Hayırsız Ada denilen belgesel (!?) hakkındaki mâruzatımdır…

Evvelâ yapılmış olan bu “film”in her film gibi yapımcısının zevkine, bilgisine, gönlüne ve de niyetine bağlı olarak tamamen onun tasavvuru ve binâenaleyh tercihleri doğrultusunda vücuda gelmiş olmaklığını peşinen kabul ettiğimi beyan ederek başlamak istiyorum. Ortaya çıkan çalışma, yapımcının hisleri, fikirleri ve onu harekete geçiren motivasyonları ne derece destekliyor, onu ben bilemem. Kişi yaptığından herhalde memnundur ki yayınlamaktan geri durmamıştır. Dediğim gibi karar onundur ve bu hususta “artistik yaratıcılık” mevhumu doğrultusunda, olmuş/olmamış tarzında lakırdılar etmek kimseye düşmez. Lâkin bu çalışmanın gözümüzün önünde yaşananları olan bitenden bȋhaber ahâliye ve daha da vahimi gelecek nesillere “belgesel bir kaynak” olarak aktarma niyetinin var olma ihtimaline karşı, söyleyecek birkaç lafım ve duyulmasında fayda mülâhaza ettiğim îtirazlarım bulunmaktadır.
Şöyle ki: İstanbul’da muasırlaşma adına geçen asrın başında yaşanan sokak köpeklerinin toplanıp gözden uzak bir adacıkta ölüme terkedilmesi faciasına doğrudan gönderme yaparcasına, bilhassa Adalar İlçesi’ndeki atların dûçar edildiği sıkıntıları dile getirmeye teşebbüs eden bu çalışma, mes’eleyi sadece “atların acısı şeklinde” ele alarak, faytonlu ulaşım sisteminin teammüden yıkılması için arka planda yürütülen kanun hilâfına sistemli usulsüzlüğü ısrarla görmezden gelmiştir. Bu haliyle basit bir ihmalden öte, sanki son on yıldır yapılan usulsüzlükleri unutturmak istercesine üstüne örtü çeken bir kandırmacanın içerisindeymiş intibaını —en azından bana— vermektedir. Yarım saati aşkın bu filmde faytonun Adalar ilçesinin kanûnȋ ulaşım sistemi olduğundan ve bunun bugün de böyle bulunduğundan ne mülâkat verenler ne de yapımcı bahsetmiştir. Acaba neden unutmuşlar veyahut pekâla bildikleri bu hakîkati unutturmak yolunu seçmişlerdir?
Tabiî ana başlığın hemen altındaki sarih ifade, yapımcının niyetini gayet açık ifade etmektedir. Burada “yozlaşmış fayton krallığı” tâbiri Adalar İlçesi’ne lâyık görülen tanımdır. Faytonlu ulaşım sistemine fevkalâde muhalif oluşundan öte alenen düşmanca tavır alan bu kelâm, yapımcının bağırırcasına îlân ettiği niyetinin işâretidir. Velev ki öyle olsa ve bir “yozlaşma” bulunsa bile uzunca film müddeti boyunca bunun neden böyle olduğu hiç incelenmemiş ve alt başlıktaki bu abartılı beyan sanki fayton düşmanlarına hoş görünmek için vitrine konulduktan sonra nedense hiç irdelenmemiştir. Yozlaşma Adalar İlçesi’nin bütün kurumlarında yaşanmış ancak fatura bu belgeseli çekenlerce topyekûn faytonculuk adına kesilmeye çalışılmıştır. Küçücük yüzölçümüyle İstanbul’un bağrındaki bu beldede “yozlaşmış” bir yapı üstelik bir müstakil krallık (!?) nasıl hâsıl olabilmiş de yetkililer bunu görüp düzeltememişler suali derhal sorulmalı ve cevaplar paylaşılmalıydı. Bu yapılmamış ve belgesel yapımcıları kendi cafcaflı kelimelerinin mahmurluğunda, yanlı kurgularını topladıkları katılımcılarıyla sürdürüp ana mes’eleyi ıskalamışlar veyahut perdelemişlerdir.
Yaratılan “film icabı gerçeklikte” sanki başta vapur idâresi sonrasında da kimi faytoncular kendi başlarına Ada yollarında fayton işletmeye başlamışlar gibi bir “anlatım” (konuyu dile getiren Korhan Gümüş) bulunmaktadır. Bu o kadar böyledir ki İBB adına konuşan bir çalışan (Orhan Demir) “atların çalışma koşulları belirlenmemişti, atlar neredeyse faytoncuların insâfına kalmıştı,” diyebilecek kadar sorumsuz ve kendi içinde (müesseselerdeki mes’uliyet devamlılığı ilkesine göre) üstlerine düşen vazifeleri deruhte etmediklerini îtiraf ve böylece müteselsil aczini teşhir etmiştir. Aynı şahıs hiç utanmadan Adalar’da İBB olarak sahneledikleri “Çakma Kurultay”a da gönderme yapmış ve hakikatleri tahrif ederek o toplantıda faytonlu ulaşım sisteminden vazgeçilme kararının (!?) çıktığını bile söyleyebilmiştir. Mülâkat verenlerden biri (Korhan Gümüş) haklı olarak İBB başkanı seçilmiş bulunan kişinin o tarihten çok önce sözde-“hayvansever” denilen azılı fayton düşmanı gürûhla yazılı anlaşmaya vardığı ve faytonları kaldırmayı taahhüt ettiğini dile getirdiyse de hem muhtemelen montaj esnasında bu ifadeler kırpıldı hem de bu haklı itirazı dile getiren kişinin öncelikleri faytonlu ulaşım sistemi olmadığı ve meselâ kamunun ne şekilde yönetilmesi gerektiği konusundaki fikirlerini ifade etmeye ve savunmaya zaman ayırdığından, konu bir çeşit kısaca geçiştirilmiştir.
Halbuki faytonlu ulaşım sisteminde mahallî idârenin denetim görevi olduğu gayet aşikârdır. Tarifelerin tasdikinden tutun da atların sağlığına ve çalışmaya çıkan fayton arabalarının fennȋ kontrolüne kadar yetkililerin görevleri vardır. Kaymakamlığa bağlı birimler ve —önceden Adalar Belediyesi sonradan da— İBB yüzyılı aşkındır devam eden bu sistemin âmir unsurlarıdır. Deruhte etmeleri gereken görevleri alenen ihmal eden bu yetkililer için son on küsûr yıldır meselâ İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (İAKTVKD) sayısız “görevi ihmal” suç duyurusunda bulunmuştur. “Ada At ve Biz” Çalışma Grubu yeni fayton çalışma nizamnâmesi hazırlanması da dâhil olacak şekilde devam edegelen fayton uygulamasının denetlenmesi ve iyileştirilmesi konularında çalışmalar yapmıştır. Bunlar yok sayılıp bir konuşmacı (Korhan Gümüş) ağzından “fayton için de hiçbirşey yapılmadı” mealindeki bir ifâde söz konusu filmde yer alabilmiştir. Adalar Postası’nın mufassal arşivine bakıldığında nelerin yapılmaya çalışıldığı gayet net görülebilmektedir [bkz. “ADA, AT ve BİZ’e Dair Adalar Postası’nda Yayımlanan Yazılar…”, Adalar Postası-3036 (09.01.2021)]. Olanı olmamış gibi göstermek, velev ki bir san’at “yapıt”ında bile olsa izleyeni yanıltıcı bir şeydir! Söz konusu bir “belgesel film” olduğunda ise böyle bir “yok sayma” neredeyse teammüden yapılmış bir “zihin bulandıran çarpıtma” diye görülebilir.
Adalar’daki atlar “sorun”unu faytonu ağza almadan konuşmak en hafif tâbiriyle afâkȋ bir mugalatadır. Fayton sisteminin teammüden berhava edilmesinden bahsederken de son on yıldır ilçeyi işgal eden kanunen yasak ama ne hikmet ise yetkililerce kol kanat gerilen bireysel “akülü ucubeler”den dem vurmamak, neredeyse densizliktir. Bu film sanki tam da bunu yapmaktadır.
Adalar İlçesi’nin kanunla belirlenmiş SİT alanı statüsü, en azından fayton aleyhine sürdürülen karalama kampanyaları devam ederken ve ruam hastalığı bahane edilerek yapılan oldu-bittiyle atlar önce altı ay ahırlara fiilen hapsedilir ve bağlandıkları ahırda sapır sapır ölürken ve sonra İBB eliyle arabalar ve atlar “satın alınırken” (!?) defalarca ihlâl edilmiştir. Yapılan bütün işlemler o zaman geçerli kanunlar indinde usûlsüz ve hatalıdır. Bunlarla alâkalı davalar elan Danıştay safhasında devam etmektedir. Ancak elimizdeki bu “acılı arabesk” tadındaki filmi izleyenler acaba bu gerçeklerin kendilerinden saklandığını biliyor mu? İtirazım tüm bu hakikatlerin filmde “es geçilmesi”nedir.
Eski bir faytoncu (Koray Kayaoğlu) çok gerçekçi tesbitlerde bulunmuş ve kendisiyle atları da dahil ailesinin çektiği acılara canlı şahitlik yaparak tarihe not düşmüştür. Ancak atlarıyla var olabilmek çabası görebildiğim kadarıyla ekranda öyle bir şekilde verilmiştir ki bu kurguda faytonlu ulaşımın devam etmesini arzulayan bir faytoncu olarak asla gösterilmemiş; sanki apartmanda kedi besleyen birinin komşuları ve belediyeyle olan mutat îtilâfları tadında, atlarıyla barınmasına izin verilmeyen bir atçı portresi başarıyla çizilmiş ama ekmek parası kazanmak için faytonculuk yapmak isteyen biri neredeyse itinayla gösterilmemiştir. O faytoncu belki de hakikaten artık faytonculuk yapmak istemeyebilir. Bu tamamen onun bileceği bir iştir. Durum şâyet öyleyse soruyorum, hem atlarını hem de —burası çok mühim— arabalarını satmamış bir başka arabacı acaba yok muydu? Gerçekliği doğru verebilmek adına bu suale cevap arıyorum. O eski araba meydanında tek başına duran ve olup bitene, o ucube akülü araçlara bakan bir faytonu da mı görememiş o filmi çeken zevat? Veyahut işin o vechesini görmemek mi istiyorlar?
Unutmayalım ki faytonculuk, araba sahibi, araba sürücüsü, seyis, nalbant, yemci, saraç, at yetiştiricileri, at canbazları, araba imalatçısı ve tedarikçileri ile bunların ailelerini de besleyen, o emek-yoğun iş dalından ekmek yiyenleri istihdam eden ve devlete tek bir kuruş dahi yük olmayan bir sektördür. Yapılan icraat atları kurtarmak adına yalan beyânlar arkasına saklanılarak bu sektörü yok etmek olmuştur. Zaten atların da yok edildiği, böylece İBB’nin kendini atlardan kurtardığı da filmde anlatılmaktadır. Ancak konunun ruhuna yaklaşılmadığı için belgesel tarzındaki bu filmde yapılan “yanlışlar” ifade edilmemiş ve böylece hakikatler perdelenmiş ve oraya buraya bilâücret peşkeş çekilen atların ekrana yansıtılan rakamlarıyla güya “araştırmacı habercilik” yapılıyor kisvesi altında esasa dâir hiçbir bilgi verilmeyerek ortama âdeta bir “sis bombası” atılmıştır.
İBB çalışanı (Orhan Demir) “yapılan işler, kimilerini mem’nun eder; kimilerini de mem’nun etmez,” mealinde laflar ederek felsefe mi yaptığını zannediyor? Ya da “Faytonlara kimler sahipti? Onların iş ahlâkı neydi?” diye sorular ardına neden saklanıyordu? Kimse ona İBB’de hangi holding memurları görev aldı, bu çalışanların iş ahlâkı neydi diye soruyor mu?
Öte yandan bu çalışmada yer verilen bir entellektüelin (Etyen Mahçupyan) ağzından çıkan “bu topraklar canlılara acı veriyor” mealindeki genellemeyle bu film yaşanılan gayet müşahhas acıları vaka-i âdîye mertebesine mi getirdiğini düşünüyor? Mes’elelere bu kadar yukarıdan bir bakış, göstermek istemediğini ne kadar da güzel saklayıveriyor… zaten o entellektüel, yanlış bilgiler vererek artan talep doğrultusunda fayton miktarının da yıllar içinde giderek çoğaldığını söyleyiveriyor.
İşte bu hatalar karşısında, faytonlu ulaşım sistemini benimseyen ve savunan biri olarak yukarıda saydığım hususları vuzuha kavuşturmak istedim. Alt başlığı “yozlaşmış fayton krallığı” olan Hayırsız Ada (2021) filmi zaten nerede durduğunu açıkça belli etmişken bu tenkidimi genel izleyici kitlesine duyurmak istedim. Adalar’ın geçmişine bari sahip çıkalım. Sûret-i haktan görünerek atları koruyormuş gibi yapan sahte çabalara itibar etmeyelim. Faytonlu bir ulaşım sistemine en kısa zamanda kavuşabilmek ve Adalar’ı saran “ucubelik”ten tez vakitte kurtulabilmek temennisiyle…
Emin Mâhir Başdoğan
Atçılık Çalışmaları (At-Ça) Dernek Başkanı
İAKTVKD At ve Atçılık Yetkilisi
“Ada At ve Biz” Çalışma Grubu üyesi

ADA, AT ve BİZ’e dâir
Adalar Postası’nda yayımlanan yazılar…
• “İstanbul Adaları’nda Trafik Canavarının Usulsüz Seyrine Seyirci Kalmayacağız!… Faytonlarımızı da Vermeyeceğiz!…”, Adalar Postası-2684 (21.3.2012).
https://wp.me/p2Emvm-36E
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada, At ve Biz”, Adalar Postası-2756 (10.5.2014).
https://wp.me/s2Emvm-2756
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “At ve Faytondan Yana”, Adalar Postası-2766 (27.8.2014).
http://wp.me/s2Emvm-2766
• Emin Mâhir Başdoğan, “Hariçten Bir Gazel ve/ya Taaa İçten Bir Sesleniş”, Adalar Postası-2767 (5.9.2014).
https://wp.me/s2Emvm-2767
• Arif Çağlar, “Adalar’da Motorlu Araç Trafiği İcat Etmek İsteyen Kim?”, Adalar Postası-2794 (30.4.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2794
• Hakkı Taşdemir, “Adalar’da Sürdürülebilir Ulaşım (mış), Adalar Postası-2796 (3.5.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2796
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “Fayton Taşımacılığı Uygulama Esasları…”, Adalar Postası-2800 (27.6.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2800
• Arif Çağlar, “İAKTVKD’nin Adalar’da Çalıştırılan Atlarla İlgili Güncel İki Girişimi…”, Adalar Postası-2801 (15.7.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2801
• Tekin Deniz, “At”, Adalar Postası-2873 (15.9.2018).
https://wp.me/s2Emvm-2873
• Şahika Savran, “BirGün Gazetesi ÖDP’nin At Ölümlerine Dair Zırvasını Nihaî Hakikatmış Gibi Yayımlamış”, Adalar Postası-2881 (05.01.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2881
• Arif Çağlar, “Adaları Motorlu Araç Trafiğine Açmak Hevesine Yeni Plan…”, Adalar Postası-2891 (12.2.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2891
• “Fayton Yasağı Öğünülecek Bir Şey Değildir, ‘Atları Kurtarmak’ Hiç Değildir! (Yeşil Gazete’nin Sorularına Melda Keskin ile Mahir Başdoğan’ın Verdiği Cevaplar…)”, Adalar Postası-2900 (18.8.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2900
• “İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ile Ada, At ve Biz Platformu’ndan Kamu Oyuna Duyurulur!”, Adalar Postası-2901 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2901
• Mahir Başdoğan, “Ada Faytonlarındaki Atlar”, Adalar Postası-2902 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2902
• H. Cevad Özdil, “Adalar ve Faytonlar”, Adalar Postası-2903 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2903
• Arif Çağlar, “İki Belediyenin Operasyonu”, Adalar Postası-2904 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2904
• İAKTVKD Yönetim Kurulu Üyeleri ile At ve Atçılık Uzmanı Dernek Yetkilisi Emin Mâhir Başdoğan, “İstanbul’umuzun At ve Fayton Zenginliğini Bilelim ve Koruyalım”, Adalar Postası-2905 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2905
• “ADAm gibi ADAMLAR… ADA gibi ADALAR…”, Adalar Postası-2906 (23.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2906
• “Adalar Belediyesi ve Kaymakamlığı İsterse Faytonlar da Adalar da Düzelir!”, Adalar Postası-2910 (27.11.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2910
• Emin Mâhir Başdoğan, ”İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin (İAKTVKD) Adalar’da Ruam Hastalığı Tespit Edilen Fayton Atlarının İtlafı Hakkında Kamuoyuna Duyurusudur!”, Adalar Postası-2914 (19.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2914
• Melda Keskin, “Faytoncuları Korumadan Atları Koruyamazsınız ki…”, Adalar Postası-2916 (21.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2916
• Emin Mâhir Başdoğan, “Faytonlara Dair 21 Aralık 2019 Tarihli İBB Toplantısı Hakkında…”, Adalar Postası-2918 (21.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2918
• Engin Damcı, “Proje Taşeronu”, Adalar Postası-2919 (26.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2919
• “Adalar’daki Atlar ve Faytonlarla da İlgili Bir ‘Meclis Araştırması Komisyonu’ Raporu’nun Eleştirisi – İAKTVKD (05.01.2020)”, Adalar Postası-2920 (07.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2920
• Emre Yalçın, “Kafka Dingo’nun Ahırında Daha Doğrusu Adalar’da…”, Adalar Postası-2921 (10.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2921
• “İAKTVKD Adalar’da Fayton Yasaklama Kararına Karşı Dava Açtı”, Adalar Postası-2922 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2922
• Arif Çağlar, “Adalar’da Atların Faytonlara Koşulmasının Yasaklanması Kararına Karşı”, Adalar Postası-2923 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2923
• Emin Mâhir Başdoğan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Cevap Geldi”, Adalar Postası-2924 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2924
• Deniz Emin Tüfekçi, “Ben de Sizi Ada’da Yaşıyor Sanıyordum!?”, Adalar Postası-2925 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2925
• Hakkı Taşdemir, “Faytonun Yolculuğu”, Adalar Postası-2926 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2926
• H. Cevad Özdil, “Faytonların Kaldırılması Çoklu Cinayettir!”, Adalar Postası-2927 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2927
• Melda Keskin, “Adalar’daki Fayton Atları Özelinde, ‘Türcü’ Olmadığını Söyleyerek Yasak Peşinde Koşanlara ‘Tersine Sorular’…”, Adalar Postası-2928 (15.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2928
• Arif Çağlar, “Adalar’da Fiili Durum”, Adalar Postası-2929 16.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2929
• Arif Çağlar, “Adalı STK’lar İBB Yetkilisiyle Görüşecekmiş!?”, Adalar Postası-2930 (19.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2930
• “İAKTVKD, İBB Başkanlığı ve TUHİM Kararlarına Karşı da Dava Açtı”, Adalar Postası-2931 (22.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2931
• Engin Damcı, “Gel de Gülme”, Adalar Postası-2932 (23.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2932
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ahırda Kapalı Atlarda ‘Birdenbire’ Görülen Ölümler Hakkında”, Adalar Postası-2933 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2933
• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – I”, Adalar Postası-2934 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2934
• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – II”, Adalar Postası-2935 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2935
• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – III”, Adalar Postası-2936 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2936
• (Söyleşi: Siren İdemen), “Heybeliada’nın Atları ve Faytoncu Ailelerin Kadınları – Atların Adları Var”, Bir+Bir Forum, 25.01.2020.
https://birartibir.org/aidiyetler/578-atlarin-adlari-var
+ Adalar Postası-2937 (26.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2937
• Aytekin Cengiz, “Adalar’da Arabaların Yerine Otomobiller Çalıştırılamaz…”, Dünya Gazetesi, 21.6.1963.
+ Adalar Postası-2938 (26.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2938
• “Adalar’ın Özellikleri Minibüsle Bozulamaz”, Dünya Gazetesi, 31.8.1963.
+ Adalar Postası-2939 (28.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2939
• “Adalar’daki Arabaları Kaldırmak İsteyenlere Napoli’den Bir Örnek”, Dünya Gazetesi, 05.12.1963.
+ Adalar Postası-2940 (29.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2940
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada(lar) Topografyası Atlı Araba Çalışmasına Münâsip midir?”, Adalar Postası-2941 (09.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2941
• Emin Mâhir Başdoğan, “Güven İslamoğlu’nun Fayton Atları Hakkında CNN-Türk’te Yayınlanan YEŞİL DOĞA Programı Üzerine Birkaç Söz…”, Adalar Postası-2942 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2942
• (Söyleşi: Siren İdemen), “Büyükadalı Faytoncu Mehmet Kurnaz’ın Gözüyle Atlar ve Faytonlar – Gerçeğini Konuşacağız Her Şeyin”, Bir+Bir Forum, 02.02.2020.
+ Adalar Postası-2943 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2943
• (Söyleşi: Siren İdemen), “Büyükadalı Faytoncu Hayko Belek’in Gözüyle Atlar ve Faytonlar – Ata Saygı Göstereceksin”, Bir+Bir Forum, 07.02.2020.
+ Adalar Postası-2944 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2944
• Emin Mâhir Başdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Ada Faytonlarını ve Onların Atlarını Satın Alacağına Dair Basında Çıkan Haberler Hakkında Kamuoyuna Duyurumuzdur…”, Adalar Postası-2945 (15.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2945
• “Aklî Meleke/Hukukî Ehliyet Raporsuz Bir Rapor ile Kararsız Kararı!”, Adalar Postası-2950 (27.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2950
• Emin Mâhir Başdoğan, “At Sahiplendirmek, Padok Alanı Açmak ve Benzeri Konularda Bir Hasbıhal…”, Adalar Postası-2963 (15.4.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2963
• Emin Mâhir Başdoğan, “Adalar’ın Fayton Atları da Serum İmalathanesine mi Gönderiliyor?”, Adalar Postası-2969 (12.5.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2969
• Osman Furkan Aydın, “Adalar’ın Atları ve Önümüzdeki Fırsat (Yoldaş Türümüz Atlar)”, 1+1 Forum, 22.5.2020.
+Adalar Postası-2971 (23.5.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2971
• Arif Çağlar, “CHP’li İBB Başkanlığı’nın Yüz Kızartıcı Bir Belgesi”, Adalar Postası-2974 (02.6.2020).
+ Emin Mahir Başdoğan, “İBB’nin Cevap Olmayan Cevabına Dair Cevabî Yazımızdır…”, Adalar Postası-2974 (02.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2974
• Arif Çağlar, “TUHİM’in Satın Alınan Faytonlarla İlgili Cevap Olamayan Cevabı”, Adalar Postası-2975 (03.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2975
• Arif Çağlar, “Heybeliadalı Deniz Tüfekçi’nin Mektubu”, Adalar Postası-2976 (03.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2976
• Emin Mahir Başdoğan, “Atçılık Hakkında Bir Deneme: Kisber Felver Macar Yarımkan Atı”, Adalar Postası-2978 (09.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2978
• Arif Çağlar, “İstanbul’un Adalar’ı Görev İhmalleri, Yasalara Aykırı Uygulamalar ve Yalanlarla Bitirildi”, Adalar Postası-2979 (19.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2979
• Emin Mahir Başdoğan, “Adalar İlçesinde ‘Ulaşım’ Demişken; İBB’nin Elektrikli Otobüslerine Yerinde Bir İtiraz…”, Adalar Postası-2980 (23.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2980
• H. Cevad Özdil, “Dünya’nın ve Türkiye’nin En Önemli Doğal, Kültürel, Mimari Miraslarından Biri Olan İstanbul Adaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eliyle Motorize Ediliyor!”, Adalar Postası-2981 (25.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2981
• H. Cevad Özdil, “Adalar’ın Toplu Taşıma İhtiyacı Yoktur!”, Adalar Postası-2982 (25.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2982
• Emin Mâhir Başdoğan, “Atlı Bir Hayat Mümkün Olduğunda Adalar Daha da Güzel Olacaktır…”, Adalar Postası-2988 (03.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2988
• Emin Mâhir Başdoğan, “Sahiplendirerek At Kurtarmak Abesliğine Düşmeden Atlar Nasıl Sağlıklı Yaşatılır?”, Adalar Postası-2989 (06.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2989
• Arif Çağlar, “Belediyecilerin ve Bir Kaymakamın 19 Haziran Tarihli İtirafları”, Adalar Postası-2990 (07.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2990
• Emin Mâhir Başdoğan, “Atçılık Hallerimiz, Ada Faytonları Hakkındaki Mütalâlarım ve Bir Kitap Tenkȋdim”, Adalar Postası-3001 (21.8.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3001
• Hakkı Taşdemir, “Payton Değil Fayton”, Adalar Postası-3005 (29.8.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3005
• Emin Mâhir Başdoğan, “Tevil Götürmeyen Zırvaya Cevap”, Adalar Postası-3009 (20.10.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3009
• Cezmi Ersöz, “Geçmişte Adına Kantolar Yazılan İstanbul Faytoncuları”, Cumhuriyet Dergi-?, (?.?.19??)18-19.
+”Nerede O Eski Şehlevend Faytoncular, Nerede O Eski Küheylanlar?”, Adalar Postası-3011 (23.10.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3011
• Emin Mâhir Başdoğan, “Adalar, Atlar, Tasavvurlar, Tahayyüller, Yalanlar ve Biz…”, Adalar Postası-3029 (02.12.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3029
• Emin Mâhir Başdoğan, “İBB ve Beraberinde ‘Atçılık Camiamız’ın Adalar Başta Olmak Üzere Bütün Faytoncu Esnafına Bir Özür Borcu Var”, Adalar Postası-3030 (04.12.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3030
• Arif Çağlar, “Atları Seven Adamın Yeni Kitabı: Evde At Beslemek”, Adalar Postası-3034 (17.12.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3034
• “ADA, AT ve BİZ’e Dair Adalar Postası’nda Yayımlanan Yazılar…”, Adalar Postası-3036 (09.01.2021).
https://wp.me/s2Emvm-3036
• Ada At ve Biz Çalışma Grubu, İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlılarını Koruma Derneği, “Araba Meydanı Faytonlarındır”, Adalar Postası-3037 (09.01.2021).
https://wp.me/s2Emvm-3037
• Selin Çağlayan, “İmamoğlu’na Mektup Yazdık…”, Adalar Postası-3039 (24.01.2021).
https://wp.me/s2Emvm-3039
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “ADA, AT ve BİZ’e dâir…”, Adalar Postası-3040 (26.01.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3040
• Emin Mâhir Başdoğan, “Dürüst Olun…”, Adalar Postası-3048 (08.02.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3048
• Emin Mâhir Başdoğan, “Baytar Mektebi MYO, Bakılamayan Atlar, Dijital Pet ve Aynadaki Hâlimiz…”, Adalar Postası-3050 (13.02.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3050
• Selin Çağlayan, “Bizi Sırtımızdan Hançerleyenler… Kimse Bizim Adımıza İBB’ye Görüş Bildirme Hakkına Sahip Değil… Adalılar Kimseye Böyle Bir Yetki Vermedi!”, Adalar Postası-3051(16.02.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3051
• Emin Mâhir Başdoğan, “At ve Fayton Dahil Atlı Araba Başka Bir Dünyanın Tecrübesidir”, Adalar Postası-3068 (12.03.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3068
• Emin Mâhir Başdoğan, “Kölelik, Özgürlük ve Dörtnal Kelimeleriyle Oynanan Oyunlar”, Adalar Postası-3069 (13.03.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3069
• Emin Mâhir Başdoğan, “Büyükada’da Yapılan Bir Çeşit ‘Çalıştay’ Hakkında Notlarımdır…”, Adalar Postası-3074 (04.4.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3074
• Emin Mâhir Başdoğan, “İBB’nin Kaybolan Atları, Bundan Çıkartılan Haberler, Şaşıran İnsanlar ve Baştan Sona Bir Ahmaklık Tablosu. Bir Yerinde de Savcılığa İntikal Ettiği Rivâyeti…”, Adalar Postası-3076 (19.4.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3076
• Emin Mâhir Başdoğan, “Yalan Çare Değil”, Adalar Postası-3080 (05.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3080
• Arif Çağlar, “Kayıp At Peşinde”, Adalar Postası-3081 (09.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3081
• Emin Mâhir Başdoğan, “Kendini Atların Kurtarıcısı Zanneden İmamoğlu’na Evrak Üzerinden Cevap”, Adalar Postası-3083 (14.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3083
• Emin Mâhir Başdoğan, “Deneme”, Adalar Postası-3084 (18.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3084
• Şahika Savran, “Fayton Atları için TV Programlarında Söylenenler ve Vicdan Muhasebesi”, Adalar Postası-3085 (20.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3085
• Emin Mâhir Başdoğan, “Müjdeler Olsun…”, Adalar Postası-3086 (31.5.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3086
• Arif Çağlar, “İBB’nin Adalar’da Düzmece Ulaşım Çalıştayı için Uydurduğu Sahte Rapor”, Adalar Postası-3087 (05.6.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3087
• Emin Mâhir Başdoğan, “İBB’nin Dava Kazanmasına Dayanak Olan ‘Adalar Ulaşım Raporu’nu Tenkidimdir…”, Adalar Postası-3090 (27.6.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3090
• Emin Mâhir Başdoğan, “Hayırsız Ada Denilen Belgesel (!?) Hakkındaki Mâruzatımdır…”, Adalar Postası-3093 (13.12.2021).
http://wp.me/s2Emvm-3093
Bu guzel yazi icin tesekkurler,
Selcuk Esenbel
By: sarujuku on 16 Aralık 2021
at 05:30