ADALAR POSTASI

Adalar Kent Konseyi’yle İlgili Zorunlu Bir Açıklama…

)O(

Bilindiği gibi geçen yıl 20.07.2014 tarihinde yapılan Adalar Kent Konseyi seçimleri ve yönetimi sahte evrak ve hileli seçim süreci nedeniyle dürüst ve yasalara uygun davranmak isteyen Adalılar’ın gözünde saygınlığını ve geçerliliğini yitirdi.

Adalar Kent Konseyi üyesi olan İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (İAKTVKD) bu hileli seçime karşı “yürütmeyi durdurma istemi”yle idare mahkemesinde dava açtı. Derneğin dava açmasından önce seçimde derneğin başkan adayı olan Baki Nedim Baltacı seçimlere hile karıştırıldığı için bizzat Adalar Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş ve belediye başkanına karşı yine “yürütmeyi durdurma istemi”yle dava açmıştı. (Bilindiği gibi “yürütmeyi durdurma istemi” dava süresi içinde davalının yapacağı icraatta verebileceği zararları engellemek için davacının mahkemeden talep ettiği ek bir istemdir.)

Savcılık seçimle ilgili tüm belgelere derhal el koydu. Bu belgeler bugün idare mahkemesinde süren dava dosyasında. İdare mahkemesi Baki Nedim Baltacı’nın açtığı davada yürütmeyi durdurma istemini bir süre sonra reddetti ama dava sürüyor.

Dava bu aşamadayken Adalar’da “dava düştü” haberi yayılmaya başladı. Bu asılsız haber ilk ortaya çıktığı zaman derneğin başka bir idare mahkemesinde açmış olduğu “yürütmeyi durdurma istemli” dava için henüz bir karar dahi alınmamıştı ve bu idare mahkemesi iki kez resmi mektup yazarak ısrarla kent konseyinden seçimle ilgili belgeleri istiyordu, derneğe de davacı olduğu için durumu bildiriyordu.

“Davanın düştüğü”ne dair bu ilk uydurma haberden aylar sonra derneğin davayı açtığı idare mahkemesi aynı konudaki iki davayı birleştirme kararı aldı ve derneğin davasını Baki Nedim Baltacı’nın dava açtığı mahkemeye devretti ve bu mahkeme kısa bir süre sonra derneğin yürütmeyi durdurma kararını Baki Nedim Baltacı’nın davasında olduğu gibi reddetti. Bu gibi konularda tecrübeli olan avukatımız idare mahkemelerinin “yürütmeyi durdurma istemi”ni genellikle reddettiğini bildiriyor. Şu anda her iki davanın dosyaları birleştirilmiş olarak dava sürüyor. Ama buna rağmen birileri Adalar’da “dava düştü” yalanını ısrarla yaymaya devam ediyor.

Yalan basit bir bilgisizlik ürünü değildir ve bilindiği gibi temelinde her zaman yalanı çıkaran tarafın çıkarı söz konusudur, çıkarın niteliği çok değişik olabilir. Üzücü olan şey her ilçe için olduğu gibi Adalar İlçesi’nde de önemli bir kuruluş olarak işlev görmesi gereken Kent Konseyi’nin hileli seçim, dürüstlükten uzak davranış ve nihayet yalanla yıpranıyor olmasıdır. Dürüst ve aklı başında Adalılar’ın dedikodu ve bu tür uydurmalara itibar etmemesi gerekir. Adalılar derneğin açtığı ve yürüttüğü davalarla ve dernek çalışmalarıyla ilgili olarak dernek yönetiminden her zaman doğru bilgi alabilir.

Bilgisiz ve bilinçsiz kişiler dernekle ve derneğin açtığı davalarla ilgili gerçekleri bilmiyor, hatta bu nedenle “iyi niyetle” ve ne olduğunu bilmediği bir kent konseyini desteklemek, toplantılarına katılmak istemiş ya da istiyor olabilir. Ancak şunun unutulmaması gerekir: Adalar’ın doğal ve kentsel değerlerini korumaktan ya da yönetmek ve yönetimine katılmaktan çok daha önemli olan şey, asıl korunması gereken şey dürüstlüktür.

Adalar İlçesi’nde bir yıla yakın zamandır hileli seçimle kurulmuş bir kent konseyi yönetimi var ve bu hileyle ilgili dava şu anda mahkemede sürüyor. Davanın sonucunun ne olacağını önceden söylemek mümkün değildir ama dava sonucu ne olursa olsun şimdiden kesin olan şey “dava düştü” yalanını çıkaran ve yayanların Adalılar’ı aldatmak istedikleridir; ne yazık ki bu nitelikleri dava sonucuna göre değişmeyecektir.

Arif Çağlar
İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği
Başkanı
(2 Mayıs 2015)