi unvanıyla gerek yurtiçi gerekse yurtdışında —400 botanik bahçesiyle tohum alışverişi yapması suretiyle— tanınmış saygın bir konuma sahiptir. Bahçe ve seralar her yıl 1000’den fazla Biyoloji lisans öğrencisinin eğitim ve öğretimine katkıda bulunurken belirli günlerde de ilköğretim öğrencilerine, İstanbul ve yakın çevresinde yaşayan yurttaşlara ve yabancı konuklara bitki dünyasından ilginç örnekler sunmaktaydı.
Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların dozerle kepçelenmesine karşı ağaçları korumak isteyenlere biber gazıyla saldırıldığı 28 Mayıs 2013’ün hemen ertesi günü ise şehrimizin envai çeşit ağaç ve bitki barındıran ilk botanik bahçesi olan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi‘ne göz diken İstanbul Müftülüğü’ne karşı durup evvelce planladıkları minvalde yürümüştü İÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğrencileri de…!

İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi’nde mukim Kurbağa Prensim, 17.5.2006. )O(
“İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi’ne göz dikenlerin gözü çıksın, dokunanların elleri kırılsın,” demiş “Haydi hemen şimdi siz de —kentimiz/kendimiz bir değerini, bir güzelliğini daha yitirmeden— bir imza veriniz!…” diye eklemişti İÜ Botanik Bahçesi sakinlerinden Kurbağa Prens taa 10 Ocak 2014’te Adalar Postası’na yazdığı o nâmesinde…

Galata Mevlevihanesi Bahçesi’ndeki o cânım Çitlembik ağacından arda kalan, 20.4.2005. )O(
Her bahar annem (Müjgân Demir) ve Mualla (Anhegger Eyuboğlu) Teyze’yle birlikte Galata Mevlevihanesi’nin bahçesindeki çitlembik ağacına aşkla sımsıkıya sarılmış asırlık mor salkımın çiçeğe durduğunda ziyaretine gider baharın gelişini hepbirlikte kutlardık böylece… 2005 Nisanı’nda yoldan geçerken uğradığımda tarifsiz bir kederle yerinde yeller estiğini görünce de türlü vesileyle soluğu İÜ Botanik Bahçesi’nde alır olmuştum… Kimi vakit orkideler bölümündeki eğreltilerin bir diğer seraya naklinde kimi vakit yabani otların temizlenmesinde cân-ı gönülden çalışmış çoğu defa serasından satın aldığım envai çeşit bitkileri saksı saksı vapurun kıyısında Büyükada’daki bahçemize taşımıştım… Bu güzelliği paylaşmak arzusuyla ailem ve arkadaşlarımla sık sık uğrardık; babamın kemoterapi sürecinde en bunaldığımız anlarda soluğu yine orada alırdık…

Galata Mevlevihanesi Bahçesi’ndeki o cânım Çitlembik ağacı ile Mor Salkım’dan arda kalan, 20.4.2005. )O(
Ve ilk görüşte aşktı fosil ağaç olarak da adlandırılan 185 milyon yıllık tarihe sahip Çin Mabet Ağacı’yla o bahçede ilk karşılaşmamız… Bir fidan ki seneler senesi dikileceği toprağı arayışla benimle birlikte dolanır…
Haseki küpeleri, irisler, şakayıklar, hodanlar, laleler, orkideler, aklınıza gelen gelmeyen… Âharı yok bu baharın…!
İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi’ni kuran kurdurtan, bugüne değin emekleriyle yaşatan, nice bitkilerle birlikte öğrenciler yetiştiren tüm ellerin emeğine sağlık, binlerce teşekkürler…
Ve bu akıllara ziyan kararı şayet uygulamaya kalkarsa diyedir kimilerine son sözümüz; gelmiş, geçmiş, gelecek bu şehrin tüm sakinlerinin eli yakanızdan düşmeyecek…!
Ne bu diyarda ne varsa diğerinde beddualarıyla lanetleri peşinizi bırakmayacak, bilesiniz…
Emine Çiğdem Tugay
)O(
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Bahçesi
Botanik bahçesinde 15 adedi seralarda, 8 adedi doğal ortamda, bir kısmı ısıtılan 23 adet çeşitli boyutlarda havuz yer almaktadır. Bahçede ayrıca 430 m2 lik bir Taş Bahçe bulunmaktadır. 127 familyadan 400 adet ağaç ve çalı ile yaklaşık 3500 adet otsu bitki parsellere yerleşmiştir. Ayrıca seralarda, bahçede sabit veya saksıya alınmış halde çeşitli cinslerden 2500 adet bitki ile Hamburg Üniversitesi Botanik Bahçesi’nden bağış yoluyla gelen çoğu tropik ve subtropik ülkelerin bitkisi olmak üzere Eğrelti, Açık ve Kapalı Tohumlu bitki cinslerinden 390 adet egzotik bitki ile beraber Botanik Bahçesi’nin toplam bitki varlığı 5000 adede yaklaşmaktadır.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Herbaryumu
Herbaryumun en değerli ve paha biçilemeyecek koleksiyonu 1908 yılında, o yıllarda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde olan Lut Gölü (Dead Sea) çevrelerinden toplanıp Saray’a hediye edilen ve şu anda 238 bitki örneğinden oluşan bir koleksiyondur. Örneklerin bir kısmı çok tahrip olmuş ise de çoğunun durumu iyidir.
Toplu ziyaretler için Fen Fakültesi Dekanlığı’ndan randevu alınabilir.
Telefon: 0212 455 58 02 veya 0212 455 57 00/15011
Faks: 0212 519 08 34
E-Mail: altuns@istanbul.edu.tr
Daha fazla bilgi için: http://www.istanbul.edu.tr/fen/biyoloji/herbaryum/
☘ 👉🏻 İÜ Fen Fakültesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi Kataloğu
İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi ziyaretlerinden kimi hâtırlı hâtıralar…

Akanthus’ların (Acanthus) nam-ı diğer Ayı pençeleri’nin arasından Galata’ya bir bakışla, 26.5.2005. )O(

Papatya gibisin, 26.5.2005. )O(

Lilâsından İris’lerle (Alman süseni / İris Germenica), 17.5.2006. )O(

Arap Sümbülü (Muscari comosum), 17.5.2006. )O(

Ayın ışığını Şakayık’tan (Bocur / Paeonia Peregrina) aldığını söyler kimileri, 17.5.2006. )O(

Haseki takmıştı küpelerini (Hasek küpesi / Aqueligia vulgaris), 2.5.2008. )O(

Nilüfer havuzunda, 24.5.2006. )O(

Alev alev laleler, 24.4.2009. )O(

Misler gibiydi pembesinden karanfiller, 2.5.2008. )O(

Sarı Karides ççekleri’nin (Pachystachys lutea) arasında, 26.5.2005. )O(

Nazdan nazik Gelincik’lerle, 26.5.2005. )O(

3 Kaplumbağalar, 26.5.2005. )O(

Evvel zaman içinde, 26.5.2005. )O(

Öğrenciler Botanik Bahçesi’nde derste, 26.5.2005. )O(

Güllerin içi, için, içinde, içinden, 2.5.2008. )O(

Gel Gelincik, 2.5.2008. )O(

24.5.2006. )O(

Capsula, 16.10.2006. )O(

Japon balıklarının dansı, 26.5.2005. )O(

Sarısından İris’lerle (Bataklık Süseni/ İris pseudacorus) , 17.5.2006. )O(

Her eve bir Devetabanı, 26.5.2005. )O(

Botanik Bahçesi’nde bir kelebekmişçesine, 26.5.2005. )O(

Orkideler diyarında, 26.5.2005. )O(

Başaklarla güne başlamak, 26.45.2005. )O(

Düşü düşlemek, 26.5.2005. )O(

Botanik Bahçesi Seferi’nden dönüşte 21:30 Adalar Postası’nda, 17.5.2006. )O(
Bir Cevap Yazın