ADALAR POSTASI

“Yaşa Gazi, var ol büyük halâskâr”

Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı’nın ardından İstanbul’a ilk gelişinde 1 Temmuz 1927 Cuma günü Ertuğrul yatında Adalar açıklarında kendisini karşılamaya gelerek “Yaşa Gazi, var ol büyük halâskâr” diye sevgi gösterisinde bulunanları mendiliyle selâmlıyor…*

Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlu olsun, Ada sahillerinden büyük halâskâr Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e şükran ve minnetle selâm olsun…, 1 Temmuz 1926-2020…
)O(

____________________________*

Niyazi Ahmet Banoğlu, Atatürk’ün İstanbul’daki Hayatı I (1899-1919-1927-1932), İstanbul (1973)110-111:

Vapurda Bulunan Yazarın Notları:

[…] Ertuğrul yatı saat 3:00’da Büyükada açıklarına gelmişti. Yat, Adalar’a yaklaşınca biraz süratini azalttı. Atatürk, Büyükada istikametine gelince Şehremini Muhittin Bey’e “Artık sizin mıntıkanızdayız değil mi?” diyerek İstanbul şehri hududu içinde bulunduğunu ima etmişti.

Büyükada açıklarından başlayarak Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’na varıncaya kadar büyük kurtarıcıyı karşılamak üzere İstanbul halkının kalbinden kopan samimi hislerini ifadede gösterdikleri tezahürat Türk tarihinde görülmemiş derecede muazzam ve muhteşemdi. İstanbul halkı kâmilen denizlere ve sahillere dökülmüşlerdi. […]

Ertuğrul yatı Büyükada istikametini geçmek üzere iken yine teşrifata dahil heyetleri taşıyan Burgaz vapuru göründü. Bunu, irili ufaklı öteki vapurlar takip etti. Ertuğrul yatı süratini biraz daha azalttığından vapurlar yata adeta dokunacakmış gibi pek yakından geçiyorlardı. Bir aralık yarın etrafında 50-60 vapur toplanmış bulunuyordu.

Ada sahilleri kesif bir insan bulutu ile örtülmüş ve bu bulutun çeşitli yerlerinden rengârenk mendiller, bayraklar sallanıyordu. “Yaşa Gazi, yaşa büyük halâskâr” avazeleri bütün Marmara’yı dolduruyor. Bu seslere karışan vapur düdükleri taa Anadolu sahillerine kadar aksediyordu. Tarihin şimdiye kadar kaydetmediği bu pek ulvî, pek muhteşem tezahürata şahit olanlar gözyaşlarını zaptedemiyorlardı.

Atatürk bu ulvî manzarayı güverteden, pek güleryüzle seyrediyor, mendil ile sevgi gösterilerine karşılık veriyordu.