Bu sabah Sevgili Tekin Deniz’den,
Tufan Türenç, “Kınalıada’yı Peynir Gibi Kestiler…”, Milliyet, 08.10.1970.
künyeli haber çıkagelince;
Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun İstanbul Haritası şiirinden şu mısralar hatra gelmekle
cümlesi seyrüsefere çıktı Adalar Postası’nda böylelikle…
)O(
[…]
Şehrin burasına dokunma kanar
1900’lerin kırkında
Diri diri bir budunu kesip kınalı kekliğin
Haydarpaşa’ya rıhtım yaptılar
Fukârânın bir yanı hâlâ sinsi sinsi kanar
Kınalıada
[…]Bedri Rahmi Eyuboğlu, “İstanbul Haritası”, Dol Karabakır Dol, İstanbul (1990)267.
Kınalıada’yı Peynir Gibi Kestiler…
15 yıldır taş söke söke adanın güneyinde 20 futbol sahası alacak bir alan açıldı…
Kınalıada’nın güneye bakan yönünde Bayındırlık Bakanlığı’nın emriyle 1955 yılından beri sürdürülen taş sökme işi sonunda büyük bir yara açılmıştır.
Haydarpaşa Dalgakıran’ı, Salı Pazarı Rıhtımı ve son olarak da Kumkapı Balıkçı Barınağı yapımı için gerekli taşlar Kınalıada’dan çıkarılmış ve adanın güney ucunda yirmi futbol sahasını içine alacak büyüklükte bir alan oyulmuştur. Taş çıkarımını yapan özel şirketin ruhsatı altı ay önce sona ermiş ve Kaza İdare Kurulu ruhsat süresini uzatmamıştır. Bunun üzerine şirket Vilayet’e başvurmuştur.
Taş ocağında sık sık patlatılan dinamitin yaptığı gürültü ve sarsıntı yaz tatillerini geçirmeye gelen ada halkını yıllardan beri huzursuz etmiştir. Bu sarsıntılar adadaki su sarnıçlarının da bozulmasına sebep olmaktadır. Ayrıca taş sökme alanı büyüdükçe adanın görünüşü de bozulmaktadır. Ada halkının gerekli yerlere yaptığı başvurmalar taşın kalitesinin iyi olduğu ve taşıma kolaylığı gerekçesiyle kabul edilmemiştir.
Bu konuda görüştüğümüz adalılardan bazıları “Sanki İstanbul’da taş çıkarılacak başka yer yokmuş gibi, bula bula Kınalı’yı buldular. Adanın güney ucunu kaşar peyniri gibi kestiler. Avrupa’da böyle turistik adaların değil taşlarını dinamitle sökmek, bir tek çakılına dahi dokunmazlar.” demişlerdir.
Taş çıkarma işini yapan şirketin ruhsat süresinin uzatılması isteği Vilâyetçe kabul edilirse, Kınalıada’nın güney ucunda açılan ve bir daha kapanmayacak olan yara büyümeye devam edecek ve ada ilerde oturulmaz hâle gelecektir.
Tufan Türenç, “Kınalıada’yı Peynir Gibi Kestiler…”, Milliyet, 08.10.1970.
ADALAR POSTASI 
Bir Cevap Yazın