Gönderen: adalarpostasi | 17 Mayıs 2021

Deneme

Deneme

In Pursuit of Honor (1995)

Fayton atları etrafında yaşanılan sıkıntılar üzüntü sebebi olmakla beraber beni bir kez daha olayın aktörleri üzerine düşünmeye sevketti. Mâlûm, at mirat’tır derler. Öyleyse gelin ol âyînede kendimize bakalım. Görülen, yalan söyleyen bir adamın kabahati olmasının ötesinde belki de hepimizin ve hatta sistemimizin cidden aksadığı noktalara işaret eden bir müşirdir. Ahmet’i Mehmet’i suçlamadan gelin elimizdeki mes’eleye, bizi muhtemelen çok rahatsız edecek dahi olsa yakından bakalım. 

Yaşadığımız hayatın serencamı teknoloji tekamül ederken insanın giderek at hayvanından “uzaklaşması”nın veyahut at’ın teammüden kendinden “uzaklaştırılması”nın hikâyesi gibi duruyor. Gelişen teknoloji at’ı modern hayatlarımızda âtıl hâle getirdi. Hizmet hayvanı olan at işsiz kalınca, kendisi yük oldu ve kademe kademe “hayat”tan çekildi. Spor olarak kullanılan atlar ve çok sınırlı sayıdaki hobi atlarını saymazsak at’ın toplu olarak kullanıldığı yer kalmadı gibi. Ziraat mekanikleşti, askeriye neredeyse fezâlara çıktı, devleşen şehirler “başka” ulaşım sistemlerine meyletti, uzun mesafe nakliyesi başlı başına kendi teknolojisini ve lojistiğini geliştirdi vs vs… Ezcümle at hayatımızdan çıkartıldı. Bu “çıkarma” ameliyesinin nasıl yapıldığı konusunda bazı sıkıntılar yaşanıyor; yoksa neredeyse kimse bu “çıkartma”nın neden olduğunu dert etmiyor. Kahır ekseriyet için at ile var olmuş olan “ortaklığımız” çoktan bitti!  Meşhur “öküz öldü, ortaklık bitti” tâbirindeki gibi ama bu kez tersine olarak “ortaklık bitti, atlar öldü” —daha doğrusu öldürüldü.

Bu ayrılışı nasıl yaşadığımız ise kendi başına acı ve üzüntü kaynağı olabiliyor. Dikkatle yakından bakarsak, “ayrılış”ın bizâtihi kendisi değil de —başlı başına elim bir olay olmasına rağmen— “nasıl” planlanıp icra edildiği üzerinde durup konuşuyoruz. İçinde yaşadığımız zamana “atfettiğimiz” değerler manzûmesine göre hadd-i zatında gayet kat’ȋ bir kıyım olmuş olacağı aşikâr olan bir “yok etme” ve “ortadan kaldırma” ameliyesine “insanȋlik” kisvesi giydirmeye çalışıyoruz. Hâl böyle olunca “yalan” kendiliğinden devreye giriyor. Yok edilecek atlar fiilen yok edilmeye başlanırken lafız düzeyinde meselâ “kurtarılıyor” denilerek ameliye gözlerden uzak bir sanal gerçeklik kılıfına büründürülüyor. Hakikatte olanlar gözlerden ırak cereyan ettiğinden gayet geniş kitleler icat edilen “söylem” ile pekâlâ yetiniyor ve başka bir suale gerek olmadan büyük kopuş ve büyük unutuşlarıyla hiç hesaplaşmadan kendilerini mutlu ve mes’ud zannetmeye devam ediyor. Bu noktada popüler kültürde —en azından lafız seviyesinde— yer alan “doğruluk”, “diğergâmlık”, “hâlaskâr kurtarıcılık”, —içi envaȋ türlü doldurulabilecek— “kahramanlık”, “himâye eden koruyuculuk” gibi mevhumların masalsı hülyâlarına sarılmış yarı-gerçekçiliğin etkisiyle ve herkesin fikrini söylemesini, fikri olmasa da herhangi bir şey söylemesini, âdeta teşvik eden “yeni demokrasi yorumumuz”la ne yapılırsa mutlaka “iyi”nin yapılacağına otomatik “inancımız” devreye giriyor. Bu “zahirî” iyilik ve güzellik ile hakikȋ hayatın gerçekleri birbirini tutmadığında da üzüntü ve sıkıntıya zaten alışmış —ama bunu itiraf etmekten ısrarla geri duran— zihinler “tatlı” bir masala— “kurtuluş yalanı”na can-ı gönülden tutunarak vicdanen gireceği bâdireyi atlatmak çaresine sarılıyor.

Bu durumda ortada bir değil pek çok —neredeyse bütün katılımcıların sayısı kadar— yalancı veya yalana sığınan bulunuyor! Zamânede bir “karar verici” çıksa ve “tekamül ve terrakkimize engel olan atları öldüreceğim!” dese —gelin dürüst olalım— kaçımız bunu kabul edilebiliriz? Hayvan hakkı aktivistleri ne der? Veya böyle bir “vahşet” karşısında “insan olan” itiraz etmez mi? Halbuki aynı karar verici “ağır yük altında ezilen atlara yapılan zulme son veriyorum, atlar artık özgür” dese avuçlarımız patlayana kadar alkışlamaz mıyız? Her iki söylem de aynı kapıya çıkacak sonuçlar verse de muhayelemizdeki “iyi ve doğrular” doğrultusunda ilkine cansipârâne karşı çıkarken ikincisine can-ı gönülden taraftar olmaz mıyız? İşte asıl mes’ele tam da bu. Aklımızda inşa ettiğimiz bir sanal güzellikten —gelin isterseniz şimdilik buna demokrasi, katılımcılık, hayat hakkı, empati vs diyelim— mütevellit bizi yönetenlerin alenen yalan söylemesini teşvik etmiş olmuyor muyuz? Tartışılan serbest fikirlerden daha doğrusu ziyadesiyle serbest zikirden “iyiye ve doğruya” ulaşabileceğimize nasıl inanıyoruz. Saf olmayan aynalardaki görüntüleri nasıl gerçek kabul edip oyalanabiliyoruz? Ve sonra kalkıp “ortak akılla doğruyu bulduğumuzu” bir papağan gibi tekrar edebiliyoruz. Sanki büyülü bir kelâmı sıkça telaffuz edince o sihirin ortaya çıkıp masalımıza mutlu son katacağına nasıl hâlâ inanmakla avunuyoruz? Neden mes’elenin ruhunu, esasını değil çeperindeki incir çekirdeğini doldurmayacak teferruatıyla meşgulüz? Bizim —evet onun, bunun, şunun değil bizim— kabahatimiz yok mu?

Mevzûubahis ettiğim yeni-at-gerçekliğimize güzel bir misal 1930’ların sonlarına doğru ABD ordusundaki at’a dayalı yapının yaklaşmakta olan dünya savaşına hazırlık cümlesinden olacak şekilde oldukça hızlı bir biçimde motorize edilmesi hâdisesidir. İkinci cihan harbinde sivrilecek Amerikalı generallerin (Eisenhover, McArthur ve Patton) idâresinde gerçekleştirilen mekanizasyon neticesinde sayıları çok büyük at varlığı hem açığa çıkmış hem de altından behemehal kalkılması gereken bir yük olmuştur. Bilhassa savaş sonrası TC gibi ihtiyacı olan bazı müttefik ordularına Marshall yardımı adı altında az sayıda hibe edilse de US damgalı Amerikan ordu atlarının büyük ekseriyeti askerî sistem içerisinde yukarıda zikredilen komutanların emri doğrultusunda derhal yerinde vurularak itlaf edildi. Bir karar verildi. Gerekli adımlar atıldı. Mes’ele bitti. In Pursuit of Honor (1995) adlı film bu hikâyeyi sinemaya taşıdı. Askerȋ şartlarda ve 1930’larda bu hâdise böyle cereyan etti. Failler yalana tevessül etmedi. Çünkü afâkȋ mefkûreleri kullanıp kimse olanları sual etmedi. Komutanlar “gerekli emri” verdi ve mes’uliyetlerini inkâr etmeden, kimseye şirin görünmeye gayret göstermeden “yapmaları gerekeni” yaptılar. Amerikan ordusunda at devri kapandı, motorize zamanlara geçildi.

Zamâneye yaklaştıkça meselâ 1995 yılına gelindiğinde bu gerçek dramdan bir film çıkartıldı. Tarihî gerçeklerle ne kadar irtibatlı olduğu gayet su götürür In Pursuit of Honor isimli bu filmde zamanın ruhuna uygun mecazlar ve yorumlamalar da görüldü. At kıyımına karşı çıkan birkaç sözümona kahraman asker yaratıldı. O kahramanların canlarını tehlikeye atarak ta Meksika hududundan kaçırdıkları atlar, gayet açıkça ırkçı bir düşünceyle tasvip edilmeyen Hispaniklere değil de muteber Kanadalılara teslim edilmek üzere çok uzun mesafeler katederek sözüm ona “özgürlüğe” sürüldü. Halbuki o atların ab-ı havası at hayvanına daha uygun olan Meksika topraklarına götürülmeyip kutup dairesindeki Kanada açık alanlarında grizli ayılarına yem olması, söz konusu “kahramanlık” filminde nedense es geçildi. Neye nasıl bakıldığına göre görülenin değişmesine güzel bir örnek olduğunu düşündüğüm bu olayı ve arkasından gelen sinema filminden işte bunun için söz ettim.

Hayatımızda atlara yer açmayan bilakis suret-i hakk’tan görünüp aslında atı yok ederken göz boyayan sloganlar ve kerâmeti kendinden menkûl “özgürlük” gibi kelimelerin ardına saklanan “iyi” insanların sesi ne kadar gür çıkarsa, o kadar çok yalanı kulaklarımızla duyacağız ve kalbimiz bir yerlerde yanlış bir şeyler döndüğünden şüphelense de hayatın hay-huyu içerisinde algılarımızı kapatıp “her şey ne kadar da iyi oluyor” fikrinin câzibesinde gönüllü “aldanmışlığımız”a daha bir sığınacakmışız gibi duruyor.

Benden söylemesi…

Emin Mâhir Başdoğan
İAKTVKD At ve Atçılık Yetkilisi


Bu görselin boş bir alt özelliği var; dosya ismi: 2-7-2010.jpg

ADA, AT ve BİZ’e dâir
Adalar Postası’nda yayımlanan yazılar…

• “İstanbul Adaları’nda Trafik Canavarının Usulsüz Seyrine Seyirci Kalmayacağız!… Faytonlarımızı da Vermeyeceğiz!…”, Adalar Postası-2684 (21.3.2012).
https://wp.me/p2Emvm-36E

• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada, At ve Biz”, Adalar Postası-2756 (10.5.2014).
https://wp.me/s2Emvm-2756

• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “At ve Faytondan Yana”, Adalar Postası-2766 (27.8.2014).
http://wp.me/s2Emvm-2766

• Emin Mâhir Başdoğan, “Hariçten Bir Gazel ve/ya Taaa İçten Bir Sesleniş”, Adalar Postası-2767 (5.9.2014).
https://wp.me/s2Emvm-2767

• Arif Çağlar, “Adalar’da Motorlu Araç Trafiği İcat Etmek İsteyen Kim?”, Adalar Postası-2794 (30.4.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2794

• Hakkı Taşdemir, “Adalar’da Sürdürülebilir Ulaşım (mış), Adalar Postası-2796 (3.5.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2796

• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “Fayton Taşımacılığı Uygulama Esasları…”, Adalar Postası-2800 (27.6.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2800

• Arif Çağlar, “İAKTVKD’nin Adalar’da Çalıştırılan Atlarla İlgili Güncel İki Girişimi…”, Adalar Postası-2801 (15.7.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2801

• Tekin Deniz, “At”, Adalar Postası-2873 (15.9.2018).
https://wp.me/s2Emvm-2873

• Şahika Savran, “BirGün Gazetesi ÖDP’nin At Ölümlerine Dair Zırvasını Nihaî Hakikatmış Gibi Yayımlamış”, Adalar Postası-2881 (05.01.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2881

• Arif Çağlar, “Adaları Motorlu Araç Trafiğine Açmak Hevesine Yeni Plan…”, Adalar Postası-2891 (12.2.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2891

• “Fayton Yasağı Öğünülecek Bir Şey Değildir, ‘Atları Kurtarmak’ Hiç Değildir! (Yeşil Gazete’nin Sorularına Melda Keskin ile Mahir Başdoğan’ın Verdiği Cevaplar…)”, Adalar Postası-2900 (18.8.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2900

• “İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ile Ada, At ve Biz Platformu’ndan Kamu Oyuna Duyurulur!”, Adalar Postası-2901 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2901

• Mahir Başdoğan, “Ada Faytonlarındaki Atlar”, Adalar Postası-2902 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2902

• H. Cevad Özdil, “Adalar ve Faytonlar”, Adalar Postası-2903 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2903

• Arif Çağlar, “İki Belediyenin Operasyonu”, Adalar Postası-2904 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2904

• İAKTVKD Yönetim Kurulu Üyeleri ile At ve Atçılık Uzmanı Dernek Yetkilisi Emin Mâhir Başdoğan, “İstanbul’umuzun At ve Fayton Zenginliğini Bilelim ve Koruyalım”, Adalar Postası-2905 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2905

• “ADAm gibi ADAMLAR… ADA gibi ADALAR…”, Adalar Postası-2906 (23.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2906

• “Adalar Belediyesi ve Kaymakamlığı İsterse Faytonlar da Adalar da Düzelir!”, Adalar Postası-2910 (27.11.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2910

• Emin Mâhir Başdoğan, ”İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin (İAKTVKD) Adalar’da Ruam Hastalığı Tespit Edilen Fayton Atlarının İtlafı Hakkında Kamuoyuna Duyurusudur!”, Adalar Postası-2914 (19.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2914

• Melda Keskin, “Faytoncuları Korumadan Atları Koruyamazsınız ki…”, Adalar Postası-2916 (21.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2916

• Emin Mâhir Başdoğan, “Faytonlara Dair 21 Aralık 2019 Tarihli İBB Toplantısı Hakkında…”, Adalar Postası-2918 (21.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2918

• Engin Damcı, “Proje Taşeronu”, Adalar Postası-2919 (26.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2919

• “Adalar’daki Atlar ve Faytonlarla da İlgili Bir ‘Meclis Araştırması Komisyonu’ Raporu’nun Eleştirisi – İAKTVKD (05.01.2020)”, Adalar Postası-2920 (07.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2920

• Emre Yalçın, “Kafka Dingo’nun Ahırında Daha Doğrusu Adalar’da…”, Adalar Postası-2921 (10.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2921

• “İAKTVKD Adalar’da Fayton Yasaklama Kararına Karşı Dava Açtı”, Adalar Postası-2922 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2922

• Arif Çağlar, “Adalar’da Atların Faytonlara Koşulmasının Yasaklanması Kararına Karşı”, Adalar Postası-2923 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2923

• Emin Mâhir Başdoğan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Cevap Geldi”, Adalar Postası-2924 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2924

• Deniz Emin Tüfekçi, “Ben de Sizi Ada’da Yaşıyor Sanıyordum!?”, Adalar Postası-2925 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2925

• Hakkı Taşdemir, “Faytonun Yolculuğu”, Adalar Postası-2926 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2926

• H. Cevad Özdil, “Faytonların Kaldırılması Çoklu Cinayettir!”, Adalar Postası-2927 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2927

• Melda Keskin, “Adalar’daki Fayton Atları Özelinde, ‘Türcü’ Olmadığını Söyleyerek Yasak Peşinde Koşanlara ‘Tersine Sorular’…”, Adalar Postası-2928 (15.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2928

• Arif Çağlar, “Adalar’da Fiili Durum”, Adalar Postası-2929 16.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2929

• Arif Çağlar, “Adalı STK’lar İBB Yetkilisiyle Görüşecekmiş!?”, Adalar Postası-2930 (19.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2930

• “İAKTVKD, İBB Başkanlığı ve TUHİM Kararlarına Karşı da Dava Açtı”, Adalar Postası-2931 (22.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2931

• Engin Damcı, “Gel de Gülme”, Adalar Postası-2932 (23.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2932

• Emin Mâhir Başdoğan, “Ahırda Kapalı Atlarda ‘Birdenbire’ Görülen Ölümler Hakkında”, Adalar Postası-2933 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2933

• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – I”, Adalar Postası-2934 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2934

• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – II”, Adalar Postası-2935 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2935

• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – III”, Adalar Postası-2936 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2936

• (Söyleşi: Siren İdemen), “Heybeliada’nın Atları ve Faytoncu Ailelerin Kadınları – Atların Adları Var”, Bir+Bir Forum, 25.01.2020.
https://birartibir.org/aidiyetler/578-atlarin-adlari-var
+ Adalar Postası-2937 (26.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2937

• Aytekin Cengiz, “Adalar’da Arabaların Yerine Otomobiller Çalıştırılamaz…”, Dünya Gazetesi, 21.6.1963.
+ Adalar Postası-2938 (26.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2938

• “Adalar’ın Özellikleri Minibüsle Bozulamaz”, Dünya Gazetesi, 31.8.1963.
+ Adalar Postası-2939 (28.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2939

• “Adalar’daki Arabaları Kaldırmak İsteyenlere Napoli’den Bir Örnek”, Dünya Gazetesi, 05.12.1963.
+ Adalar Postası-2940 (29.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2940

• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada(lar) Topografyası Atlı Araba Çalışmasına Münâsip midir?”, Adalar Postası-2941 (09.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2941

• Emin Mâhir Başdoğan, “Güven İslamoğlu’nun Fayton Atları Hakkında CNN-Türk’te Yayınlanan YEŞİL DOĞA Programı Üzerine Birkaç Söz…”, Adalar Postası-2942 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2942

• (Söyleşi: Siren İdemen), “Büyükadalı Faytoncu Mehmet Kurnaz’ın Gözüyle Atlar ve Faytonlar – Gerçeğini Konuşacağız Her Şeyin”, Bir+Bir Forum, 02.02.2020.
+ Adalar Postası-2943 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2943

• (Söyleşi: Siren İdemen), “Büyükadalı Faytoncu Hayko Belek’in Gözüyle Atlar ve Faytonlar – Ata Saygı Göstereceksin”, Bir+Bir Forum, 07.02.2020.
+ Adalar Postası-2944 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2944

• Emin Mâhir Başdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Ada Faytonlarını ve Onların Atlarını Satın Alacağına Dair Basında Çıkan Haberler Hakkında Kamuoyuna Duyurumuzdur…”, Adalar Postası-2945 (15.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2945

• “Aklî Meleke/Hukukî Ehliyet Raporsuz Bir Rapor ile Kararsız Kararı!”, Adalar Postası-2950 (27.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2950

• Emin Mâhir Başdoğan, “At Sahiplendirmek, Padok Alanı Açmak ve Benzeri Konularda Bir Hasbıhal…”, Adalar Postası-2963 (15.4.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2963

• Emin Mâhir Başdoğan, “Adalar’ın Fayton Atları da Serum İmalathanesine mi Gönderiliyor?”, Adalar Postası-2969 (12.5.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2969

• Osman Furkan Aydın, “Adalar’ın Atları ve Önümüzdeki Fırsat (Yoldaş Türümüz Atlar)”, 1+1 Forum, 22.5.2020.
+Adalar Postası-2971 (23.5.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2971

• Arif Çağlar, “CHP’li İBB Başkanlığı’nın Yüz Kızartıcı Bir Belgesi”, Adalar Postası-2974 (02.6.2020).
+ Emin Mahir Başdoğan, “İBB’nin Cevap Olmayan Cevabına Dair Cevabî Yazımızdır…”, Adalar Postası-2974 (02.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2974

• Arif Çağlar, “TUHİM’in Satın Alınan Faytonlarla İlgili Cevap Olamayan Cevabı”, Adalar Postası-2975 (03.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2975

• Arif Çağlar, “Heybeliadalı Deniz Tüfekçi’nin Mektubu”, Adalar Postası-2976 (03.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2976

• Emin Mahir Başdoğan, “Atçılık Hakkında Bir Deneme: Kisber Felver Macar Yarımkan Atı”, Adalar Postası-2978 (09.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2978

• Arif Çağlar, “İstanbul’un Adalar’ı Görev İhmalleri, Yasalara Aykırı Uygulamalar ve Yalanlarla Bitirildi”, Adalar Postası-2979 (19.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2979

• Emin Mahir Başdoğan, “Adalar İlçesinde ‘Ulaşım’ Demişken; İBB’nin Elektrikli Otobüslerine Yerinde Bir İtiraz…”, Adalar Postası-2980 (23.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2980

• H. Cevad Özdil, “Dünya’nın ve Türkiye’nin En Önemli Doğal, Kültürel, Mimari Miraslarından Biri Olan İstanbul Adaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eliyle Motorize Ediliyor!”, Adalar Postası-2981 (25.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2981

• H. Cevad Özdil, “Adalar’ın Toplu Taşıma İhtiyacı Yoktur!”, Adalar Postası-2982 (25.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2982

• Emin Mâhir Başdoğan, “Atlı Bir Hayat Mümkün Olduğunda Adalar Daha da Güzel Olacaktır…”, Adalar Postası-2988 (03.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2988

• Emin Mâhir Başdoğan, “Sahiplendirerek At Kurtarmak Abesliğine Düşmeden Atlar Nasıl Sağlıklı Yaşatılır?”, Adalar Postası-2989 (06.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2989

• Arif Çağlar, “Belediyecilerin ve Bir Kaymakamın 19 Haziran Tarihli İtirafları”, Adalar Postası-2990 (07.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2990

• Emin Mâhir Başdoğan, “Atçılık Hallerimiz, Ada Faytonları Hakkındaki Mütalâlarım ve Bir Kitap Tenkȋdim”, Adalar Postası-3001 (21.8.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3001

• Hakkı Taşdemir, “Payton Değil Fayton”, Adalar Postası-3005 (29.8.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3005

• Emin Mâhir Başdoğan, “Tevil Götürmeyen Zırvaya Cevap”, Adalar Postası-3009 (20.10.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3009

• Cezmi Ersöz, “Geçmişte Adına Kantolar Yazılan İstanbul Faytoncuları”, Cumhuriyet Dergi-?, (?.?.19??)18-19.
+”Nerede O Eski Şehlevend Faytoncular, Nerede O Eski Küheylanlar?”, Adalar Postası-3011 (23.10.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3011

• Emin Mâhir Başdoğan, “Adalar, Atlar, Tasavvurlar, Tahayyüller, Yalanlar ve Biz…”, Adalar Postası-3029 (02.12.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3029

• Emin Mâhir Başdoğan, “İBB ve Beraberinde ‘Atçılık Camiamız’ın Adalar Başta Olmak Üzere Bütün Faytoncu Esnafına Bir Özür Borcu Var”, Adalar Postası-3030 (04.12.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3030

• Arif Çağlar, “Atları Seven Adamın Yeni Kitabı: Evde At Beslemek”, Adalar Postası-3034 (17.12.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3034

• “ADA, AT ve BİZ’e Dair Adalar Postası’nda Yayımlanan Yazılar…”, Adalar Postası-3036 (09.01.2021).
https://wp.me/s2Emvm-3036

• Ada At ve Biz Çalışma Grubu, İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlılarını Koruma Derneği, “Araba Meydanı Faytonlarındır”, Adalar Postası-3037 (09.01.2021).
https://wp.me/s2Emvm-3037

• Selin Çağlayan, “İmamoğlu’na Mektup Yazdık…”, Adalar Postası-3039 (24.01.2021).
https://wp.me/s2Emvm-3039

• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “ADA, AT ve BİZ’e dâir…”, Adalar Postası-3040 (26.01.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3040

• Emin Mâhir Başdoğan, “Dürüst Olun…”, Adalar Postası-3048 (08.02.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3048

• Emin Mâhir Başdoğan, “Baytar Mektebi MYO, Bakılamayan Atlar, Dijital Pet ve Aynadaki Hâlimiz…”, Adalar Postası-3050 (13.02.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3050

• Selin Çağlayan, “Bizi Sırtımızdan Hançerleyenler… Kimse Bizim Adımıza İBB’ye Görüş Bildirme Hakkına Sahip Değil… Adalılar Kimseye Böyle Bir Yetki Vermedi!”, Adalar Postası-3051(16.02.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3051

• Emin Mâhir Başdoğan, “At ve Fayton Dahil Atlı Araba Başka Bir Dünyanın Tecrübesidir”, Adalar Postası-3068 (12.03.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3068

• Emin Mâhir Başdoğan, “Kölelik, Özgürlük ve Dörtnal Kelimeleriyle Oynanan Oyunlar”, Adalar Postası-3069 (13.03.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3069

• Emin Mâhir Başdoğan, “Büyükada’da Yapılan Bir Çeşit ‘Çalıştay’ Hakkında Notlarımdır…”, Adalar Postası-3074 (04.4.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3074

• Emin Mâhir Başdoğan, “İBB’nin Kaybolan Atları, Bundan Çıkartılan Haberler, Şaşıran İnsanlar ve Baştan Sona Bir Ahmaklık Tablosu. Bir Yerinde de Savcılığa İntikal Ettiği Rivâyeti…”, Adalar Postası-3076 (19.4.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3076

• Emin Mâhir Başdoğan, “Yalan Çare Değil”, Adalar Postası-3080 (05.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3080

• Arif Çağlar, “Kayıp At Peşinde”, Adalar Postası-3081 (09.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3081

• Emin Mâhir Başdoğan, “Kendini Atların Kurtarıcısı Zanneden İmamoğlu’na Evrak Üzerinden Cevap”, Adalar Postası-3083 (14.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3083

• Emin Mâhir Başdoğan, “Deneme”, Adalar Postası-3084 (18.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3084


Yorum bırakın

Kategoriler