Gönderen: adalarpostasi | 01 Nisan 2021

Önemli bir bilirkişi raporu

Önemli bir bilirkişi raporu

Cemal Nadir Güler, “Büyükada’da Apartmanlar Yapılıyor”, Akbaba, 1937.

İstanbul V Numaralı Koruma Bölge Kurulu’nun 10.01.2020 tarihli geçiş dönemi kullanım şartları kararına karşı açılan davayla ilgili 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunun, Adalar’ın korunması lehine ve Koruma Bölge Kurulu kararının aleyhine, karar özeti Mimarlar Odası’nın internet sitesi Mimarist’de 31.02.2021 tarihli olarak dün yayımlandı. [bkz. “Adalar’da Yapılaşmanın Önünü Açan Planlara Bilirkişi Heyetinden ‘Tarihi Dokuyu Bozabilir’ Uyarısı”, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, 31.3.2021.]

Koruma Bölge Kurulu’nun Adalar’ın korunmasını ortadan kaldırıcı bu kararına karşı İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’mizin (İAKTVKD) 05.03.2020 tarihinde 13. İstanbul İdare Mahkemesi’nde açtığı dava 03.12.2020 tarihinde Mimarlar Odası’nın açtığı davayla birleştirilmişti. Bilirkişi raporu birleştirilmiş olan bu iki davayla ilgilidir ve her iki davacı tarafa da bildirilmiştir. Derneğimiz haberin duyurulmasını Mimarlar Odası’na bırakmıştır ve Mimarlar Odası da bilirkişi raporunun önemli tezlerini özet olarak kamuoyuna duyurmuştur.

Bilirkişi raporu Adalar’ın SİT Alanı olarak korunmasıyla ilgili son derece kapsamlı olmakla Koruma Bölge Kurulu ve bunu üst kurumu ama özellikle İBB ve Adalar Belediyesi’ni de bilgilendirici ve uyarıcı özelliktedir. Dava sürmekte olduğu için kamuoyunun da bilgilenmesi açısından son derece önemli olan bu raporu tümüyle şu anda yayımlamıyoruz ama sürmekte olan davanın izin verdiği ilk fırsatta bunu da yapacağız. Şimdilik İAKTVKD’nin dava dilekçesini ekte okurun bilgisine sunmakla yetinelim.

Adalar Belediyesi başkanının pek zavallı açıklamaları

Söz konusu haberi yayımlayan internet gazetesi Diken, Mimarlar Odası’nın yayımını tekrarlamakla yetinmemiş konunun birinci dereceden sorumlularından biri olan ve Adalar Belediyesi başkanlık makamını işgal eden Erdem Gül’ün de konuyla ilgili açıklamasına yer vermiş. [bkz. Canan Coşkun, “Adalar’da İmar Tartışması: Bilirkişiden ‘Geçiş Dönemi’ Uyarısı”, Diken, 31.3.2021-09:54.]

Adalar İlçesi’nin SİT Alanı olarak korunması dahil hiçbir sorunuyla ciddi bir ilgisi bulunmayan ve bir tesadüf eseri CHP’nin nedeni ayrı bir merak konusu olacak şekilde Adalar İlçesi belediyesine reva gördüğü bu zat

[…] Adalar’da özellikle 1980’lerde bir inşaat furyası yaşanmış. Ancak bu dönemde böyle bir nokta yok ve bizim bakış açımız da böyle değil. Görevimiz Adalar’ı korumak. […] Ancak Adalar’ın Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı iptal edildiğinden şu anda bir plansızlıkla karşı karşıyayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Adalar’la ilgili 1/5000 ölçekli planlar hazırlanmaya başlandı. Adalar’ın planı için de halkın katılımıyla toplantılar yapıldı. […] Biz koruma kurullarının verdiği kararlara bağlı çalışıyoruz. […]

Canan Coşkun, “Adalar’da İmar Tartışması: Bilirkişiden ‘Geçiş Dönemi’ Uyarısı”, Diken, 31.3.2021-09:54.

gibi boş laflar söylemiş.

Diken muhabiri söz konusu davanın iki davacısı olduğunu bilmediği ve konuyla ilgili derneğimizden bilgi almadığı için belediye başkanının ifadesinin zavallılığını da gerçeği dile getiriyormuş gibi yayımlamış, böylece eksik bilgiyle gerçeği de saklamış olmuştur.

Herşeyden önce şunun bilinmesi gerekir ve bunu da İstanbul başta olmak üzere tüm ülkenin belediye işleri ve SİT alanlarıyla ilgili gazetecilerin bilmesi gerekir: Koruma Bölge Kurulları aldıkları tüm kararları ilgili belediyeyle anlaşarak alır, özellikle kurulların yapıları işbilir her türden ve siyasetten yandaşla değişikliğe uğratıldığından beri her partinin belediyesiyle birlikte alınan kararlara belediyenin itiraz etmesi ve hele de dava açması istisnadır. Bu istisnaların bazıları SİT alanının koruyucu içerikte olurken birçoğu da partiler arası rekabet nedeniyledir. Dolayısıyla gazetecinin “Biz koruma kurullarının verdiği kararlara bağlı çalışıyoruz,” diyen belediye başkanına, bilirkişi raporlarıyla SİT alanını yıkıcı kararlara belediyenin niçin karşı çıkıp dava açmadığını sorması gerekirdi. Söz konusu yıkıcı karara Adalar Belediyesi başkanlığı ortak olmuş, itiraz etmemiş, dava da açmamıştır. Bunun nedeni çok açıktır: belediye yönetimini ele geçiren her parti gibi şimdiki bu parti de Adalar’ı korumak değil inşaatla imha etmek peşindedir.

İkincisi, “Ancak Adalar’ın Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı iptal edildiğinden şu anda bir plansızlıkla karşı karşıyayız,” diyen zata, AKP’li İBB ve CHP’li Adalar Belediyesi ortaklığıyla 2011 yılında yürürlüğe giren ve iptal edilen 1/5000 ölçekli planın nasıl bir imha planı olduğunu ve yine Mimarlar Odası’nın açtığı dava sonucu 2017 yılında mahkeme kararıyla iptal edildiğini —ki derneğimizin aynı konudaki davası bir hukuk komedisi olarak hâlâ sürmektedir— arada geçen altı yıl boyunca Adalar Belediyesi’nin bu plana dayalı bir de 1/1000 ölçekli plan hazırlatıp savunması bir yana her türlü SİT korunmasını delen inşaat işine hangi koruyucu anlayışla destek verdiğini sormak gerekirdi.

Bunun pek yeni örneklerinden biri, modern mimarinin Adalar’daki en özgün örneklerinden biri olan Motola Evi’nin yıkılıp yerine üç katlı apartman yapılmasını desteklemiş bir belediyenin görevlilerinin, İAKTVKD’nin açtığı davayla ilgili 29 Mart 2021 tarihinde suç mahalinde yapılan mahkeme heyeti keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında işlenen suçu savunmaları olmuştur, utanılacak bir durumdur.

Kaldı ki “şu anda bir plansızlıkla karşı karşıyayız” zırvası da doğru değildir. Hiyerarşik olarak bir alt plan henüz geçerli olmasa bile Adalar İlçesi 1/100.000 ölçekli plan ve 1975 yılından beri alınmış SİT Alanı kararları ve 2863 sayılı yasanın koruması altındadır. Bilirkişi raporunda bu hususlara çok açık bir şekilde yer verilmiştir ama anlaşılan hangi çıkardan yana galebe çalıyorsa okuma özürlü olmak da işin içine karışmıştır.

Adalar’ın SİT alanı olarak korunmasının en temel unsurlarından olan motorlu araç yasağını yalan dolanla delmiş ve AKP’yle birlikte nihayet Adalar’ı motorlu araç trafiğine açmayı becermiş İBB yönetiminin ve Adalar Belediyesi başkanının koruma konusundaki vurdum duymazlığı anlattığı gerçek dışı hikâyeleri kamuoyunun bilgisine aktarmak basın ve medyanın meslek ahlâkı gereği namus borcudur. Bunu yapabilmek için ayrıntılı ve doğru bilgi önemlidir. Bu bilgilerin eksikliğinde kamuoyu belediye başkanının gerçek dışı uydurmalarıyla yanıltılmıştır ama yine de Diken’e ibreti âlem için bu palavraları da teşhir ettiğinden dolayı teşekkür etmek gerekir.

Şu anda yalnızca bu davada değil Adalar’ın korunmasına karşı işlenen suçlar için birçok konuda davacı olan İAKTVKD kamuoyuna gerçekleri açıklamaya devam edecektir.

Arif Çağlar
İAKTVKD (İstanbul Adaları
Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Derneği) başkanı

(01.04.2021)


Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Kategoriler

%d blogcu bunu beğendi: