ADALAR POSTASI

Adalar’da siyaset edebiyata sarktı

Adalar CHP İlçe başkanı Sait Faik’in 66. ölüm gününden yararlanmak hevesiyle mesaj dağıtmış, Sait Faik’in fotoğrafını kartvizit olarak kullanmak fütursuzluğuyla altına imzasını koymuş, Sait Faik’i rahmetle anıyormuş. Adalar’da her türlü emlak ve rant fırsatçılığına, Adalar’ın korunması, üzerine titrenmesi gereken her türlü güzelliğinin yok edilmesine sessiz kalan CHP ilçe yönetimi cahil cüretinde Adalar’ın diğer partilerden geri kalacak değil elbette. İşte bu fırsatı da kaçırmamış partisinin genel seviye düşüklüğü içinde kendisini hangi Kaf dağında görmeğe başladıysa çeşitli ayak oyunları, liste kavgaları, isim kaydırmaları ve taviz ve denge hesaplarıyla ilçe yönetimini bir kere ele geçirdikten sonra daha fazlasına talip olduğundan kendisinden önceki tören, tebrikat, kutlama, anma, cenazelere katılma, rahmet okuma geleneği doğrultusunda, aslında eğriltisinde ve yamukluğunda, halk gözünde yer kapma telaş ve cevvaliyetiyle Sait Faik’i rahmetle anmış, partisinin her fırsatta cumhuriyeti rahmetle anarken cumhuriyete rahmet okuması gibi, kendisini kültür dünyasına şirin göstermek için Sait Faik’le birlikte Türk edebiyatına sarkarak rahmet okumayı gecikmeden kimselere bırakmamış. Oysa senin o basiretsiz siyasetinde edebiyat senin neyine, Sait Faik kim, sen kimsin, haddini bil. İktidar hevesi ve hırsı içinde CHP’nin de AKP’yi taklit etmesi normaldir, Adalar’da yıllardan beri seyredilen CHP’nin Adalar’da normalleşmesi budur ve elbette bunun içinde basit bir popülizm gayretiyle Türk edebiyatına sarkmalar da olacaktır, olmaktadır ama gel gör ki bu anormalliğe alışmak zor, tahammülse hiç mümkün değildir.

Adalar’a verdiğiniz zarar ve çirkinlik yetmiyormuş gibi bir de fotoğrafının altına adınızı, imzanızı koyup Sait Faik’i kirletmeyin!

Arif Çağlar

CHP Adalar İlçe Başkanlığı (11.5.2020-19:23): “Ölümünün 66. Yıl dönümünde Türkçemize büyük zenginlik katan Burgazada’da yaşayan Sait Faik Abasıyanık’ı rahmetle anıyoruz.” 1906 yılında dünyaya gelen öykü yazarı Sait Faik Abasıyanık çağdaş hikayeciliğe yaptığı katkılarla Türk edebiyatında bir dönüm noktası olarak tanınıyor.