Burgazadası’nın ciğerleri katran karasına bulanmakta!
Adalar’da Sağlıksız Nesiller Yetişecek
SİT alanı olan İstanbul’un Prens Adaları’ndan Burgazadası’nın olası yangınlarda müdahaleyi etkin kılmak için açılmış orman yollarına asfalt döküm çalışmaları tekrardan başlamış durumda…

Avusturya Sankt Georg Kilisesi’ne inen yol
Ada’nın Kumbaros mıntıkasından Hristos Tepesi’ne (Bayrak Tepe) doğru virajlarla yükselmekte olan yolun Sankt Georg Avusturya Rahipler Manastırı’na kadar ulaşan kısmı dışında, Ada’nın yeni Müslüman Mezarlığı’nın üst kapısından Hristos Kilisesi ve Ortodoks Mezarlığı’na ulaşılan kısmına asfalt dokunun altyapısını oluşturan ilk kaba malzeme geçtiğimiz günlerde döküldü.

Yeni Müslüman Mezarlığı’ndan Hristos Tepesi’ne giden yol

Yen Müslüman Mezarlığı’nın üst kapısından tepeye giderken

Bayrak Tepe’ye çıkarken
Yangına müdahale edecek kara araçlarının teknik donanımı toprak yollarda hareket etmek için yeterliyken mevzubahis yollar için öngörülen asfalt doku akla Prens Adaları için son zamanlarda tartışılan yeni imar planlarını ve elektrikli araçlar konusundaki laçkalığı getiriyor.

2003 yılına kadar çamlarla örtülü olan yol

Yeni doku yolla sınırlı kalmayıp makilere taşmış

Huzurlu Tepe istila tehdidi altında

Orman bekçilerinin bir süredir görülmediği tepede

Kabaca yürütülen çalışmalardan örnek

Bayrak Tepe elden gidiyor mu?

Tepenin ortasındaki düzlüğe doğru uzanan asfalt alt zemini
Tüm adalarda gerekli mazeretlere sahip kişilere verilmesi öngörülen elektrikli araç kullanım izninin yasal sınırlamalarına rağmen çeşit çeşit elektrikli araç günbegün artmakta; herhangi bir sağlık sorunu olmayan birçok insanın söz konusu araçlarla gezdiği, hatta ticari amaçlarla kullanıp fayton taşımacılığından pay kaptığı gözlemleniyor. Adalılar için bir statü sembolü haline gelmiş olması bir yana her yaştan çocuğun okula giderken veya okuldan dönerken, iskeleden eve, evden iskeleye, hatta orman yollarındaki gezintilerde elektrikli araçlara bindirildiği dikkat çekiyor.
Konforla birlikte gittikçe durağan hale gelmiş çağdaş yaşam alışkanlıklarıyla birçok yetişkinin sağlık problemleriyle boğuştuğu bilinen bir mevzu. Asıl korkutucu olan gelişme çağındaki çocukların Ada’da, açık havada, bol oksijenli ortamda, bedensel faaliyetler içinde asgari seviyedeki performans olan yürüyüşten men edilmeleridir.
Tembelleşen vücutlar gittikçe aksiyondan uzaklaşacak ve gelecekte sağlık sektörüne tamamıyla teslim olacaktır.
Sadece azaların alındığı Adalar Su Sporları Kulübü’ndeki sportif faaliyetlere katılmak veya İstanbul’daki herhangi bir spor salonunda beden çalışmaları yapıp sağlığı korumak kimse için kader olmamalıdır.

Tepeye yeni kondurulan ve doğa şartlarına ne kadar dayanacağı meçhul banklardan biri

Günün birinde bankların çoğalmayacağı ve tepede inşaat yapılmayacağı ne malum?

Yangın yolunda Sakt Georg Manastırı’nın sırtındaki viraj

Alecale döküldüğü anlaşılan doku

Toprakla ilişkimiz günbegün kesiliyor

2003 yangını sonrasında büyümeye çalışan çamlardan

Şiddetli volkan patlaması sonrasındaki lav gibi

Bir zamanlar âşıkların oturduğu köşe artık bir çöplük
Burgazadası’nın hem yerleşim bulunan kısmının hem ormanının, Büyükada örneğinde görüldüğü gibi gittikçe bir lunaparka dönüştüğü rahatlıkla söylenebilir. Ayrıca Ada’daki çeşit çeşit inşaat, Adalılara bilgi ve hesap verilmeden, belki mülki âmirin bilgisi dışında belki de metazori biçimde her geçen gün artmaktadır.
Tepeden inme kararlarla gerçekleştirilen müdahaleler sırasında fosil yakıt kullanan araçların agresif varlığı, çevreye yaydığı gürültü ve havaya saldığı egzoz dumanları kaba kuvvetle istediğini almaya ve varlığını empoze etmeye endeksli arsız kapitalizmin suretidir ki bunların zamanla elektrikli araçların yerini almayacağını kim garanti edebilir?
Ben Ada’nın kaymağını üç nesildir yiyen bir insanım ve TC dışında yabancı bir ülke vatandaşlığına sahip olduğum için arzu ettiğim anda sınırı geçip komşu Yunanistan’ın herhangi bir adasında yaşantımı aynı rahatlıkla sürdürebilirim.
Fakat bundan sonra Ada’da yaşayacak nesiller, şehre hem bu kadar yakın hem de bu kadar uzak Prens Adaları’nın şehirleşmesi durumunda tüm dünyada kıskanılan ayrıcalıklarını tamamıyla kaybedebilirler. Gelecekle ilgili küçük hesaplar peşinde koşarken agresif soylulaştırma sonucunda yerlerinden edilmeleri işten bile değildir, benzer dinamikler birçok ülkede defalarca yaşanmıştır.
Adalar’ın korunması şarttır: İstanbul’daki birçok yeşil alanda yaşandığı gibi beton ve asfalt küçücük adaları kısa zamanda kolaylıkla yutabilir. Adalar kalabalık İstanbul’un yükünü kaldıracak kapasiteye sahip değildir, öngörülen planlar baştan savma ve gerçekçilikten uzaktır. Adalar bu gidişle kısa zamanda mahvolabilir, bunun bedelini ödeyecek olanlar da şu anda Adalar’da yaşayanlardır, ranttan ise başkaları yararlanacaktır.
Gelecek nesillerin gözden çıkarılmasına izin vermemek için sağduyulu davranıp, yazlıkçı ve kışlıkçı ayırt etmeden birlik içinde hareket edilmelidir.
Murat Türker
Murat Türker, “Burgazadası’nın Ciğerleri Katran Karasına Bulanmakta!”,
ADALAR POSTASI-2851 (20.10.2017).
http://wp.me/s2Emvm-2851
künyeli bu yazıya ilave olarak…
11.11.2017
Arif Çağlar / İAKTVKD Adalar Postası
Sayın Arkadaşlar,
Burgazadası orman yollarının asfaltlanmasıyla ilgili gönderdiğimiz dilekçeye Adalar Orman İşletme Şefliği’nden yanıt geldi. Dilekçeyi ve yanıtı ekte gönderiyorum.
Burgazadalı arkadaşlardan ricamız gelen cevabı inceleyip doğru ve yanlışları gerekiyorsa fotoğraflarıyla birlikte bildirmeleri.
Aynı konuda Koruma Kurulu’na ve Adalar Belediyesi’ne yazdığımız dilekçelere henüz yanıt gelmedi. Bu iki kurumdan gelecek mektupları da sizlere ileteceğim.
Selamlar,
Arif Çağlar
cc: dernek yönetim kurulu üyeleri
11.11.2017
Murat Türker Adalar Postası
ASFALTLI YALAN!
İlgililerin “mevcut asfalt dokunun tamiri” ifadesi gerçeği tamamıyla yadsımaktadır.

Burgazadası hoyratça asfaltlanırken, 11.11.2017.
Yamalama değil, evvelce toprak olan dokunun üzerine asfalt kırıntısı dökülüp geçtiğimiz günlerde üzerinden de presle geçilmiştir.
Burgazadası’nın güney-doğu yönündeki İndos mıntıkasından Kumbaros kayasının göründüğü uçurum kenarına kadar asfaltın daha önce de mevcut olduğu doğrudur.
Ne var ki ihbarı yapılan asfalt kırıntısı dökme ve geçtiğimiz günlerde üzerinden presle geçilip sağlamlaştırma işlemi o noktadan itibaren Avusturya Kilisesi’ne ait Rahipler Manastırı’nın arkasına kadar gelen virajlı kısımdır.
Yeni Müslüman Mezarlığı’nın üst kapısından bugüne kadar kesinlikle toprak olan ve üzerine şimdi asfalt kırıntısı dökülüp de presle geçilen bir diğer yol Bayrak Tepe’ye kadar olan kısımdır.
İtfaiye araçlarının uzun yıllardan beri yenilenmiş olduğu, teknolojik donanımlarının mevcut toprak yollarda hızla ilerleme kapasitesine sahip olduğu bilinmekte ayrıca son yıllardaki yangınlarda görüldüğü üzere havadan müdahalenin etkili ve hızlı biçimde kullanıldığı da geçtiğimiz aylarda iki kere olmak üzere, tüm Adalılarca gözlenmiştir.
Yangın tehlikesinin sürdüğü sıcak iklim şartlarına rağmen Bayraktepe’deki memurların haftalardır nöbet tutmadıkları da Adalılar’ın mâlumudur.
Asfalt kırıntısı dökme ve sabitleştirme faaliyetinin mümkün olduğunca yol genişletilerek yapıldığı, dokunun hoyratça ortalığa saçıldığı, özensizce etraftaki bitki örtüsünü zedelediği, hacim olarak fazlasıyla geniş virajlarda gereksiz olarak yayıldığı doğrudur.
Yasal olduğunu iddia edip yetkililerin faaliyetlerini gerçeğe uymayan beyanatlarla savunması da doğrusu ya pek mânîdardır.
Görünen o ki, Avusturya Rahipler Manastırı’ndan yeni Müslüman Mezarlığı’na kadar olan toprak kısmın, Bayrak Tepe’ye adını veren bayrağın yanından gayet dik bir rampa olarak tepeye çıkan virajlı kısmın, Ay’ Nikola mıntıkasının üst kısmından Ada’nın güney-batısına hâkim olup Hristos Tepesi’ne arkadan çıkan uzun toprak yolun, kısacası Burgazadası’nda kalan son toprak yollarının acilen ve tüm ayrıntılarıyla fotoğraflanması bundan sonraki girişimlerinde ilgililere göstermek üzere şart olmuştur.
Yoksa yüzölçümü küçücük Burgazadası dünyanın başka yerlerinde görülmemiş miktarda bir asfalt dokuya sahip olabilir, hemen ardımızdaki Yassıada’da, hangi amaçla kullanılacaksa kullanılsın, neredeyse tüm ada yüzeyinin yollar, duvarlar, beton, asfalt ve binalarla doldurulmuş olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Murat Türker

Asfalt kırıntısının ilk cömert katmanı, 11.11.2017.

Geniş asfalt kavşaklardan bir örnek, 11.11.2017.

Yeni mezarlık kavşağında toprak dokunun başladığı nokta, 11.11.2017.

Kumbaros tarafından çıkarken asfalt kırıntısının döküldüğü son nokta, 11.11.2017.

Yeni mezarlık kavşağından doğu yönüne ilerlerken sarnıç çalışmaları, 11.11.2017.

Sarnıç tamiratının sonuçlarından, 11.11.2017.

Toprağın yamalandığı nemli bir nokta, 11.11.2017.

Tepeye adını veren bayrağın önündeki toprak yol, 11.11.2017.

Ay’ Nikola tarafından tepeye çıkarken toprak dokunun başladığı nokta, 11.11.2017.

Son yangına müdahalede tepedeki orman bekçilerinin katkısı büyük, 11.11.2017.

2003 yangınına neden olan eski çöplüğe giden yol, 11.11.2017.

Arka yoldan Hristos Tepesi’ne ulaşma noktası, 11.11.2017.

Asfalt kaplamaktan imtina etmeyecekmiş gibi göründükleri toprak yol, 11.11.2017.

Adanın mukim yanından tepeye varılan nokta, 11.11.2017.

Toprak yoldan Kınalıada görüntüsü, 11.11.2017.

Şimdiye kadar olduğu gibi asfalt çalışmaları yapıldığı taktirde risk altında olan genç çam ağaçları, 11.11.2017.

Ada yalnız deniz değil aynı zamanda orman ve topraktır, 11.11.2017.

Son İndos yangınındaki gibi karayolundan ulaşılması zor mıntıkaya havadan hızla müdahale edildi, 11.11.2017.
[…] Yazı ilk olarak Adalar Postası’nda […]
By: MURAT TÜRKER’DEN: Burgazadası’nın Ciğerleri Katran Karasına Bulanıyor - Apsny News on 20 Ekim 2017
at 23:27
[…] Adalar Postası’ndan Murat Türker’in aktardığına göre Kumbaros tarafından Hristos Tepesi’ne (Bayrak Tepe) doğru çıkan yolun Sankt Georg Avusturya Rahipler Manastırı’na kadar ulaşan kısmına ve adanın yeni Müslüman Mezarlığı’nın üst kapısından Hristos Kilisesi ve Ortodoks Mezarlığı’na ulaşılan kısmına asfalt dokunun altyapısını oluşturan ilk kaba malzeme geçtiğimiz günlerde döküldü. […]
By: Burgazada'da orman yollarında asfaltlama yeniden başladı - Diken on 21 Ekim 2017
at 00:35