Gönderen: adalarpostasi | 07 Şubat 2021

İstanbul’dan fâhişe avradlar alıp kayık ile Kınalıadası’nda ve Sivriada’da ve Büyükada’da…

İstanbul’dan fâhişe avradlar alıp kayık ile Kınalıadası’nda ve Sivriada’da ve Büyükada’da

Adalar’da fuhuş yapan ve ahaliye eziyet edenlerin yakalanması için Bostancıbaşı ile Adalar subaşısının görevlendirildiği

En şerefliler içinde kendisiyle övünülecek pek âlîcenap, övgüye lâyık huy ve davranışları olan hâkimlerden bağlılığının artmasıyla pâdişahın lütfu vekilim hâlâ hâssa bostancıbaşı olan ( ) –ululuğu, büyüklüğü dâim olsun– pâdişahın tuğrasını taşıyan ferman ulaşacak, herkesce bilinsin ki; Üsküdar’a dahil edilen Kartal nâhiyesine bağlı Helke [Hereke] ve Yalakâbâd ve İstanbul’da Kalafatyeri adlı mahâllerden gerek kayıkçı ve gerek diğer şahıslardan fikir birliği içindeki beşer altışar kişi, İstanbul’dan fâhişe kadınlar alıp kayıkla Kınalıadası’nda ve Sivriada’da ve Büyükadalar’dan [Büyükada’da] ikişer üçer gece geceleyerek melanetleri[ni] icrâ eylediklerinden sonra gayri-müslim halkın fukarâsının zorla koyun ve keçilerini kurban edip keserek ve diğer yiyecekler ve içeceklerine dahi bir akçe vermeyip bedavadan yiyip içtiklerinden başka rencîdeleri ile haklarına tecavüzlerinin sonu olmadığını bildiren Adalar Subaşısı Hasan –itibârı artsın–, sen ki adı geçen bostancıbaşısın, tarafından bildirilen ve o aşağılık eşkıyâ açıklandığı minvalde melanetlerinin icrâsı için Adalar’a geldiklerinde, o alçak adamlar ve fâhişeleriyle birlikte sadrazam huzuruna getirilmeleri için yukarıda adı geçen subaşının maiyetine mübâşir tayîn olunmak hususunda yüce fermânım çıktığından dolayı açıklandığı gibi buyruğumun yerine getirilmesi fermân olunmakla, o halde sen ki yukarıda adı geçen bostancıbaşısın tarafından sözü edilen subaşının maiyetine bir becerikli mübâşir tayîn ve o aşağılık eşkıyâ Adalar’a geldiklerinde mutlaka o alçak adamların fâhişeleriyle birlikte sadrazam huzuruna getirilmesine ziyâdesiyle dikkatli davranarak özen gösteresin ancak bilhassa mallarını almak sevdâsıyla fukarânın rencîde olmasına, zulüm görmesine ve hakkına tecavüz edilmesine ruhsat göstermekten son derece sakınılması ve uzak durulması hususunda şanı yüce fermânım çıkmıştır; buyurdum ki ulaştığında böyle yapılsın, uyulmasına ve gereğinin yapılmasına itaat edip zıddından sakınıp kaçınasın şöyle bilesin tuğraya itimâd edesin.

30 Cemâziyelevvel 1182 [12 Ekim 1768]

[Belgenin Osmanlıca’dan tercümesi sözlük yardımı ve el yordamıyla
günümüz diline çevrilmeye gayret edilmiştir
.]


Adalar’da fuhuş yapan ve ahaliye eziyet edenlerin yakalanması için Bostancıbaşı ile Adalar subaşısının görevlendirildiği

İftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘u’l-mehâmid ve’l-hükkâm el muhtassu bi-mezîdi inâyeti’l-meliki’n-nüvvâbım hâlâ hâssa bostancıbaşı olan ( ) -dâme mecdühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki Üsküdar’a muzâfe Kartal nâhiyesine tâbi‘ Helke [Hereke] ve Yalakâbâd ve Âsitâne’de Kalafatyeri nâm mahâllerden gerek kayıkçı ve gerek sâir eşhâs beş ve altışar müttefikan İstanbul’dan fâhişe avradlar alıp kayık ile Kınalıadası’nda ve Sivriada’da ve Büyükadalar’dan [Büyükada’da] ikişer üçer gece beytûtetden ve mel‘anetleri[n] icrâ eylediklerinden sonra re‘âyâ fukarâsının cebren ganem ve keçilerini zebh ve sâir me’külât ve meşrûbâtlarına dahi bir akçe vermeyüp müft [ü] meccânen ekl ü şürb eylediklerinden başka rencîde ve ta‘addîlerinin nihâyeti olmadığını Adalar Subaşısı Hasan -zîde kadruhû- sen ki bostancıbaşı-yı mûmâ-ileyhsin tarafından inhâ ve ol makūle eşkıyâ ber-vech-i meşrûh mel‘anetleri icrâsı’çün Adalar’a geldiklerinde ahz ve fâhişeleriyle ma‘an huzûr-ı Âsafi’ye ihzârları’çün subaşı-yı merkūmun ma‘iyyetine mübâşir ta‘yîn olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûru istid‘â olunduğuna binâen vech-i meşrûh üzere amel olunmak fermânım olmağın imdi sen ki bostancıbaşı-yı mûmâ-ileyhsin tarafından subaşı-yı mûmâ-ileyhin ma‘iyyetine bir kâr-güzâr mübâşir ta‘yîn ve ol makūle eşkıyâ Adalar’a geldiklerinde bi-eyyi hâl ahz ve fâhişeleriyle ma‘an huzûr-ı Âsafi’ye ihzâra ziyâde takayyüd ve ihtimâm eyleyüp lâkin bu husûs celb-i mâl sevdâsıyla fukarâyı rencîde, zulm ü ta‘addîye ruhsat göstermekden gāyetü’l-gāye hazer ve mücânebet olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur buyurdum ki vusûl buldukda amel kılıp mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla âmil olup hilâfından tehâşî ve mücânebet eyleyesin şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.

Fî <> selhi Cemâziyelevvel sene [1]182.

/
(proje yönetmeni: M. Âkif Aydın, editör: Coşkun Yılmaz, çeviri yazı / mukabele: Abdülkadir Altın, Nedim Pakırdağ, kontrol: M. Âkif Aydın, Mehmet Akman, Feridun M. Emecen, İdris Bostan, Mehmet İpşirli), “Adalar’da Fuhuş Yapan ve Ahaliye Eziyet Edenlerin Yakalanması için Bostancıbaşı ile Adalar Subaşısının Görevlendirildiği”, Adalar Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1178-1184 / M. 1764-1771) cilt: 75, sayfa: 111, Hüküm no: 123, Orijinal metin no: [28b-1], İstanbul Kadı Sicilleri 75, İstanbul (2019)111-112, 160.


Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Kategoriler

%d blogcu bunu beğendi: