ADAm gibi ADAMLAR…
ADA gibi ADALAR…

Adalıyım da Adalıyım demeye lüzum duymazlardı tanıdığımız evvel zaman Adalılar öyle durduk yerde durma bir kendi kendilerine… Ada sâkini olmanın sorumluluklarının bilinç ve farkındalığıyla tevâzu içerisinde…
“Adalı” olmak demek;
Vaktiyle şehzadelerden biri Ada’ya ilk otomobili çıkardığında isyanla ayaklanıp o arabayı gerisin geriye göndermek demekti❗️
Şakir Paşa ile ağabeyi Sadrazam Cevad Paşa misali dikecekleri ağacın tam gölge mi yarım gölge mi vermesi lüzumunu uzun uzadıya konuşarak kararlaştırmak demekti❗️
Ressam Feyhaman Duran’ın eşi Güzin Hanım’ın yazları Beyazıt’taki evinden Büyükada’ya gelirlerken envai çeşit çiçekli saksılarını tuttuğu bir kayıkla ada sâhillerine getirişi demekti❗️
1916 yılında kurulan Ada Çamlarını Muhafaza ve Teksir Cemiyeti kurucu âzalarından ve —çamlıklarda zararlı tırtılların etrafa dağılmasına mâni olmak üzere çam keseleri vaktinde bizzat toplamaya çıkmak da dahil— kelimenin tam mânâsıyla cansipârâne çalışan faal üyelerinden Prens Abbas Halim, eski Defter-i Hâkanî nâzırı Ziya Paşa, eski Adliye nâzırı Necmeddin Molla Bey (Kocataş), Muhâsebat-ı Umûmiye müdürü Faruk Bey, Saraylar müdürü Sezai Bey, Adalar Belediye reisi Anastaş, Ada ileri gelenlerinden Sinyosoğlu, Baytar Mekteb-i âlisi müderrislerinden, Baytar Umûm müdürlerinden, Türkiye’nin ilk mikrobiyoloji uzmanlarından, Büyükada Yat Kulübü murahhas âzası sonradan Büyükada Anadolu Kulübü müdürlerinden Veteriner Hekim Cafer Fahri Dikmen demekti❗️
1925 Büyükada doğumlu kızı ressam Tiraje Dikmen’in Ada Dostları Derneği’nin de kurucularından olup gerçek bir Ada sevdalısı olarak Adalar’ın Kentsel ve Doğal SİT Alanı olarak tescilinde ve korunmasında geçen nice emeği yanı sıra bu ve benzer hususları yüreğinin taa derininde hissederek muazzam görgü ve bilgi donanımıyla yılmaksızın mücadele etmesi demekti❗️
Büyükada’daki pek çok evin inşaasında olduğu gibi Dikmen Evi’nin inşaatında da çalışmış olan kuşaklar boyu Büyükadalı Koço Kalfa’nın [Kantakuzinos] 90’larının sonuna merdiven dayadığında dahi her gün Tepeköyü’ndeki evinden çarşıya çifte bastonuyla yayan inip yayan çıkması demekti❗️
Oysa şimdi herkes “Adalı” herkes arabalı⁉️
İstanbul Adaları’nı benzeri sayfiye yerlerinden ayıran —kanun hükmüyle de korumaya alınan— emsalsiz özelliği motorlu araç trafiğinin dolayısıyla da gürültü ve kirliliğinin olmayışıyDI!
TC Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.12.2009 tarih ve 2232 sayılı kararı uyarınca “İstanbul ili, Adalar ilçesinde Motorlu Taşıt kullanımına ilişkin; bütün yolların prensipte yaya yolu olarak belirlendiğine, bu nedenle ilçenin kültür kimliği ve diğer özelliklerinin korunmasının bir gereği olarak Adalar genelinde motorlu taşıt trafiği olamayacağına ve Adalar’ın bu önemli özelliğinin kısmi bile olsa bozulamayacağına,” işaret edilmişken;
“Bu karara uymayanlar hakkında 2863 sayılı kanun uyarınca yasal işlem yapılmasına, karar gereğinin Kaymakamlık ve Belediye tarafından yerine getirilmesine oybirliğiyle karar veril”mekliğine de aldırmaksızın sorumsuz sorumluların görevlerini ihmalle yerine getirmeyip bu duruma göz yumması ve dahi bizzat teşvikiyle gayrıkanunî bir biçimde Ada sokaklarında 7’den 70’e herkes her mânâda gazlamakla, cümle Ada sâkinlerinin huzuruna ve dahi canına kastedildiği gelinen şu akıllara ziyan hal ve vaziyetin yaşanmakta olduğu günlerde —içlerinde çok sevdiğimiz saydığımız yakın uzak konu komşu eş dost ahbap da dahil kusurumuza bakmasınlar, dost acı söyler zira— o sözümona “Adalılar”ın, Adaları Adalar yapan bu emsalsiz özelliği kendilerince ileri sürdükleri keyfî nedenlerle yerle yeksan etmekliğine kendilerince taktıkları kulpları da hiç sıkılmadan alenen beyan etmelerine şâhid olmanın tarifi hayli güç hicap ve hüznüyle…
Öte yandan Adalar’ı imara açmak hevesine bilmeden ve/ya bilerek alet olan bu esnada da hiç utanıp sıkılmadan atsız faytonumsuların reklamını da yapan o sözümona haklarını savunduğu hayvanların doğasından dahi tamamiyle bihaber olmakla; —“Ada, At ve Biz” çalışma grubunda bir araya gelen konunun türlü açılardan uzmanlarının aksi yönde yaptığı tüm beyanlar çerçevesinde yayımlanan bildirileri de— içinde bulundukları acınılası halet-i rûhiyede asla ve kat’a anlamayan ve/ya anlamazdan gelenler,
kamuoyunu yanıltan yalan yanlış haber yaymada âdeta uzmanlaşmış basının da hikmetsiz himmetiyle,
bugüne değin atlara ve ihtiyaçlarına dair hiçbir istem ve faaliyette bulunmaksızın “atlara özgürlük, faytonlar kaldırılsın” terânesiyle atların toptan katline ve yaşam zincirinden kopartılmasına sebebiyet vermek suretiyle,
dünya “hayvan haklarını koruma” tarihine tam da bu minval bilinçsiz bir biçimde haklarını savunurken hakkından geldikleri atlarla geçecek olmakla, sosyologların da çalışmalarına âlâ malzeme teşkil edecekler hiç şüphesiz ki❗️
Bu arada olan da Adalara ve —yol kenarlarında ezik kedi, kirpi, köpek ve âkılâne hal çareleri aramak yerine faytonlar kaldırılsın terânesi peşinde koşanlar sayesiyle o cânım atlar da dahil— cümle ada sâkinlerine olmakla
“ADAm gibi ADAMLAR”a hasretle
hayal oldu “ADA gibi ADALAR” da haliyle❗️
)O(
______________📌
ADA, AT ve BİZ’e dair Adalar Postası’nda yayımlanan yazılar…
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada, At ve Biz”, Adalar Postası-2756 (10.5.2014).
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “At ve Faytondan Yana”, Adalar Postası-2766 (27.8.2014).
• Hakkı Taşdemir, “Adalar’da Sürdürülebilir Ulaşım (mış), Adalar Postası-2796 (3.5.2016).
• Tekin Deniz, “At”, Adalar Postası-2873 (15.9.2018).
• Mahir Başdoğan, “Ada Faytonlarındaki Atlar”, Adalar Postası-2902 (21.9.2019).
• H. Cevad Özdil, “Adalar ve Faytonlar”, Adalar Postası-2903 (21.9.2019).
• Arif Çağlar, “İki Belediyenin Operasyonu”, Adalar Postası-2904 (21.9.2019).
Bir Cevap Yazın