
Kadıköy Süreyya Operası.
“Adalar Kent Konseyi, Adalar’da yaşayan yaklaşık 200 kişinin katılımı ile ‘Adalar’da iç ulaşım eylem planı talebi ve ilkeleri’ adıyla kamuoyuna açık çağrı metni yayınladı.” sunumuyla BİANET üzerinden 12.02.2019 tarihinde verilen haber, Adalar’ı motorlu araç trafiğine açma çabalarına bir yenisinin daha eklendiğini gösteriyor.
KentKonŞeysi denilen halkı işletme ve uyutma garabetinin arkasına “200 kişinin katılımı” gibi güya devasa bir uyduruk sayıyla —aklı sıra 12 bin nüfuslu Adalar halkı için meşruiyet sağlayarak— giderayak AKP’nin İBB’sine ve CHP’nin ilçe belediyesine ilettiği plan, bu iki belediyenin eskiden beri bilinen ve değişik şekillerde gündeme getirilen eski bir planıdır. Bu planın bir tek hedefi vardır: değişik bahane ve süslemelerle Adalar’ı motorlu araç trafiğine açmak. Tam 13 yıl önce Mevlüt Kurban kaymakamlığı döneminde Adalar’da kurulmasına izin verilerek dört adada dört kamyon işletmeciliği kooperatifiyle başlayan ve yasak olmasına rağmen türlü oyunlarla fiili durum yaratılarak ve yasalar uygulanmayarak geniş çaplı bir motorlu araç trafiğine açılan Adalar ilçesinde elbette ormanların ranta açılması, kentsel koruma altındaki yerleşim alanlarının da her türlü inşaat ve işletmeye açılması sadece belediyecilerin ve onun sözcülüğünü yapan bir takım kuklalarının değil asıl bu inşaatçı ve turizmci motorunun çıkarıdır ve bu dayanılmaz para hırsının baskısı ilçede bir dönem kaymakamlık yapan birisine “Adalar’ın yaşanabilir olması için anakaraya köprüyle bağlanması ve ormanlık alanın üçte birinin yerleşime açılması gerekir” sözünü bile söyletmiştir!
Bu hedefe ulaşmanın temel taşıyıcısı elbette motorize ulaşım olacaktır ve ilk hamlede de derhal yolcu taşıyan faytonların desteği ve yan unsuru olan atlı araba yük taşımacılığı ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle yük taşımacılığında motorlu araçlara geçildikten sonra ve üstelik değişik bahaneler yaratılarak önce “gıda ulaşımında soğuk zincir gerekliliği” bahanesiyle 32 ton ağırlığa kadar kamyonların (TIR dahil!) Adalar’a çıkışına izin verilmiş, arkasından yürüyemeyecek derecede yaşlı ve hastalara ancak tam teşekküllü hastahane raporuyla önce 35 kg ağırlığa ve azami 20 km/saat hıza kadar ama daha sonra 250 kg ağırlığa kadar akülü araç kullanabilme izni bahanesiyle Adalar’da motorlu araç kullanımı, yasak olmasına rağmen yaygınlaştırılmış ve nihayet bir başka kaymakamın yasayı uygulamayışının açıklaması olarak “fiili durum var, müdahale edemem” şeklindeki veciz ifadesine bile sebep olmuştur.
İşte şimdi iş yolcu ulaşımında motorize kuvvetlere geçmeye kalmıştır. Bunun için faytonların kaldırılması gerekmektedir. Son on yıldır İBB’nin ve Adalar Belediyesi’nin hedefi bu olmuştur. İBB son sekiz yıldır faytonculara yasal hakları olan ruhsatı vermeyerek, hakları olan tarife değişikliğine izin vermeyerek —yalnızca turistlere çalışsın diye Büyük Tur ve Küçük Tur gezinti ücretlerine zam uygulamıştır!— fayton işletmeciliğini illegal duruma düşürmüş ve malî baskı altına almıştır. Faytonculuğun denetimli ve düzgün çalışması için hiçbir girişimi İBB ve Adalar Belediyesi desteklememiştir ve şimdi güya 200 kişinin katılımıyla hazırlanmış beyanatta bulunan KentKonŞeysi de belediye kuklası olarak aynı cephede yerini almıştır. Bu konuda ciddi çalışmalarla yol, yöntem gösteren, çalışma planı ve yönergesi [bkz. Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “Fayton Taşımacılığı Uygulama Esasları…”, Adalar Postası-2800 (27.6.2016).] üreten, eğitim çalışmaları yapan “Ada, At ve Biz Çalışma Grubu” ve İAKTVKD dışlanmış ve çalışmaları adları bile anılmayarak yok sayılmak istenmiştir. Çünkü bu iki grup Adalar’da motorlu araç trafiğine karşıdır, fayton ve atlı ulaşımdan yanadır ve bu nedenle İBB ve ilçe belediyesinin hedef ve planlarına karşıdır. Yoksa bu iki grup faytonculuğun düzgün bir meslek icrası olarak işletilmesi, atların bakımı, ahırları, hastahanesi, veteriner hekimi, padok alanı vb. için çok uzun ve ayrıntılı çalışmalar yapmıştır.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak isteyenler için aşağıdaki linkleri öneririz:
• “İstanbul Adaları’nda Trafik Canavarının Usulsüz Seyrine Seyirci Kalmayacağız!… Faytonlarımızı da Vermeyeceğiz!…”, Adalar Postası-2684 (21.3.2012).
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada, At ve Biz”, Adalar Postası-2756 (10.5.2014).
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “At ve Faytondan Yana”, Adalar Postası-2766 (27.8.2014).
• Emin Mâhir Başdoğan, “Hariçten Bir Gazel ve/ya Taaa İçten Bir Sesleniş”, Adalar Postası-2767 (5.9.2014).
• Arif Çağlar, “Adalar’da Motorlu Araç Trafiği İcat Etmek İsteyen Kim?”, Adalar Postası-2794 (30.4.2016).
• Hakkı Taşdemir, “Adalar’da Sürdürülebilir Ulaşım (mış), Adalar Postası-2796 (3.5.2016).
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “Fayton Taşımacılığı Uygulama Esasları…”, Adalar Postası-2800 (27.6.2016).
• Arif Çağlar, “İAKTVKD’nin Adalar’da Çalıştırılan Atlarla İlgili Güncel İki Girişimi…”, Adalar Postası-2801 (15.7.2016).
• Tekin Deniz, “At”, Adalar Postası-2873 (15.9.2018).
Fayton Adalar’ın temel ulaşım aracı olmaktan çıkartıldıktan sonra beyanda faytona dair ileri sürülen “Kültür Mirası değeri olarak koruma altına alınmalı, 150 yıllık tarihinin kaydı envanteri oluşturmalı, eğitim, müzecilik, binicilik sporunu da kapsayacak bir kurumsal şemsiye altına taşınmalıdır,” gibi sözler hoş ama temel yapıyı bozduktan sonra hatıra kabilinden keyfe keder konulardır. Tıpkı yazıda yer alan ilçe trafik komisyonu ve Adalar’ın kara trafiğini hafifletecek Ada sahillerinde yeni iskelelerin ulaşıma açılması önerileri gibi; üstelik bu sonuncusunu bugün plajlara çalışan motorcular zaten yerine getiriyor, plaj dışı ulaşım için de eğer kâr getirecekse bunu yapacak motorcu da bulunur elbette. Ama ya vapurlar? Adalar’ın vapurları neredeyse yok olma seviyesindedir ve anakaraya ulaşım o dandik ve seyir güvenliği olmayan motorlara bırakılmıştır. Bu konu da tamamen unutulmuştur.
İşte şimdi böyle bir durumda tam da yerel seçimlerin arifesinde belediyenin kuklası KentKonŞeysi iki eski belediyenin planını süsleyerek motorlu araç trafiğine yumuşak geçişi uyutmalı öneri olarak iki belediyeye sunmakta ve halka da haber vermektedir.
Ele güne sundukları kötü beyanatı şirin göstermek için ortasına fayton fotoğrafı koymayı da ihmal etmedikleri yazıda “… eylem talebi ve ilkeleri” olarak öne sürülen şey motorlu araç trafiğine geçiş için şu adımları öne sürmektedir:
Adalar’da fayton sayısı azaltılacakmış. Bu AKP’nin ve AKP’li İBB’nin eski planıdır. İBB’nin önerisi yıllardan beri Büyükada’daki fayton sayısını 85’e indirmek ve faytonları ulaşımdan çekerek Lunapark’a taşıyıp yalnızca Büyük Tur yolu üzerinde turistik gezinti aracı olarak sınırlamaktır.
Böylelikle fayton nasılsa bir süre sonra sayı olarak iyice azalacak ve belki de giderek kendiliğinden ortadan kalkacak ya da tam da Lunapark’lık bir eğlence olacaktır. Bu planı yapanlar Heybeliada ve Burgazadası’ndaki fayton sayısı ve ulaşımı hakkında hiçbir zaman öneride bulunmamıştır çünkü en büyük fayton sayısı (toplam 276 faytonun 226 adedi, ki bunlardan 1 adedi belediye başkanlığına aittir ve kullanılmaz) Büyükada’da olduğu için yapılmak istenen Büyükada’daki 140 faytonun işine son verilerek ve Büyükada’dan başlayarak motorlu araç trafiğine geçilmesidir.
Yıllardan beri ileri sürülen bu plan hep eleştiriye uğradığı için AKP’nin bu planına halkı uyutarak geçiş sağlayacak işte bu yeni “eylem talebi ve ilkeleri” içinde bu sayılar söylenmemekte, yalnızca fayton sayısının azaltılacağından söz edilmektedir —sayının telaffuz edilmeyişi seçimde faytoncuların oyunu alabilmek için el altından yapılan pazarlıkların konusudur, pek yakında bunun da ipliği pazara çıkar. Uyutma da zaten bu noktada başlamakta ve şöyle devam etmektedir: azaltma operasyonundan geriye kalan faytonlar yokuş olan yollarda kullanılmayacakmış —böyle bir uygulamaya geçilirse muhakkak ki en kısa zamanda akülü toplu taşıt araçlarının işletileceği ring seferi üzerinde de fayton işletilmeyecektir.
Geçmişte olduğu gibi bugün de faytonun çıkamayacağı yokuşa ne faytoncu faytonu sürmektedir ne de müşteri faytoncuyu buna zorlamaktadır. Adalar’da faytonların çıkamayacakları yokuşlarda zaten fayton kullanılmıyor, Adalılar da bunu gayet iyi biliyor. Buna rağmen “yokuşlarda fayton kullanılmayacak” gibi güya şirin olmaya çalışılan bir ifadeyle söylenmek istenen nedir? Ring seferi denilen ulaşım hattı bugün de zaten faytonların hareket ettikleri ana hattır ama faytonlar Adalılar’ın ihtiyacı olarak ara sokaklara da girebilmektedir ve bu hizmet gereklidir. Fayton ulaşımının sağladığı bu olanağı kaldırırsanız bunun yerine akülü de olsa anakarada işleyen taksiler gerekecektir. İşte bu plan da çok eski bir İBB planı olarak zaten malumdur ve yavaş yavaş, alıştıra alıştıra uygulanmak istenen de budur. Bu plan bundan dört buçuk yıl önce derneğin önüne “Adalar’da olması gereken ulaşım” olarak getirilmiştir. Adalar’daki yerleşimlerin kısa mesafelerine o taksiler hangi fiyata çalışacaktır ve otomobil ulaşımına geçildikten sonra Adalar’a anakaradakinden farklı bir tarife uygulanamayacağına göre Adalar’daki en uzak mesafeye bile 10 TL’yi geçmeyecek bir ücretle taksi işletmeciliği de olacak iş değildir.
Ama temel sorun zaten böyle bir işletmeciliğin malî sorunu değildir, Adalar’ın toplu ulaşım aracı, ring seferi gibi uyutmalarla başlayarak motorlu araç trafiğine açılmasıdır. Farsakoğlu’nun belediye başkanı seçildiği günden beri sürekli olarak faytona karşı gündeme getirilen “akülü fayton” denen ucube zaten ciddiye alınacak bir şey değildir ve ancak bunu Adalar’da ulaşıma çözüm olarak ileri sürenlerle birlikte karikatürlere konu olabilir.
Güya yeni bir ulaşım planı olduğu ileri sürülen “eylem talebi ve ilkeleri”ndeki diğer bir uyutma ve uydurma, “iskele ve çarşısının da bulunduğu merkezi alanlardaki cadde ve sokaklar, UKOME tarafından alınan kararlara uygun olarak, tüm araçlardan arındırılmalı ve yayalaştırılmalıdır” yani bu bölgelerin motorlu araç trafiğinden arındırılması olarak sunulmaktadır —geriye kalan sokak ve meydanları motorlu araç trafiğine açıyoruz ya!
UKOME’nin sözü edilen planı ve kararı tamamen yanlış ve Anıtlar Yüksek Kurulu kararlarına aykırıdır ve bu nedenle Koruma Bölge Kurulu tarafından da karar olarak yürürlükten kaldırılmıştır, —beyanatı hazırlayanların Adalar Postası’nda yayımlanmış olan bu bilgiden de haberlerinin olmayışına şaşmamak gerekir. Üstelik ileri sürülen planın nasıl uygulanacağı da meçhuldür ve böyle her taraftan motorlu araca tavizli planlarla olacak bir uygulama değildir.
Bugün artık neredeyse bütün iş yerleri akülü araç kullanıyor ve akülü araçlar çarşı içindeki işyerlerine mal götürüp getirmekte, dağıtım yapmakta, verilen siparişleri ulaştırmakta kullanılıyor. Adı ne olursa olsun motorlu araç kullanımına açıldıktan sonra Adalar’da gelinen nokta budur. Ticari motorlu araçlara serbest bırakılan ancak özel araçların çarşı ve iskele bölgesine girmesinin yasaklanması da yarım yamalak bir plandır çünkü yalnızca yürüyemeyecek derecede ihtiyacı olanların kullanmasına izin verilebilecek sağlık hizmeti veren araçlar yerine akülü gezinti araçlarının da kullanılmasına izin verilirse, şimdiye kadarki uygulamada olduğu gibi ve buna bir de kamu hizmetine ayrılmış motorlu araçların hizmet dışı özel kullanımla Ada’nın her tarafına olduğu gibi çarşı ve iskele bölgesine de alış veriş vb. ihtiyaçlarla girdikleri düşünülürse şimdi süren keşmekeş aynen devam edecektir, sadece Büyükada’da değil Adalar’ın hepsinde ve sadece çarşıda, iskele civarında değil Adalar’ın bütün yol ve meydanlarında.
Beyanatın bir yerinde iki tekerlekli motosikletler yasaklansın, üç ve dört tekerlekli akülü araçların kullanımı düzenlensin denilmiş üstelik mevzuata aykırı olduklarından da bahisle. Mevzuata aykırılığı mı düzenleyeceksiniz? İki tekerlekli motorluyu yasaklayıp üç ve dört tekerlekli motorlulara, mevzuata aykırı düzenlemeli kullanım olanağı tanıyorsanız yaptığınız iş motorlu araç trafiğine düzenleme getirmekten başka birşey değildir. Böyle güzelleme süsü verilmiş uyduruk önerilerle ancak cahiller aldatılır, motorlu araç taraftarlarından destek alınır.
Yerel seçimler arifesinde bu şekilde öne sürülen Adalar’ı motorlu araç trafiğine açma planı bugüne kadar tüm siyasî partilerin planı olmuştur —buna karşı çıkmış siyasi parti bilen varsa haber versin. İki dönemdir Adalar Belediyesi yönetimini elinde tutan CHP de bu siyasi partilerden biridir. Şimdi aynı planı bu belediye yönetiminin kuklası KentKonŞeysi yeni bir şeymiş gibi öne sürüyor. AKP’nin İBB’siyle CHP’nin ilçe belediyesi elbirliğiyle otobüs duraklarını hazırlamış ve inşa etmiştir. On beş yıldan beri iki de bir yeniden ısıtılarak ileri sürülen eski bir planı bu sefer de sanki Ada halkının isteğiymiş gibi 200 kişinin hazırladığı bir plan yalanıyla ilan ediyorlar. Elbette Adalar’da fayton ulaşımının kalmasını istemeyen, bunun yerine motorlu araç trafiği isteyen 200 ve hatta daha çok insan bulursunuz ama bu ileri sürülen zırvanın ne akla, ne Adalar’ın SİT olarak korunmasına ne de güya halkın isteğiymiş gibi bir meşruluğa uyduğunu gösterir. Beyanatta bu 200 kişinin kim olduğu belli değildir ama Adalar’ı motorlu araç trafiğine açmak için bu yumuşak geçişi “eylem talebi ve ilkeleri” adı altında öne sürenlerin kimler olduğu adlarıyla elbette bellidir ve bu ilçenin yok edilişini önerenler olarak da bilineceklerdir.
Arif Çağlar

Kadıköy Süreyya Operası.
Bir Cevap Yazın