“Nerede o eski şehlevend faytoncular, nerede o eski küheylanlar?”
🔘 Cezmi Ersöz, “Geçmişte Adına Kantolar Yazılan İstanbul Faytoncuları”, Cumhuriyet Dergi-?, (?.?.19??)18-19.*
Geçmişte adına kantolar yazılan İstanbul faytoncuları
Şimdiki temsilcileri, Üsküdarlı Aşık Râzi’nin fayton sürücülerini dile getiren manzumesindeki “yosma hanımları divaneye döndüren tuvana delikanlıları” pek anımsatmayan Büyükada, Heybeliada ve Burgazada faytoncuları, bugünü anlatıyorlar.
∆ Bir zamanlar İstanbul’da, tuluat tiyatrolarının cazip tiplerinden biri sayılan faytoncular, yalnızca Adalar’da değil, tüm kent ulaşımında uzun bir süre önemli bir ihtiyacı karşıladılar. Zamanla, kapalı ve körüklü faytonlar kalktı, tenteler kullanılmaya başlandı.
Büyükada faytoncuları arasındayız. Mekân, faytoncuların kahvesi.
Hüsamettin Akarçay (52) sarışın, kısa boylu, akıllı görünümlü:
… Kardeşim, bizde sorun mu istersin. Bir atın tanesi olmuş 500-600 bin lira; at arıyorum bulamıyorum. Bir de şimdi başımıza bir vergi çıkardılar, bir yılda 80 bin lira götürü vergi veriyoruz. Kazancımız ne ki, ne verelim! Zaten yılda 700-800 bin lira para kazanıyoruz. Bunun da bir kısmı yeme gidiyor. Eskiden bu vergi yoktu, yeni çıktı. İstanbul’daki arabacılardan alamıyorlarmış. Benim 4 tane atım var. Günde 5.000 liralık yem veririm, yine yetiştiremem. 30 yıldır Büyükada’dayım ben, böyle sıkıştığımı hatırlamıyorum…
Mehmet Özdemir (40) zayıf, erken yaşta çökmüş, kır saçlı, heyecanlı:
… Atlar pahalılaştı kardeşim. Bir de hastalandılar mı, bizi bir korku alır. Çünkü at Allah göstermesin ölürse, o sezonluk kazancımızı alıp götürür; boşa çalışmış oluruz. Aslında benim ve arkadaşlarımın en çok şikâyet ettikleri konu, ahırlarımızda 10’a yakın Çingene ailesinin oturması. Kardeşim bu Çingene karıları benekli olur. Nasıl mı? Damgalı yani, evliyayı bile baştan çıkarırlar. Önüne gelenle yatarlar. Sonra çok pistirler, bakımsızdırlar. Sabah onları görmüyor muyum, kan beynime sıçrıyor, atları ahırdan almadan geri dönüyorum. İlgili mercilere başvurduk, ama yine attıramadık onları ahırlarımızdan; kardeşim insan ahırda yaşar mı? Ama bunlar yaşıyor…
∆ Şimdi, Adalar’da, emekliye ayrılmış faytonlar, çevredeki hayvanlara yuva oluşturuyor. Hastalık ya da yaşlılıktan hayata veda eden atlar ise Büyükada at mezarlığına bırakılıyor. 20 yıldır mesleği sürdüren Büyükadalı fayton yapımcısı Hacı İsmail Demir, “Bir fayton arabası 2 milyona mal olur” diyor.
Ada halkı fayton ister
Hasan Ünal (50), Adalar ve İstanbul’daki faytoncuların başkanı.
“Topal Hasan” lakabıyla anılıyor. Esmer, uzun boylu, ciddi, işini sevdiği anlaşılıyor, iyi giyimli, sakin görünümlü:
… Derneğimiz önce Aksaray’daydı. Üç senedir Büyükada’ya taşındık. Aslında bu vergi iyi olmuştur. Biz de esnaf olduğumuzu bilelim. Senede 60 bin lira önemli bir şey değildir. 80 bin lira değil, 60 bin lira. Geçen sene başladı bu uygulama. Büyükada’da tam 223 fayton var. Hepsinin yeni plakası bulunmakta. Evet, faytonların kaldırılmasını isteyen ada sakinleri oldu. Belediyeye başvurmuşlar. Bunun üzerine belediye anket düzenledi. Anketin sonucunda Ada halkının yüzde 65’inin faytonu istediğini, yüzde 15’inin çekimser kaldığını, yüzde 20’sinin de Ada’ya akülü arabalar getirilmesini istediğini öğrendik. Aslında Atatürk’ün Ada’ya motorlu araç getirilmemesine ilişkin bir emri vardır. Meclis arşivlerinde; şurada saatin önünde bu yönde bir konuşma yapmış hatta. Dahası, motorlu araç isteyen bazı Adalılara çok sinirlenen dönemin Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay, “Kafamı kızdırmayın, Ada’daki itfaiye arabalarını bile kaldırır, yerine tulumbacıları koyarım. Ada’dan faytonları kaldırtmam” demiştir. Yani şu an faytoncuların kalkması gibi bir durum yoktur. Evet, Çingenelerden bütün arkadaşlar şikâyetçi. Savcılığa dilekçe verdik, onları Ada’dan attıracağız. Öte yandan belediye meclisinden yeni bir karar çıkarttık: Haziran ayının 15’inden Ağustos ayının 15’ine kadar tüm inşaat faaliyetleri durdurulacak. Adalar Güzelleştirme Derneği ve belediyenin işbirliğiyle tüm faytonculara beyaz şapka, gri ceket verilecek. Tek tip olacak elbiseleri, adamıza yakışır bir şekilde. Bence faytonculuk altın devrini yaşıyor Ada’mızda. Maden bölgesindeki ahırlar kalkacak, yukarıda daha güzel bir mevkide yeni ahırlarımız yapılıyor. Birkaç aya kadar tamamlanır sanırım. Yazın nöbetçi fayton bırakırız, bunlar sabaha kadar çalışırlar. Hastası olan vardır, yaşlısı vardır, telefon ederler, faytonla alınıp, iskeleye getirilir bu insanlar. Bakın faytonlar kaldırılacakmış dediniz de, şu aklıma geldi: İsmet Paşa’nın Heybeliada’da evi vardı, Paşa bir keresinde makam arabasını Ada’ya motorla getirtmiş, halk bu duruma itiraz edince Paşa, ister istemez makam arabasını geri göndermek zorunda kalmış. Yani halk Adalar’da motorlu araç istemez. Bakın Belediye Başkanımız Recep Koç, kendisine makam arabası olarak bir fayton yaptırıyor. Bu önemli bir gelişme bence.
Ada mı, Ankara asfaltı mı?
Heybeliada’dayız. Mekân, faytonların durağı.
İsmail Uluçay (60), beyaz saçlı, topluca, efendi görünümlü:
Efendim, ben doğma büyüme Adalıyım, kendimi bildim bileli faytonculukla uğraşıyorum. Faytonculuk çekilir iş değil aslında. Yığınla sorunumuz var. Öncelikle yol sorunu. Yollarımızın çoğu bozuk, yapmadılar. Arabalarımız sık sık bozuluyor bu yüzden, atlarımız sakatlanıyor. Normal bir atın fiyatı 500, 600 bin liradır. Atları Edirnekapı’dan alırız. Nereden bakarsanız bakın, 2 at bir araba 3 milyonu bulur…
İsmail Uluçay anlatıyor: Tarifemizi de değiştirmediler. Geçen seneki tarife, fiyatların artış hızı göz önüne alındığında, bu tarife ile iş yapmak çok zor oluyor. Bir diğer sorunumuz da, ahırlarımızda su ve elektriğin olmaması. Suyu buradan götürüyoruz, bizim için çok zor oluyor. Atlara sularını içirdikten ve gerekli bakımlarını yaptıktan sonra bisikletlerle evlerimize dönüyoruz. Evet, bisikletlerimiz ahırda durur. Büyükada’daki faytoncuların seyisleri vardır. Atlara seyisler bakar, seyislerin günlük yevmiyesi 5 bin liradır. Ee, tabii, Büyükada’nın faytoncularının durumu bizden çok çok iyidir. Onların sezonu 2 ay önce başlar, 2 ay geç biter. Büyükada’nın nüfusu yazın 250 bini geçer, haliyle bizden iyi iş yaparlar.
Mehmet Metin söze giriyor: Bakın, tekmil Adalar’daki atlara bir veteriner bakar. Kendisi Büyükada’dır; telefon ederiz, zaten işi başından aşkındır. Ya gelir ya gelmez. Biz de kocakarı ilaçlarıyla atlarımızın derdine çare bulmaya çalışırız. Bütün Adalar’da yaklaşık 2000’e yakın at vardır. Bir veteriner yeter mi hiç?
Yüksel Delen (46) kır saçlı, şişmanca, rahat, konuşkan:
… Doğma büyüme adalıyım, benim ailem 70 senedir buralıdır. Hüseyin Rahmi’yi hatırlıyorum. O zaman küçüktüm. Arkadaşları dinlediniz. İnanın, sorunlarımız çok, anlatılanların fazlası yok, eksiği var. Biz faytonculara, siz Ada’nın sembolüsünüz diyorlar; ama sembole hizmet veren yok. Bugün burada 26 faytoncu vardır. Bunlar 2-3 ay çalışırlar, kazançlarının yarısını da yemcilere verirler. Kışın iş bulanların sayısı 3’ü, 5’i geçmez, diğerleri işsizdir. Hepsinin çoluk çocuğu var. Kardeşim, artık ada adalıktan çıktı, Ankara asfaltına döndü. Bakın, hastanenin 7 minibüsü, belediyenin 8-10 motorlu aracı ve askeriyenin de bir o kadar; yani 30’a yakın motorlu araç var burada. Atlar motorlu araçlardan çok korkuyor, bir de bisikletler var; geçende biri bisikletle şu arkadaşın atına çarptı, at oracıkta öldü. Hem nerede eski insanlar, eskiden itibarımız büyüktü. Akşamları şık kadınlar, güzel kızlar, tertemiz elbiseleriyle iskeleye iner, babalarını beklerlerdi; akordeonlarını alıp, mehtap gezintisine çıkarlardı. Şimdi delikanlılar, kızlar, ellerinde koca koca teyplerle adaya geliyor, hem de teyplerinin sesini sonuna kadar açarak. Bir şey diyemiyoruz tabii. Eskiden bu adada kapı, pencere açık yatardık, kilit bilmezdik.
∆ Büyükadalı faytoncuların çoğu tek tip elbiseyi bir türlü benimseyemiyor. Ancak “Beyaz şapka fena değil, işe yarıyor” diyorlar. Zengin bir geçmişi olan faytonculuğun son temsilcileri, “Nerede o eski şehlevend faytoncular nerede o eski küheylanlar” diye düşünüyor olmalı…
Sait Faik beni severdi
Burgazada’dayız. Mekân, yine faytoncuların durağı. Karşımızda, rastladığımız faytoncuların en yaşlısı var.
Hasan Karatorun (64), zayıf, burma bıyıklı, cana yakın:
… 1932 senesinden beri bu adadayım; buraya geldiğimde ufaktım; Ada’da hep Rumlar vardı; o zaman karakolda polis kumandanı bir akrabam vardı; onun yanında kaldım. Rumlar beni istemediler önceleri, adaya dışarıdan kimse giremez dediler. Zor bela kendimi kabul ettirdim onlara. Sait Faik’i iyi tanırım, beni çok severdi. Bizim sorunlarımızın başında ahırlarımızda suyumuzun olmayışı geliyor. Ahırlarımızda elektrik de yok, kışın yağmur yağınca ahırlar balçık gibi oluyor, üstelik karanlıkta, çok zorluk çekiyoruz. Bir de, anacaddemiz asfalt değil, yolumuz tamamlanmadı daha; ara yollar asfaltlandı da, Kalpazankaya yolumuzun tamamı asfaltlanmadı; toz toprak içinde kalıyoruz. Atlarımız hastalanınca veterinerden ilaç alamıyoruz; ilaçlarını almaya Sağmalcılar’a gidiyoruz.
Veli Bakır (57), şişman, seyrek saçlı, Adalar Belediye Başkanı Recep Koç’un hayranı:
… Kardeşim, sorunlar bitmez, ama bu başkanın Allahı var, söz verdi mi yapar o adam; az bir yolumuz kaldı yapılmadık, o da olacak, söylesek ahırlarımıza da su ve elektrik getirir. Neden? Çalışkan adam, işini bilen adam, önceki başkanlar hiçbir şey yapmadı bize…
Başkan elimi bile sıktı
Mahmut Bakır (35) oldukça esmer, bıyıklı, dinamik görünümlü:
… Doğru söylüyor; geçende Başkan’a gittim, benim elimi bile sıktı, şimdi görülmüş şey mi, bir başkanın faytoncunun elini sıkması. Halimizi hatırımızı sordu. Bir cenazemiz olur, adaya geldiğinde önce bizim yanımıza gelir, halimizi hatırımızı sorar. Eskiden fayton ehliyeti için ta Maslak’a gidilirdi. Şimdi ehliyet almak isteyenler Büyükada’ya gidiyor; trafik polisi, sınavı orada yapıyor. Kaç sene önce 4 plaka için 25 bin lira vermiştim şimdi ise 4 plaka için 3 bin lira verdim. Bize her türlü kolaylık sağlanıyor anlayacağınız..
Hakkı Yılmaz (40), beyaz saçlı, pala bıyıklı, konuşkan, şakacı, okuma yazması yok, “tek tip” elbiseli:
Başkana laf yok; geçende yanına gittim, elimi sıktı, halimi hatırımı sordu. Eskiden Belediye binasının önünden geçemezdik; şimdi içine bile giriyoruz. Bakın, tek tip elbisemi de giydim. Benden iyisi yok…
Hasan Karatorun, arkadaşına kızıp söze giriyor:
… Ne şimdi bu elbise? Mahkûmlar gibi; yok arkadaş, ben tek tip elbise giymiyorum. İsterlerse ceza kessinler; elbise giydireceklerine, sorunlarımızı çözsünler. Şuraya bir korkuluk bile yapmadılar. (Eliyle faytonların durduğu yeri işaret ediyor). Nitekim geçende bir at denize düştü…
Reşat Ekrem Koçu’nun kaleminden fayton:
Döşemesi kadife, fenerleri pırıl pırıl
∆ Tarihçi Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi’nde faytonu şöyle tanımlıyor:
“Aslı Fransızca’dan Phaeton (Faeton); körüklü açık binek arabası (Şemseddin Sami, Kamusi Türki). Dört tekerlekli, ön tekerlekleri küçük, arka tekerlekleri büyük, tek oklu ve çift at koşulur, öndeki arabacı yeri yüksekte, körük çekildiği zaman arabacı körük dışında kalır. Arabaya ön ve arka tekerleklerin çamurlukları arasına yerleştirilmiş basamakla binilir; dört kişilik arabadır; iki kişi, yüzleri gidiş istikametinde arkaya sabit yere, iki kişi de onların karşısına bakan yere oturur. Körük bilhassa yağmurlu havalarda çekilip açılır; bacakların ıslanmaması için de diz üstüne çekilir bir muşambası vardır; körük dışında kalan arabacılar da bir gocuk yahut yağmurluk giyerler. Arabacı yerinin iki yanında da birer feneri vardır.”
Koçu’nun anlattığına flöre fayton, İstanbul’a (ve Türkiye’ye) Sultan Abdülmecid döneminde saray ve konak arabası olarak girmiş. Sultan Abdülaziz döneminde ise faytonlar kiralanmaya başlanmış. Zaten o dönemlerde tek ulaşım aracı ve yine atların kullanıldığı “Lando” ve “Kupa” adı verilen kapalı arabalarmış. Sultan II. Abdülhamid döneminde, kadınların faytona binmelerinin yasak olduğunu anlatan R.E. Koçu, kiralık faytonlar için şöyle diyor:
“İstanbul’un kira faytonları ilk zamanlar gayet süslü pırıl pırıl arabalardı. Fayton sürücüleri, çehresi güzel şehlevend delikanlılardan seçilir, o gençler pek süslü giydirilirdi. Kıyafetleri içinde umumiyetle Rumeli kesimi cepken ve potur tercih olunurdu.
Günümüzde ise süslü, pırıl pırıl bir fayton görmek neredeyse imkânsız hale gelmiş. Süslü giysiler yerine de, bir faytoncunun dediği gibi, ‘mahkûm elbisesi’ne benzeyen gri ceket, beyaz keten şapkadan ibaret tek tip elbise giymeye mecbur tutulmuş faytoncular.
Motorlu araçlar karşısında tutunamayan faytonlar, artık İstanbul içinde hemen hiç kullanılmıyor. Geçmişin bu gözde aracı, yalnızca “Prens Adaları”nın üçünde (Büyükada, Heybeli, Burgazada) tutunmaya çalışıyor şimdilik.
* Seneler senesi derlediği âdeta “Mâzî Cenneti” o muazzam kültür hazinesini İstanbul Şehir Üniversitesi vasıtasıyla meraklılarına sunan Taha Toros Beyefendi‘nin (1912-2012) aziz hâtırasına her daim hürmet ve sonsuz minnetle…
)O(

ADA, AT ve BİZ’e dair
Adalar Postası’nda yayımlanan yazılar…
• “İstanbul Adaları’nda Trafik Canavarının Usulsüz Seyrine Seyirci Kalmayacağız!… Faytonlarımızı da Vermeyeceğiz!…”, Adalar Postası-2684 (21.3.2012).
https://wp.me/p2Emvm-36E
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada, At ve Biz”, Adalar Postası-2756 (10.5.2014).
https://wp.me/s2Emvm-2756
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “At ve Faytondan Yana”, Adalar Postası-2766 (27.8.2014).
http://wp.me/s2Emvm-2766
• Emin Mâhir Başdoğan, “Hariçten Bir Gazel ve/ya Taaa İçten Bir Sesleniş”, Adalar Postası-2767 (5.9.2014).
https://wp.me/s2Emvm-2767
• Arif Çağlar, “Adalar’da Motorlu Araç Trafiği İcat Etmek İsteyen Kim?”, Adalar Postası-2794 (30.4.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2794
• Hakkı Taşdemir, “Adalar’da Sürdürülebilir Ulaşım (mış), Adalar Postası-2796 (3.5.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2796
• Ada, At ve Biz Çalışma Grubu, “Fayton Taşımacılığı Uygulama Esasları…”, Adalar Postası-2800 (27.6.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2800
• Arif Çağlar, “İAKTVKD’nin Adalar’da Çalıştırılan Atlarla İlgili Güncel İki Girişimi…”, Adalar Postası-2801 (15.7.2016).
https://wp.me/s2Emvm-2801
• Tekin Deniz, “At”, Adalar Postası-2873 (15.9.2018).
https://wp.me/s2Emvm-2873
• Şahika Savran, “BirGün Gazetesi ÖDP’nin At Ölümlerine Dair Zırvasını Nihaî Hakikatmış Gibi Yayımlamış”, Adalar Postası-2881 (05.01.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2881
• Arif Çağlar, “Adaları Motorlu Araç Trafiğine Açmak Hevesine Yeni Plan…”, Adalar Postası-2891 (12.2.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2891
• “Fayton Yasağı Öğünülecek Bir Şey Değildir, ‘Atları Kurtarmak’ Hiç Değildir! (Yeşil Gazete’nin Sorularına Melda Keskin ile Mahir Başdoğan’ın Verdiği Cevaplar…)”, Adalar Postası-2900 (18.8.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2900
• “İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ile Ada, At ve Biz Platformu’ndan Kamu Oyuna Duyurulur!”, Adalar Postası-2901 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2901
• Mahir Başdoğan, “Ada Faytonlarındaki Atlar”, Adalar Postası-2902 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2902
• H. Cevad Özdil, “Adalar ve Faytonlar”, Adalar Postası-2903 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2903
• Arif Çağlar, “İki Belediyenin Operasyonu”, Adalar Postası-2904 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2904
• İAKTVKD Yönetim Kurulu Üyeleri ile At ve Atçılık Uzmanı Dernek Yetkilisi Emin Mâhir Başdoğan, “İstanbul’umuzun At ve Fayton Zenginliğini Bilelim ve Koruyalım”, Adalar Postası-2905 (21.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2905
• “ADAm gibi ADAMLAR… ADA gibi ADALAR…”, Adalar Postası-2906 (23.9.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2906
• “Adalar Belediyesi ve Kaymakamlığı İsterse Faytonlar da Adalar da Düzelir!”, Adalar Postası-2910 (27.11.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2910
• Emin Mâhir Başdoğan, ”İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin (İAKTVKD) Adalar’da Ruam Hastalığı Tespit Edilen Fayton Atlarının İtlafı Hakkında Kamuoyuna Duyurusudur!”, Adalar Postası-2914 (19.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2914
• Melda Keskin, “Faytoncuları Korumadan Atları Koruyamazsınız ki…”, Adalar Postası-2916 (21.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2916
• Emin Mâhir Başdoğan, “Faytonlara Dair 21 Aralık 2019 Tarihli İBB Toplantısı Hakkında…”, Adalar Postası-2918 (21.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2918
• Engin Damcı, “Proje Taşeronu”, Adalar Postası-2919 (26.12.2019).
https://wp.me/s2Emvm-2919
• “Adalar’daki Atlar ve Faytonlarla da İlgili Bir ‘Meclis Araştırması Komisyonu’ Raporu’nun Eleştirisi – İAKTVKD (05.01.2020)”, Adalar Postası-2920 (07.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2920
• Emre Yalçın, “Kafka Dingo’nun Ahırında Daha Doğrusu Adalar’da…”, Adalar Postası-2921 (10.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2921
• “İAKTVKD Adalar’da Fayton Yasaklama Kararına Karşı Dava Açtı”, Adalar Postası-2922 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2922
• Arif Çağlar, “Adalar’da Atların Faytonlara Koşulmasının Yasaklanması Kararına Karşı”, Adalar Postası-2923 (12.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2923
• Emin Mâhir Başdoğan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Cevap Geldi”, Adalar Postası-2924 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2924
• Deniz Emin Tüfekçi, “Ben de Sizi Ada’da Yaşıyor Sanıyordum!?”, Adalar Postası-2925 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2925
• Hakkı Taşdemir, “Faytonun Yolculuğu”, Adalar Postası-2926 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2926
• H. Cevad Özdil, “Faytonların Kaldırılması Çoklu Cinayettir!”, Adalar Postası-2927 (13.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2927
• Melda Keskin, “Adalar’daki Fayton Atları Özelinde, ‘Türcü’ Olmadığını Söyleyerek Yasak Peşinde Koşanlara ‘Tersine Sorular’…”, Adalar Postası-2928 (15.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2928
• Arif Çağlar, “Adalar’da Fiili Durum”, Adalar Postası-2929 16.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2929
• Arif Çağlar, “Adalı STK’lar İBB Yetkilisiyle Görüşecekmiş!?”, Adalar Postası-2930 (19.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2930
• “İAKTVKD, İBB Başkanlığı ve TUHİM Kararlarına Karşı da Dava Açtı”, Adalar Postası-2931 (22.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2931
• Engin Damcı, “Gel de Gülme”, Adalar Postası-2932 (23.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2932
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ahırda Kapalı Atlarda ‘Birdenbire’ Görülen Ölümler Hakkında”, Adalar Postası-2933 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2933
• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – I”, Adalar Postası-2934 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2934
• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – II”, Adalar Postası-2935 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2935
• Ada, At ve Biz Platformu, “Adalar Atlarını ve Faytonlarını Savunuyor! – III”, Adalar Postası-2936 (25.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2936
• (Söyleşi: Siren İdemen), “Heybeliada’nın Atları ve Faytoncu Ailelerin Kadınları – Atların Adları Var”, Bir+Bir Forum, 25.01.2020.
https://birartibir.org/aidiyetler/578-atlarin-adlari-var
+ Adalar Postası-2937 (26.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2937
• Aytekin Cengiz, “Adalar’da Arabaların Yerine Otomobiller Çalıştırılamaz…”, Dünya Gazetesi, 21.6.1963.
+ Adalar Postası-2938 (26.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2938
• “Adalar’ın Özellikleri Minibüsle Bozulamaz”, Dünya Gazetesi, 31.8.1963.
+ Adalar Postası-2939 (28.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2939
• “Adalar’daki Arabaları Kaldırmak İsteyenlere Napoli’den Bir Örnek”, Dünya Gazetesi, 05.12.1963.
+ Adalar Postası-2940 (29.01.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2940
• Emin Mâhir Başdoğan, “Ada(lar) Topografyası Atlı Araba Çalışmasına Münâsip midir?”, Adalar Postası-2941 (09.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2941
• Emin Mâhir Başdoğan, “Güven İslamoğlu’nun Fayton Atları Hakkında CNN-Türk’te Yayınlanan YEŞİL DOĞA Programı Üzerine Birkaç Söz…”, Adalar Postası-2942 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2942
• (Söyleşi: Siren İdemen), “Büyükadalı Faytoncu Mehmet Kurnaz’ın Gözüyle Atlar ve Faytonlar – Gerçeğini Konuşacağız Her Şeyin”, Bir+Bir Forum, 02.02.2020.
+ Adalar Postası-2943 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2943
• (Söyleşi: Siren İdemen), “Büyükadalı Faytoncu Hayko Belek’in Gözüyle Atlar ve Faytonlar – Ata Saygı Göstereceksin”, Bir+Bir Forum, 07.02.2020.
+ Adalar Postası-2944 (12.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2944
• Emin Mâhir Başdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Ada Faytonlarını ve Onların Atlarını Satın Alacağına Dair Basında Çıkan Haberler Hakkında Kamuoyuna Duyurumuzdur…”, Adalar Postası-2945 (15.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2945
• “Aklî Meleke/Hukukî Ehliyet Raporsuz Bir Rapor ile Kararsız Kararı!”, Adalar Postası-2950 (27.02.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2950
• Emin Mâhir Başdoğan, “At Sahiplendirmek, Padok Alanı Açmak ve Benzeri Konularda Bir Hasbıhal…”, Adalar Postası-2963 (15.4.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2963
• Emin Mâhir Başdoğan, “Adalar’ın Fayton Atları da Serum İmalathanesine mi Gönderiliyor?”, Adalar Postası-2969 (12.5.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2969
• Osman Furkan Aydın, “Adalar’ın Atları ve Önümüzdeki Fırsat (Yoldaş Türümüz Atlar)”, 1+1 Forum, 22.5.2020.
+Adalar Postası-2971 (23.5.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2971
• Arif Çağlar, “CHP’li İBB Başkanlığı’nın Yüz Kızartıcı Bir Belgesi”, Adalar Postası-2974 (02.6.2020).
+ Emin Mahir Başdoğan, “İBB’nin Cevap Olmayan Cevabına Dair Cevabî Yazımızdır…”, Adalar Postası-2974 (02.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2974
• Arif Çağlar, “TUHİM’in Satın Alınan Faytonlarla İlgili Cevap Olamayan Cevabı”, Adalar Postası-2975 (03.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2975
• Arif Çağlar, “Heybeliadalı Deniz Tüfekçi’nin Mektubu”, Adalar Postası-2976 (03.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2976
• Emin Mahir Başdoğan, “Atçılık Hakkında Bir Deneme: Kisber Felver Macar Yarımkan Atı”, Adalar Postası-2978 (09.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2978
• Arif Çağlar, “İstanbul’un Adalar’ı Görev İhmalleri, Yasalara Aykırı Uygulamalar ve Yalanlarla Bitirildi”, Adalar Postası-2979 (19.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2979
• Emin Mahir Başdoğan, “Adalar İlçesinde ‘Ulaşım’ Demişken; İBB’nin Elektrikli Otobüslerine Yerinde Bir İtiraz…”, Adalar Postası-2980 (23.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2980
• H. Cevad Özdil, “Dünya’nın ve Türkiye’nin En Önemli Doğal, Kültürel, Mimari Miraslarından Biri Olan İstanbul Adaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eliyle Motorize Ediliyor!”, Adalar Postası-2981 (25.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2981
• H. Cevad Özdil, “Adalar’ın Toplu Taşıma İhtiyacı Yoktur!”, Adalar Postası-2982 (25.6.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2982
• Emin Mâhir Başdoğan, “Atlı Bir Hayat Mümkün Olduğunda Adalar Daha da Güzel Olacaktır…”, Adalar Postası-2988 (03.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2988
• Emin Mâhir Başdoğan, “Sahiplendirerek At Kurtarmak Abesliğine Düşmeden Atlar Nasıl Sağlıklı Yaşatılır?”, Adalar Postası-2989 (06.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2989
• Arif Çağlar, “Belediyecilerin ve Bir Kaymakamın 19 Haziran Tarihli İtirafları”, Adalar Postası-2990 (07.7.2020).
https://wp.me/s2Emvm-2990
• Emin Mâhir Başdoğan, “Atçılık Hallerimiz, Ada Faytonları Hakkındaki Mütalâlarım ve Bir Kitap Tenkȋdim”, Adalar Postası-3001 (21.8.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3001
• Hakkı Taşdemir, “Payton Değil Fayton”, Adalar Postası-3005 (29.8.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3005
• Emin Mâhir Başdoğan, “Tevil Götürmeyen Zırvaya Cevap”, Adalar Postası-3009 (20.10.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3009
• Cezmi Ersöz, “Geçmişte Adına Kantolar Yazılan İstanbul Faytoncuları”, Cumhuriyet Dergi-?, (?.?.19??)18-19.
+”Nerede O Eski Şehlevend Faytoncular, Nerede O Eski Küheylanlar?”, Adalar Postası-3011 (23.10.2020).
https://wp.me/s2Emvm-3011
Bir Cevap Yazın