
İAKTVKD, İBB Başkanlığı ve TUHİM kararlarına karşı da dava açtı…

İAKTVKD (İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği) İBB Başkanlığı’nın ve buna bağlı müdürlük olan TUHİM’in Adalar İlçesi’ndeki atları ve faytonları satın alımı kararına karşı dünkü 21.01.2020 tarihle Dernek avukatı Orhan Aker eliyle yürütmeyi durdurma ve duruşma istemli yeni bir dava açtı.
Dava dilekçesinde şu gerekçelere ve yürütmeyi durdurma ve karar iptali istemlerine yer verildi:
“YÜRÜTME DURDURMA İSTEMİMİZE İLİŞKİN GEREKÇELER:
Davamıza konu TUHİM kararı ve İBB Meclisi komisyon raporunun ilgi kısmında gösterilen 20.12.2019 tarihli 197 sayılı İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Mahalli Çevre Kurulu Toplantısı’nda alınan karara karşı (Ek-2 Mahalli Çevre Kurulu kararı) müvekkil dernek [İAKTVKD] İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 2020/92 E sayılı dosyasında 10.01.2020 tarihinde yürütmenin durdurulması istemiyle birlikte idari işlemin iptalini talep etmiştir. [bkz. “İAKTVKD Adalar’da Fayton Yasaklama Kararına Karşı Dava Açtı”, Adalar Postası-2922 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2922]
Ancak işbu davanın açılmasıyla, talep etmiş olduğumuz yürütmenin durdurulmasına ilişkin usulü prosedür devam ederken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı TUHİM’in 10.01.2020 tarihli 196 sayılı kararı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 16.01.2020 tarihli 20 Rapor no’lu 2020/60 Dosya no’lu kararları alınmıştır. (Ek-3 dava konusu kararlar) 20.12.2019 tarihli mezkûr kararda, Adalar İlçesi’ndeki atların 3 ay süreyle karantinaya alınması ve bu suretle atların faytonlara koşulmasının 3 ay süreyle durdurulmasına istinaden toplu taşıma hizmetlerinin aksamaması için İBB’ce gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmiştir. Dolayısıyla, tedrici bir tedbir alınması icap eden işbu duruma rağmen, İBB’nin karantina altındaki atları ve faytonları satın alması kararıyla, Adalar’dan atlar kaldırılarak, fayton taşımacılığına son verilecektir. Dolayısıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tedbiren toplu taşıma hizmetinin aksamaması için alınmasını istediği tedbirler yerine, Adalar’ın yasal olarak toplu ulaşım aracı olan faytonlar, yetkisiz bir kurum tarafından alınmış bir kararla kaldırılmış olacaktır.
SİT Alanı yasası 2863 sayılı yasa gereğince, Kültür Varlıkları ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun ve buna bağlı İstanbul III numaralı ve V numaralı Koruma Bölge Kurulları’nın almış olduğu motorlu araç trafiğini yasaklayan kararlarına aykırı şekilde alınmış bu kararın tatbik edilmesi durumunda, Koruma Kurulu kararları ile yasa düzenlemelerine aykırı bir usulle alınmış olan mezkûr kararlar, Adalar İlçesi’nin tek yasal toplu taşıma aracı olan faytonların külliyen kaldırılmasına cevaz verecektir.
Dolayısıyla, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 2020 /92 E sayılı açmış olduğumuz davadaki yürütmenin durdurulması kararı talebimiz henüz görüşülmeden Adalar’daki ulaşımla ilgili bir oldu bitti yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu sebeple de huzurdaki dava konusu idari işlemler ile ilgili yürütmenin durdurulması behemehal gerekmektedir. Zira hukuka ve anayasaya aykırı bir şekilde alınmış olan mezkûr idari işlemlerin infazı durumunda, yasal olarak öngörülen düzen yetkisiz bir kurum tarafından kaldırılmış olacaktır. Bu durumun da geri dönüşü imkânsız hale gelecektir.
İPTAL TALEBİMİZE İLİŞKİN GEREKÇELERİMİZ:
- SİT Alanı yasasına aykırı olarak Kültür Varlıkları ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun ve buna bağlı İstanbul III numaralı ve V numaralı Koruma Bölge Kurulları’nın almış olduğu motorlu araç trafiğini yasaklayan kararlarına aykırı uygulamaları İstanbul Valiliği’nin ve İBB’nin almasına hukuken imkân yoktur. Zira 2863 sayılı yasanın 57. maddesinin g bendi uyarınca: “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanlarına ilişkin uygulamaya yönelik kararlar almak” ve 61. madde uyarınca “Kamu kurum ve kuruluşları ve belediyeler ile gerçek ve tüzel kişiler, Koruma Yüksek Kurulu ve koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorundadır.” Dolayısıyla, hukuk devleti ilkeleri gereği, koruma kurulu haricindeki idari kurumlar tarafından alınacak kararlar koruma kurulu kararlarına uygun olmalıdır.
- Bu bağlamda, huzurdaki davaya konu idari işlemleri etüt ettiğimizde, TUHİM, İBB’ye bağlı bir kuruluştur. Dolayısıyla ne TUHİM ne de İBB, Koruma Kurulu kararlarının aksine karar almaya ehil değillerdir. TUHİM ve İBB Meclisi, daha önce Koruma Kurulları tarafından alınmış olan kararların hilafına, bu kararları bâtıl kılacak kararlar alamazlar. Aksi takdirde, Adalar İlçesi ile ilgili yasa tarafından düzenlenen kriterler, fiili durum yaratılarak alaşağı edilecektir. Mezkûr kararların uygulanması ile daha sonra olası kanuna dayanmayan karar mekanizmasının işlediğine de emsal oluşturacaktır. Dava konusu idari işlemlerin iptali bu sebeple çok mühimdir.
- Adalar’da fayton ulaşımı SİT Alanı yasa ve kararlarında halen tek yasal ulaşım aracıdır. Bunu ortadan kaldırıcı bir karar kurullar tarafından alınmamıştır dolayısıyla TUHİM ve İBB’nin mezkûr kararları koruma kurulu kararlarına aykırı olduğundan, 2863 sayılı yasayı da ihlal etmektedir. Yetkisiz bir idari kurumun, hukuka aykırı bir idari işlem ile yeni yasa yaratması kabul edilemez.
- İBB ve Adalar Belediyesi, faytoncuların mesleği bırakmaları halinde “her aileden bir kişinin İBB’de işe alınacağı” şeklinde bir rüşvet sunmakla kamu kuruluşlarının personel alımında uymak zorunda oldukları liyakat ve açık ilan zorunluluğuna uymamayı taahhüt etmekle suç işlemektedir.
- Bir diğer iptal gerekçemiz ise TUHİM kararında bahsi geçen ticarî bir alım ve fiyat önerisinin gerekçesi yoktur. Kamu idaresi gerekçesiz satın alma kararı alabilir mi? Satın alma için belirlenen fiyat İzmir Belediyesi’nin fayton ve at alımı için belirlediği fiyatlardan farklıdır zira İzmir için faytonda 5 bin TL iken, Adalar için 300 bin TL’dir. Bir başka deyişle 60 katıdır. Böyle bir teklif ile bir mesleğin de sonlandırıldığını hatırlatmak gereği duyuyuruz. Zira 2863 sayılı yasa gereğince, faytonculuk mesleği de korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları kapsamındadır. Mezkûr kararlar aynı zamanda rekabet ve ihale yasasına da aykırıdır.
Yukarıda açıkladığımız sebeplerden dolayı işbu davayı ikame etme zaruretimiz hasıl olmuştur.
Yukarıda açıklanan ve inceleme sırasında resen görülecek nedenlerle; Davamızın KABULÜYLE, ÖNCELİKLE İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı TUHİM’in 10.01.2020 tarihli 196 sayılı kararı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 16.01.2020 tarihli 20 rapor no’lu 2020/60 dosya no’lu kararının iptali ve öncesinde her iki idari işlem için yürütmenin ayrı ayrı durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasına, yapılacak yargılama sonucunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı TUHİM’in 10.01.2020 tarihli 196 sayılı kararı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 16.01.2020 tarihli 20 rapor no’lu 2020/60 dosya no’lu kararının iptaline, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin de davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini…”
Bir Cevap Yazın