
Bugün 21 Aralık 2019 Cumartesi günü Şehir Hatları AŞ’nin TAÇ Vakfı ve Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği’yle birlikte “İstanbul vapurlarının şehre yeniden kazandırılması” konusunda düzenlenen toplantısı yapılıyor.
Toplantıya İAKTVKD (İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği) davetli değil ama dernek konunun Adalar için önemi nedeniyle İBB Şehir Hatları AŞ’nin yeni genel müdürü Sinem Dedetaş’a beklentilerini, “vapurlarımızın eskisi gibi, yani ilk adımda en azından 2005 yılından sonra İBB tarafından yok edilmeye mahkum edilmesinden önceki gücüne kavuşturulması için tüm girişimlerinizi desteklediğini” bir mektupla bildirdi.
Mektupta “Şehir Hatları 2005 sonrasında ağır çapta yaralanmış ve vapurları bakımsız bırakılmış ve sayı olarak yarıya indirilmiştir. Deniz kıyısında olmanın ötesinde ‘deniz içine’ kurulu kentimizin en önemli ulaşım aracının bir takım rant hesaplarıyla neredeyse yok edilmesi sonucunda İstanbul halkı dolmuş motorlarına mahkum edilmiştir. Kentimiz İstanbul açık deniz kıyısına, ‘açık deniz içine’ kurulu bir kenttir. Kentin suları sakin göl suyu değildir ve deniz ulaşımı her türlü ve özellikle güçlü hava ve deniz muhalefetine açıktır. İstanbul halkı ve özellikle Adalar’da yaşayanlar çok sık zayıf, güçsüz ve denizcilik ehliyeti kifayetsiz dolmuş motorlarının seferleri iptal etmeleriyle karşı karşıyadır. Bunun da ötesinde bu motorlarla yapılan yolculuk vapurlardan tanıdığımız yeterli güvenliğe ve konfora sahip değildir. [bkz. “Sabret! Faciaya Ramak Kaldı!”, Adalar Postası-2710 (2.4.2013).] Vapurların dışındaki bu deniz taşıtlarının kentin estetiğini, dinginliğini ve deniz trafiğini bozuyor olması da ayrı bir sorundur. Tüm bu olumsuz tecrübeden çıkarılacak sonuç elbette kentin deniz ulaşımında tümüyle vapurlara geri dönülmesi gereğidir. İBB bütçesi bunu sağlayabilecek güçtedir” ve “Şehir Hatları A.Ş.’nin genel müdürü oluşunuz hepimize, İstanbul’un vapurlarıyla eskisi gibi ve hatta daha güçlü olarak güvenli deniz yolculuklarına ve dünyada eşi benzeri olmayan estetiğine yeniden kavuşabileceği umudunu vermektedir. [bkz. “Ne Olur Bu Yol [Hiç] Bitmese Paşabahçe Vapuru’nda…”, Adalar Postası-2830 (28.4.2017).] Bunun için gerekli irade ve isteğe sahip olduğunuzu biliyoruz. Bu doğrultuda yapacağınız çalışmalarda derneğimiz her zaman yanınızda olacaktır,” deniliyor.
Mektupta ayrıca “Adalar’ın İstanbul’un ancak deniz yoluyla ulaşılabilir tek ilçesi olması nedeniyle” derneğin hedef ve çalışmaları içinde Şehir Hatları’nın çok önemli bir yer tuttuğu da belirtilmiş ve “Kentimizin deniz ulaşımıyla ilgili arşivimiz elbette Şehir Hatları AŞ’nin ve İBB’nin arşivi kadar güçlü değildir ama en azından vapurlarımızla ilgili hafızamızı taze tuttuğumuzun ve ilk hedef olarak ulaşılmasını istediğimiz ve umduğumuz vapur seferlerinin bir işareti olarak Şehir Hatları Gemileri 2000 Yılı Yaz tarifesini ayrı bir postayla adresinize gönderiyoruz,” denilmiş.

Kayhan Gücüm Arşivi.

Kayhan Gücüm Arşivi.
“Şehir Hatları Gemileri 2000 Yılı Yaz” tarifesinin özel bir anlamı var çünkü bu tarife AKP’nin henüz İstanbul vapurlarının sefer sayısını azaltmaya başlamadığı bir döneme ait, bu özelliğiyle de eğer İstanbul yeniden vapurlarına kavuşacaksa, sefer sayılarının ilk adımda ne olması gerektiğini gösteriyor.
İstanbulluların hâfızalarında hâlâ yeri olan iskelelere asılı büyük camekânlar içindeki bu tarifelerin buradaki güzel örneğini eski bir Büyükadalı olan Kayhan Gücüm’ün arşivine borçluyuz. Kendisi her nasılsa Boğaziçi iskelelerinden birinde camekân içinde kalmış bu tarifeyi neredeyse çöpe gitmek üzereyken kurtarabilmiş. İyi de etmiş ve işte şimdi bu belge hafızamızı tazeliyor. Bu tarife üstelik bir yaz tarifesi, yani Şehir Hatları vapurlarının Adalar’a kış tarifesinden daha çok sayıda sefer yaptığı bir mevsime ait.
2005 yılında AKP’li İBB’nin vapurları zaman içinde kaldırarak bunların yerine deniz otobüsleri ve motorları devreye sokmak isteyen İstanbul’a ihanet politikasının deniz ulaşımıyla ilgili bu saldırısına karşı “Vapurlarımızı Vermiyoruz” Kampanyası’nı da Büyükada sâkinleri başlatmıştı. Geçen yıllar içinde kötü politika galebe çaldı, yapacağını yaptı. Umarız bundan sonra iyiye doğru gidebilmek için ilk adımda en yakın geçmişe dönmeyi başarabilirler.
İstanbul’un deniz ulaşımı yaralandı, yarayı iyileştirmenin elbette bir çok yolu vardır ama bu yollardan biri de muhakkak bu olmalıdır.
Arif Çağlar
(21.12.2019)
Bir Cevap Yazın